medya: Jennie
sabah uyandığımızda şöyle medyadaki gibi bir Jennie görsek keşke...
kedicik meow <3
midem bulanıyordu, bölüm yazamadım kusura bakmayın...
bu arada sıkılıp kendime kahkül kestim, Rosé'ye benziyorum bfvhjdbjhbvdb.
Jennie~
Yemekler yendikten sonra Lisa işinin olduğunu söyleyip kendi evine gitti, bizde Rosé ile yalnız kaldık. Ona Joy hakkında kendisini üzmemesi gerektiğini ve unutmasını defalarca kez söyledim, iyi olan şey ise zaten gerçekten bunu önemsemiyor oluşuydu. Akşam güzel bir film izledik ve Rosé uyumaya hazırlanacağını söyleyip odama çıktı. Bende dağılan şeyleri toplayıp arkasında odama doğru yöneldim.
Kapıyı iki kere tıklattıktan sonra 'gel' komutuyla içeri girdim. Elbette karşımda iç çamaşırlarıyla duran bir Chaeyoung beklemiyordum, kim bekler ki? Bana gülümsedi ve dolabımdan bir tişört çıkarıp üzerine geçirdi. Ancak tişört ince olduğundan içi belli oluyordu.
Daha sonra kollarını boynuma doladı ve 'teşekkürler' diye kulağıma fısıldadıktan sonra kafasını boynuma gömdü. Başta yaptıkları karşısında hiç bir tepki veremezken daha sonra bende kollarımı onun beline sardım. Huzur...
Bir süre öylece kaldık, daha sonra Rosé elimi kavradı ve beni yatağa doğru çekti. Oldukça şaşkındım ve vücudum çalışmayı durdurmuştu. Yorganı açtı ve içine geçti, beni de tutup kendine çekti. Kollarını belime sardı ve gözlerimin içine baktı. ''Sanırım gerçekten senden etkileniyorum Kim Jennie...'' dedikten sonra gözlerini kapatıp iç çekti.
''Bende Park Chaeyoung, hemde fazlasıyla...'' dedim ve alnına minik bir öpücük kondurdum. Gözlerini açtı ve gülümsemesini büyüttü, daha sonra tek hamleyle üzerime çıktı. Boynuma minik öpücükler bıraktıktan sonra tekrardan yanıma yattı.
''Önce Joy'a iyi bir ders vermeliyim.'' dedi ve bakışlarını tavana dikti. ''Bende senin yanındayım, ayrıca elimde işimize yarayabilecek bir şey var.'' gülümsedi ve bedenini bana doğru çevirdi. ''Ne gibi?'' dedi sinsi bir ifadeyle. ''Instagram hesabı?'' sırıttı ve kollarını belime doladı. ''Sen çok fenasın Kim Jennie...'' Ona sokuldum ve uyumaya başladım.
...
Sabah uyandığımda Rosé yanımda yoktu. Bir süre yatakta dolandıktan sonra zorla kalkıp salona doğru ilerledim. Daha sonra burnuma gelen güzel kokularla yönümü mutfağa çevirdim. Şarkı söyleyerek ve dans ederek kahvaltı hazırlamaya çalışıyordu. Arkasından sarıldım ve kıkırdadım.
''Hadi sen git hazırlan, ben masayı hazırlarım.'' dedim ve gülümsedim. O da başıyla onaylayıp hoplaya zıplaya odaya girdi. Aslında bakarsak bu benim için imkansız gibiydi...
Bir kaç ay öncesine kadar birbirimizi tanımıyorduk bile. Şimdi ise benim evimde kalıyor. Gerçekten bu bir mucize...
...
Hazırlandıktan ve kahvaltı ettikten sonra kampüse doğru yol aldık. Bölümlerimiz farklı olsa da birbirlerine yakınlardı. Bilerek biraz erken gitmiştik çünkü Joy'un Instagram hesabını kurcalayacaktık. Ayrıca Joy ve Rosé hala ayrılmadıkları için kanıt toplayıp onu Jongin ile buluştuğu zaman basacaktık. Harika değil mi?
Hemen kafeteryaya yöneldik ve insanlardan uzak bir masaya geçtik. Bilgisayarı açtım ve hesaba girdim. Rosé'de büyük bir heyecanla yanıma yerleşti. ''Eğer üzüleceksen bakmak zorunda değilsin Chaeyoung.'' dedim. O ise gülümseyip ''Sandığından daha güçlüyüm.'' dedi.
''Yazışmalara bakılırsa seni 4 aydır aldatıyormuş Rosie.'' dedim ve suratına baktım. ''Fark etmeliydim, gerçekten ona güvenmişim.'' dedi. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı.
''Hadi onları ifşa edelim!'' dedi ve ayağa kalktı. Beni de peşinden sürükledi.
-Jerry
Off yakınlaşmalılar mı bilemiyorum...
Biraz tıkandım sanırım, fikir verebilir misiniz?
Yorum yapmayı unutmayın!!!
Sizi çok seviyorum <3
Rosé
[çok fenasın Park Chaeyoung...]
[minik ama klasik bir not: bölüm 525 kelime]