Üçümüz kampüsün bahçesindeki büyük ağacın yanı başında bulunan banklara geçmiş elimizde çikolatalı sütlerimiz ile gelen geçene bakıp onlar hakkında dedikodu yapıyorduk. Yani, sorgulamayın siz en iyisi...
''Hey Jen, şu gelenler onlar değil mi?'' Tae'nin dediği şeyle işaret ettiği yere baktım. Evet, Joy, Irene ve Rosé bu tarafa doğru geliyordu. Memnun bir şekilde iç çektim ve gülümsedim. Sanırım Irene'ye güvenmek en doğru seçimdi. Yanımıza geldiklerinde ağzımı oynatarak Irene'e teşekkür ettim ve diğerlerine döndüm.
''Ah sizi özlemiştim!'' dedim ve Rosé'ye sarıldım. Fırsatçı olduğumdan daha önce söz etmiş miydim? ''Bende çok özledim, karşılaşmamız ne iyi oldu.'' dedi Rosé beni onaylar bir şekilde. Rosé yanıma, Joy ise karşıma oturdu. Jungkook ve Taehyung ise başımda dikilip sırıtıyorlardı. Sanırım hala ilkokulda zannediyorlar kendilerini...
''Joy sen benimle gelsene, fizikçinin ödevinin cevaplarını istemiştin.'' dedi Irene. Tanrım, iyi ki Irene beni becermek istemiş. Gerçi bu durumda Tanrı benden pek haz etmiyor olabilir...
Joy onu onaylar mırıltılar çıkarıp ayağa kalktı, ben Rosé'nin de onların peşinden gideceğini düşünmüştüm ama hiç de öyle olmadı. Onların aksine yanımda kaldı. Omuzlarına düşen saçlarını elleriyle kavrayıp arkaya attı. Tanrım, gerçekten Park Chaeyoung ile sınanıyorum.
Bakışlarını bana çevirdi ve konuşmaya başladı ''Aslında seni daha önceleri görmüştüm ama yanına yaklaşamayacak kadar korkaktım.'' dedi ve dişlerini göstererek gülümsedi. Yanıma baktığımda Tae ile Kook çoktan aramızdan ayrılmıştı.
''Senin gözünde o kadar korkunç muydum ki?'' dedim ve kıkırdadım. ''Aslında biraz üstü kapalı ve gizemli...'' başını yana eğdi ve beni süzmeye devam etti. ''Seni hayal kırıklığına uğratmak istemem ama o kadar da gizemli değilim.'' dedim.
''Bence daha çok takılabiliriz.'' dedi ve kolunu omzuma attı. Cidden mi... onun bu cesur tavırları karşısında eriyip gidiyordum. Bu kadar masum görünen bir kız nasıl olur da bu kadar kolay bir şekilde beni kendi etkisi altına alabiliyordu?
Dudaklarımı birbirine bastırdım ve onu onayladığımı belirten mırıltılar çıkardım. Gülümsedi ve dersine geç kalacağını söyleyip yanımdan uzaklaştı. Nedense benim onun karşısında gardımı indirmemden zevk alıyormuş gibi bir hali vardı.
Pis bir sırıtışla arkasından baktım. Gözden kaybolduğunda iç çektim ve en kısa zamanda birinin parti düzenlemesi için dua ettim.
-Jerry
size çok önemli bir sorum olacak, sizce seme Jennie mi yoksa Rosé mi olmalı? veya seke mi takılsınlar?
Jennie
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
[karşınızda böylesine mükemmel biri dururken en fazla ne yapabilirsiniz ki...]
