Zar zor ikna edildikten sonra kampüsteki işim bitince evime döndüm. Sadece dördümüzün olacağını varsayarak basit bir şekilde giyindim ve Jungkook'un evine saat kaçta gideceğimi öğrendim. Daha sonra da bilgisayarımı açıp maillerimi kontrol etmeye başladım. Jungkook'un evinde bulacağım şeyleri yersem büyük ihtimalle gecenin sonunda midemi yıkarlar, bunun için de gitmeden önce hızlıca bir şeyler atıştırdım.
Telefonumun çalmasıyla ona uzandım ve arayana bakmadan telefonumu kulağıma götürdüm. ''Lisa ve Bambam'da gelecekmiş Jennie!'' diyen Taehyung'a ufak bir küfür savurup ceketimi elime aldıktan sonra evden çıktım. Ne gerek vardı kalabalığa şimdi...
Kısa bir yürüyüşün ardından Jungkook'un evine vardım. İkinci kez kapıyı çalışımda açıldı ve içeri daldım. Ceketimi ve çantamı bir kenara fırlatıp büyük koltuğa yerleştim. ''Jennie-ah!'' duyduğum sesle irkildim ve hemen oturduğum yerden kalktım. ''Çok istiyorsan yüzüme değil de kucağıma oturabilirsin.'' diyen Jimin'e baktım.
''Bunun ne işi var burada Jungkook?'' dediğimdeyse ölümcül bakışlarım mutfaktan elindeki içki şişesiyle gelen Jungkook'a kitlendi. ''Taehyung çağırmış...'' dedi ve göz devirdi. Karşımdaki koltuğa oturacağım sırada oraya iyice yayılmış olan Yoongi'yi gördüm. ''Eee yok artık ama!'' dedim ve onlara baktım.
''Ne yapayım, arkadaş getirmekte mi yasak.'' diyen Jimin'e dil çıkardım. İçimdeki nefesi sıkıntıyla dışarı verdim ve Jungkook'un uzattığı içkiden yudumladım. Kapının çalınmasıyla tekrardan ona soran bakışlarımı yönelttim. ''Umarım yeni biri değildir, sadece hazır yemeğin geldiğini söyle.'' dedim. O ise omuz silkti ve kapıyı açtı.
İçeri Irene ve ardından da Joy ile Rosé girmişti. Bir dakika ne? Rosé mi dedim ben? ''Bilseydim daha iyi hazırlanırdım.'' diye homurdandım ve onları karşılamak için ayağa kalktım. Irene bana göz kırptığın da gözlerimi devirmekle yetindim. Joy ile tanıştıktan sonra sıra nihayet Rosé'ye gelebilmişti.
''Merhaba, ben Park Chaeyoung.'' dedi ve elini uzattı. İsmini elbette biliyorum güzelim... ''Kim Jennie'' dedim ve elini sıktım. Salona geçtiğimizde Jimin ve Yoongi de ayaktaydı. ''Park Jimin.'' dişlerimi gıcırdattım ve Lisa'nın yanına geçtim. ''Ben de Park Chaeyoung, seni daha önce görmemiştim Jimin.'' dedi ve Joy ile Jimin'in ortasına oturdu. ''Sahne sanatlarındayım, belki o yüzden karşılaşmamışızdır.'' dedi ve sırıttı. Gözlerimi devirdim ve Yoongi'ye baktım. Gözlerini iyice kısmış, şüpheli bakışlarla ikiliyi süzüyordu. Gerçekten komik...
...
Herkes kaynaştıktan ve yemekler yenip içkiler içildikten sonra evlerimize dağıldık. İçimde şüphe uyandıran tek şey Joy ve Rosé'nin bu kadar yakın oluşuydu. Çok kafama takmasam da bilinçaltımın neler kurduğunu bilmek istemiyorum.
-Jerry
sizi seviyorum, paragraf arası yorumlarınızı ve vote vermeyi unutmayın...
<3
Joy
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
