Büyük Patlama

22 3 3
                                    

Herkese merhaba;
<3 yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın!<3
İnstagram: tgceyanardag
Keyifli okumalar<3

ÖTEKİ ZİNDAN
6. Bölüm

Gün geçtikçe, cevabını bulamadığımız sorularla kendimizi ateşe atıyorduk. Lav havuzunda yüzüyor ve kül olmayı bekliyorduk. İçinde bulunduğum karanlıktan sıyrılarak gözlerimi araladığımda kendimi bir kulübenin içinde buldum. Buraya nasıl geldiğimi hiç bilmiyordum. Panikle başıma dokundum. Ne bir acı ne de kan vardı. Sanki o yaşananlar bir rüyaydı. Yattığım yerden doğrularak, etrafıma bakındığımda Şeref ağlayarak, "O kostümü giymiştik," diye bir şeyler anlatıyordu. "Yaptık çünkü o bu tarz şakaları çok seviyordu."

Anlamaz bakışlarla diğerlerine baktım. Serkan ve Mert tetikte bekliyordu ve ikisi de Şeref'in ağzından çıkacak yanlış bir cümleyle onun üstüne atlayacak gibi duruyordu. Bu her hallerinden belliydi.

''Buraya nasıl geldik?'' diye mırıldandığımda tüm bakışlar bana döndü.

''Hepimiz bayıldık ve tekrardan ayıldığımızda kuyunun içerisinde tavşan yoktu. Senin başında da bıçak izi yoktu. Kanda yoktu. Sonra Mert seni kucakladı ve bu kulübeye geldik.'' Tereddütle yutkundum.

''Nasıl?'' Sesim sanki kesilmişçesine konuşuyordum. ''Gördüklerimiz rüya mıydı?''

''Evet,'' dedi Mert kendinden emin bir ifadeyle; ''Derin internette bununla alakalı bilgiler varmış. Yayılan gaz, sanrı görmemize ve korkularımızın gerçek gibi hayat bulmasına yol açıyormuş.'' Gözlerimi kıstım.

''Korkularımız neydi peki?'' Serkan gülerek, ayağa kalktı ve yüzünü bize doğru çevirdi. ''Şimdi anlıyorum,'' dedi kollarını birbirine bağladığında, ''Benim korkum, aç kalmak. Kıtlık ve o yüzden bize havuç yer misin diye sordu.''

''Olabilir,'' diye mırıldanırken, hayaletlerden ne kadar korktuğum aklıma geldi. Derin bir nefes alarak, duruşumu dikleştirdim.

''Benimde en büyük korkum hayaletler ve ben o tavşanın hayalete dönen yüzünü gördüm.''

''Ben kıyametten korkuyorum.'' Zeynep'in cümlesiyle tüm bakışlarımız ona döndü. ''Her yerin yıkılarak, setlerle kapatılması beni çok ürkütüyor. Sanki herkes ölecek ve dünyada tek kalacakmışım gibi hissediyorum.''

O an yaşadığımız her şey zihnimden kareler halinde akıp, geçiyordu. Zeynep'in köprüye koşması, köprünün yıkılması ve onun yere kapaklanması... Gerçekten havaya salgıladıkları bir gazla bunu yaşamış olabilir miydik? ''Mert? Senin en büyük korkun ne?'' diye sorduğumda yüzüme bile bakmıyordu. Dikkatle cevap vermesini bekliyorduk ama o cevap vermiyordu. Sesimi yükselttim.
''Mert? Sana sordum.'' Yine sesi ve tavrı kibarlıktan yoksundu. ''Bir korkum yok!'' dedi dik dik yüzüme bakarak, ''O yüzden verecek cevabım yok!''

''Peki, benim başıma bıçak saplanması kimin korkusuydu?''

Bakışlarım teker teker arkadaşlarımı incelerken, Mert'in gözleri birkaç saniyeliğine dondu. Bakışları gözlerime sabitlenirken, gözlerinin dolduğunu fark ettim. Dişlerini sıktığı için yanakları içine göçüyordu. Sanki sorduğum soru onun içinde ki bir yaranın kabuğunu kaldırmıştı. Yutkundu. Beklemediğim bir şekilde gözleri yaş doluyordu.

''Benim korkumdu,'' diye mırıldanırken, boğazını temizledi ve daha net bir sesle konuşmaya devam etti. ''Kendimden çok sevdiğim birinin gözlerimin önünde bıçakla doğranması.'' Kurduğu cümleyle annesinin başına gelen olay aklıma geldi. Gözlerimi kısarak, yüzüne bakmaya devam ettim. Ne demekti bu? Bana kendinden fazla değer mi veriyordu? Büyük bir şaşkınlıkla yüzüne baktığım an duruşunu dikleştirdi ve devam etti.

Öteki ZindanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin