Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Tüm vücudum ağrıyordu. Yanıma gelen hemşireye nerdeyim ne oldu diye sordum sesim cılız çıkmıştı. Kendinizi yormayın lütfen bir kaza geçirdiniz şuan hastanedesiniz diyince elim karnıma gitti. Bebeğim diyi fısıldayınca hemşire doktorumuz şimdi gelicek o size açıklama yapar dedi. O sırada içeri giren uzun boylu bir adam doktor olduğunu anladığım konuşmaya başladı. Nasılsın Efsun ağrın var mı ? Kafamı salladım olumlu anlamda ve elimle karnımı tutup bebeğim dedim o nasıl iyi di mi diye sorunca senin sağlığın iyi ama malesef çok küçük olduğu için tutunamadı düşük yaptın Efsun diyince ağlamaya başladım. Dün ne hayaller kuruyordum bugün ne yaşıyordum. Doktorun ailenden haber vermemizi istediğin biri var mı? Buradan böyle yalnız taburcu olamazsın dedi. Sinan beni görmek istemiyordu annemi arasam kadın kahrolurdu ağlayarak telefonum çantam nerede ararım ben dedim. Hemşire eşyalarımı getirip verince teşekkür ettim onlar odadan çıkınca elime telefonu aldım. Sinanı aramak istedim elim numarasının üstündeydi. Ona da söylemem gerekiyordu kazayı ve kaybettiğimiz bebeğimizi. Ağlamaktan nasıl konuşacağımı bilemeden arama tuşuna bastım. Üç kere çaldı ve meşgule attı. Ardından gelen mesaj ile kalbimi alıp elleri ile sıkmış gibi canım yandı. Beni bir daha arama Efsun. Beni artık istemiyordu. İki acıda beni mahvederken yatakta cenin pozisyonunda yatarak ağlamaya başladım. Ne kadar süre böyle kaldım bilmiyorum ama telefona gelen bildirimle sinan diyerek elime aldım. Ama sinan dan değildi. Buraktan gelen mesajı okuduğumda her koşulda beni seven birtek onun olduğunu anladım. "Efsun seni özlüyorum. Yazmamak için direndim ama dayanamadım seni seviyorum ve mutlu olmanı diliyorum kendine iyi bak ben sana saygı duyuyorum" bu kadardı. Onu sinana tercih etmiştim ama o beni bırakmamıştı sevmeyi. Ağlamaya devam ederken aradım.
Telefonu şaşkınca açan Burak. -Alo efsun dönüş yapacağını hiç düşünmemiştim ne kadar sevindim bilemezsin dediğinde dudağımdan bir hıçkırık kaçtı. Alo efsun neyin var ağlıyor musun sen. Bak eğer o pislik herif sana birşey yaptıysa dediğinde Burak dedim cılız ağlayan sesimle "güzelim neyin var" sana ihtiyacım var dedim. Seslice nefes veren Burak nerdesin geleyim yanına dedi. Hastanedeyim kaza geçirdim dediğimde hangi hastane nasılsın şimdi nasıl oldu gibi birsürü panik soru sordu sakin ol burak lütfen geldiğinde konuşalım yanıma dönüp duvarda yazan hastane adını söyledim. Telefonu kapattığımda ağlamaya devam etmiştim. Gözlerimi açtığımda ağlamaktan sızıp kaldığımı anlamıştım. Burak yatağın yanında ellerimi ellerine almış avuçlarımı öpüyordu. Kıpırdanınca gözleri gözlerime değdi. Ne haldeyim bilmiyorum ama bana bakışı içimi ezdi. Doktorla konuştum diyince anladım herşeyi öğrenmişti. Gözümden bir damla daha yaş düştüğünde o herif nerede dedi seni yalnız bıraktı. O o artık yok beni istemiyor dedim. Şaşkın bakışıyla bunları sonra konuşalım mı buradan gitmek istiyorum. Tamam güzelim ben çıkış işlemlerini halledeyim. Gelip sana yardım ederim gideriz dedi. Kafamı salladım. Hemşire geldi kanamam vardı düşük sebebiyle bana yardım etti temizlenip çamaşır giydim. O kadar yorulmuştum ki bunları yaparken bile biraz uzanıcam dedim hemşireye çıktı odadan bende yattım ağlamamı birtürlü durduramıyordum. Sinan a yaptığım ağırdı farkındayım ama nasıl olduğunun ben bile farkında değildim. Şimdi bu hatamın bedelini çekiyordum hem bebeğimden hem ondan olarak. Bebeğim yüzünden sinana kızgındım. Bunları düşünürken odaya Burak geri geldiğinde beni yatakta doğrulttu. Elinde kaza anında giydiğim elbisem vardı şimdilik giy güzelim çıkarırsın sonra dedi. Tamam diyerek üzerimden hastane kıyafetini çıkardığında çıplaklığım gün yüzüne çıktı. Bazı yerlerimde morluklar vardı. Ama onun anında çıplaklığımdan utandım. Bunu anlayan burak hızla elbiseyi nazikçe kafamdan geçirip giydirdi. Ayağıma eğilip ayakkabımı giydirdiğimde göz hizasında olan çıplak baldırıma gelip öptü içini çekerek. Sonra diğer bacağımı öptü ve karnıma kadar böyle ilerledi. Karnımı öpüp yükselince gözümden yaş süzüldü. Yüzüme yaklaştığında alnımdan öpüp ağlama efsun izin ver herşeyi sana unutturayım dediğinde elim titreyerek havalandı. Kirli sakallarına getirdiğim elimde okşadım yüzünü. "İyi ki varsın Burak" dediğimde Burak bana mutlulukla baktı. Hazırlanıp odadan çıktığımızda sende kalabilirim di mi dedim. Sorman bile hata bana gidiyoruz annene msj atarsın gelmeyeceğini. Kafamı salladım eve vardığımızda bizi izleyen bir çift gözden habersizdim. Burak zorla yürüdüğümü farkedince kolunu belime sardı bende kollarımı beline sarıp evine doğru yürüdüm arabadan inince. Başımdan öpen burak kapıyı tek elle açtı. İçeri girerken yavaşça beni kucağına almasıyla gözlerimi kapadım. Çok halsizdim yürüyemiyordum bile. Koltuğa beni bıraktıktan sonra sana çorba yapıyorum ye sonra duş alırsın dedi burak. Onayladığımdan yerinden kalkıp gitti bende uzanıyordum koltukta. Artık düşüncelerim kaybolmuş gibiydi. Boşlukta sallanıyordum sanki. Burağın bir süre sonra elinde çorba ile gelmesiyle hafifçe doğruldum. Bütün gün yememiştim bişey ve halsiz hissediyordum kendimi. Çorbamım tamamını bana dikkatle ve sabırla yediren burağa minnetle baktım. Ara ara gözlerimden yaşlar akıyordu istemsizce. Çorba bitince beni kucağına alan Burağın boynuna sımsıkı sarıldım. Beni banyoya sokup ordaki dolap masanın üzerine oturtunca kıpırdandım. Burak ben yaparım sende dinlen lütfen dediğimde bana bakarak ya bayılırsan ya bişey olursa ben yıkarım seni utanma benden dedi. O kadar halsiz hissediyordum ki kendimi kabul ettim suyu ayarladı. Yanıma gelip elbiseyi özenle üstümden çıkardı üstüm çıplaktı ama hafif kanamam olduğundan lütfen burak bırak ben halledeyim dedim arkamı dönüyorum çıkar içeri gir dedi tamam dedim. Aynda kendimi görünce nefesim gitti sanki. Çarpma ve düşme etkisiyle yer yer morarıklarım vardı. Çenemden tutup kendisine baktıran Burak çok güzelsin dedi. Utanarak Kafamı eğdim. Ben çamaşırımı çıkarıp çöpe atarken oda Üzerindeki tişortü ve jeanı çıkaran Burak birtek boxeri ile kaldı. Beni kucağına alıp ikimize kadar olan bu duşa kabine soktu suyun altına beni kollarıyla sararak tuttu. Belinde sardığım kolları ile sımsıkı sarınmıştım Burağa ve şuan huzur buluyordum. Beni yalnız bırakmamıştı. Kendimi kadar yalnız hissetmeme izin vermeden yanımda olmuştu. Beni biraz kendinden çekti ama elim hala belindeydi. Saçlarıma şampuan döküp masaj yaparak yıkadı. Duş jelini lifine döküp boynumu ve sırtıma doğru hafif hafif dokunuşlarla temizledi duvara yaslandırıp işine boynumdan aşağı ilerleyerek devam ederken onu izliyordum izlerim üstünden yavaşça geçiyordu. Göğüslerimde biraz duraksadı ve yine kendini işine vererek göbeğimi bacaklarıma kadar eğildi yıkadı. Kadınlığıma bakarken artık utanç ve halsizlikle kafamı kaldırdım ona bakmaktan. Yüzüme kadar tekrar ayağa kalkarak çıktı. Gözlerime bakıp elindeki lifle masaj yaparak kadınlığımı yıkadığında gözlerimi kapadım. İşi bitip suyun altına çektiğinde kendisinide sudan geçirdi beni kabinde bırakıp çıkıp havlu beline sardı ve çamaşırını çıkardı sepete attı benim içinde küçük bir havlu alarak geldi ve vucuduma sardı. Kendimi bırakmıştım farkındaydı ve onun bana bakmasına izin veriyordum. Bana annem dahil kimse bu kadar ilgiyle bakmamıştı. Vucudumu sarıp saçlarıma da küçük bir havlu sarınca işte bitti hadi çıkalım dedi. Kucagına beni yine alıp kendi yatak odasına götürdü. Odası sade ama güzeldi. Ferforje bir yatak çift kişilik ve üzerinde siyah nevresim vardı. Birde dolap ve birtek komidini vardı. Yatağa beni bıraktı. Ve saçlarımdaki havluyla saçımın suyunu aldı. Tarak alıp taradığında bu ne güzel bir adam diye düşünüyordum. Dolabından beyaz bir tişort alıp yanıma geldi ve vücudumdan havluyu çıkarıp tişortü başımdan geçirdi. Çantamı getirip yanıma bırakıp kendi çamasırından bir tane verdi bunu kullanabilirsin dedi. Minnetle bakıp tamam dedim. Ben banyoda giyinip gelcem çok yorma kendinş dedi. O çıkınca hafif doğrulup tanpon taktım ve burağın verdiği siyah boxer i giydim. Odaya girdiğinde oda sadece şortla duruyordu. Bana bakıp elinde su ve ilaçla geldi yanıma içirip Yatağa beni uzandırıp içine soktuğunda. Hadi uyu güzelim dedi. Yüzüne bakıyordum gitmesini istemedim bu gece yalnız uyumamalıydım. Boşlukta gibiydim ve elini tuttum. Gözleri önce elime kaydı sonra gözlerime. Lütfen kal yanımda gitme dediğimde gözlerini kapatıp açtı onay vererek elimi kendi dudaklarına çekip koklayarak öptü ve kalktı. Yatakta hareketlenme hissedince girdiğini anladım. Sırtım ona dönüktü.
tişortümün üstünden elini karnıma koyup yavaşça kendine çekti. Karnımdan elini çekip elimi tutarak gögsüme yanaştırdı. Kokumu saçlarımdan çekerek benim gibi kokuyorsun ama kendine has o güzel kokunla birleşmiş. Çok güzel kokuyorsun dedi.