medya: Rosé
clown kardeşlerim, Jisoo saçını boyamış ;D bu arada cidden boyamış, hatta 'weverse' miydi neydi işte orada 'saçımı boyadım hihihi' diye bir şey atmış. ayrıca son instagram gönderisini siyah-beyaz atmıştı ancak sanki saçının araları daha açık gibi duruyordu ;)))
ağağğağaağağ çoooooook heyecanlıyım!!!
umarım artık Jennie ve Rosé de saçlarını boyarlar...
çok farklı bir konsept geliyor ve square'in dışına çıkıyoruz, çok fazla mantıklı teori var baktıkça bakasım geliyor ve artık teori üretmeye başlıyorum cbgscvcsvysdsyu.
neyse, sizi 1 hafta bekletmişim, iyi okumalar <3
Jennie Kim~
''Of Jennie bak bunu giyin var ya-'' ''Sen ne diye karılara bakıp bakıp duruyorsun Jungkook? Yoksa artık beni istemiyor musun?'' Evet, her zamanki gibi Taehyung, Jungkook'u kıskanıyor. Ancak asıl amacımızın bana randevum için kıyafet bakmamız gerektiğini sanıyordum.
Evet, randevu. Hemde Chaeyoung ile...
''Arkadaşım kavgayı keser misiniz? Şu an da Jennie'yi hazırlamamız gerekiyor!'' diyen Jisoo'ya gülümsedim. Bu arada Lisa bir şekilde Jisoo'nun aklını çelmiş ve bizimle tanıştırmıştı.
Jisoo oldukça zeki ve komik bir kızdı, tabii bu durumdan memnun olmayan tek kişi Jungkook idi. Çünkü Tae ne zaman Jisoo'nun şakalarına gülse dirseğini Tae'nin karnına geçiriveriyordu işe. Taekook çifti, ne beklersin ki!
Uzun uğraşlar sonucunda kırmızı ekoseli tatlı bir elbise bulmuştuk. ''Woah Jennie-ah, gerçekten çok güzelsin!'' diyen Jungkook'a dirsek atmak artık Taehyung için farz olmuştu. ''Minik Jennie artık bir bebek gibisin.'' diyen Jisoo unnieye dil çıkarttım. Aniden omuzlarımın sarsılmasıyla önüme döndüm ''Bak beni dinle o bacaklarını ört Jennie.'' diyen Taehyung'a göz devirdim. Lisa ise çoktan fotoğrafımı çekmeye başlamıştı.
''Dikkatli git, pişt kedi! Kime diyorum ben!''
''Of Tae, amma abarttın!''
Arkama baktığımda hepsinin gözleri dolmuştu. ''Ya siz manyak mısınız? Evlenmiyorum amk randevuya gidiyorum!'' Derken kapının önünde beliren siyah arabanın içinden Rosé'nin çıkmasıyla koşarak ona sarıldım.
Üzerinde beyaz ve salaş bir tişört, altında ise kot eteği vardı. Omuzlarını örten taba rengi ceketi ve salınmış saçlarıyla oldukça masum görünüyordu. Elini tuttum ve birlikte daha önce hiç görmediğim arabasına doğru yürüdük.
''Nereye gideceğiz?'' dediğimde yüzünde oluşan ufak tebessümüyle başını önüne eğdi. ''Yanıma cips ve bira aldım, sahil nasıl olur?'' başımı olumlu anlamda salladım ve kemerimi takıp arkama yaslandım. Artık gerçekten çıktığımızı söyleyebilir miyiz?
...
Arabayı park yerine bıraktıktan sonra kumsala doğru yürümeye başladık. Gökyüzü kızıllığına bürünmüştü. Denizin kıyısına geldiğimizde ayakkabılarımızı çıkardık. Chaeyoung ellerimizi birleştirdi ve gülümsedi. Bedenimi ona doğru çevirdim ve durmamızı sağladım. Gözlerim dudaklarına kaydığında ellerini belime yerleştirdi ve aramızdaki mesafeyi kapattı.
Dudaklarımı onunkilere bastırdığımda çok geçmeden karşılık verdi. Dilini ağzıma gönderdiğinde boğazına boğuk bir inleme bıraktım. Bu öpücük oldukça gerçekti, oldukça yumuşaktı ve tapılasıydı.
Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında sırıttı ve çantasından biralar ile cipsleri çıkarttı. Ayaklarımızı denize doğru konumlandırıp yumuşak kumun üzerine yerleştik. ''Beni nasıl etkileyeceğini iyi biliyorsun Kim Jennie.'' dedi ve bira şişesini bana doğru uzattı. Gün batımında, denize karşı Rosé ile bira içmek kadar muhteşem bir şey varsa, o da Rosé ile denize girmektir.
Elini kavradım ve ayağa kalkmasını sağladım. Tişörtünü ve kot eteğini çıkardığımda anlamaz gözlerle beni süzdü. ''Hayır Chaeyoung, sadece denize gireceğiz.'' dedikten sonra kendi kıyafetlerimi de kumun üzerine bırakıp yanağına ufak bir öpücük kondurdum.
Ellerimizi birleştirip adımlarımızı suya doğru yönelttik. Belimi kavradı ve beni suya doğru çekti. ''Jennie, beni sakın bırakma.'' alınlarımızı birleştirdi. Nefesi dudaklarıma çarparken kollarını bedenime daha çok sardı. ''Seni bırakamam Rosé.'' dedim ve ona daha çok sokuldum. Sanırım gerçek huzur tam da bu...
-Jerry
sizlerden bolca yorum ve oy bekliyorum. arkadaşlarınızı etiketlerseniz de sevinirim ;)
Jennie
[aslında evden çıktığında Jennie'nin böyle giyindiğini düşünebilirsiniz.]
[minik ama klasik bir not: bölüm 600 kelime]