DELİDOLU (ESKİ ADIYLA SOĞUK SAVAŞLAR)

3.BÖLÜM

Multi= kızların parka giderken giydiği kıyafetler

ALEV

O kadar sevinmiştim ki etrafımdaki hiçbir şeyi görmüyordum. Koltuğun üstünde bağırarak zıplarken ayağım takıldı ve yere düştüm. Bizimkiler gülmeye başlayınca da " kesin sesinizi de kağıtlara bakın" dedim. Hepsi kağıtlara bakmaya başladı. Hiçbir şey anlamamış gibi bana baktılar. Hemen ayağa kalktım ve " şimdi. Kağıttaki adres yerine bakın. hepsinin kağıdındaki adres yeri aynı.Bu da demek oluyor ki aynı evde kalıyorlar. Biz şimdi ne yapacaz diye soracak olursanız şöyle anlatayım. Bu Aras çok fazla oldu artık. Derste laf sokmalar, burası benim demeler, arkanı kolla demeler, demeler de demeler. Bende buna şimdi öyle bir şey yapacam ki ne olduğunu anlamayacak.Zaten en baştan kendimizi belli edelim ki uğraşmasınlar.Anladınız mı?" dedim. savaş çenesini kaşıyıp " şimdi sen diyorsun ki bunların evlerine baskın yapıp ebesini sevecez. Doğru mu anladım?" kafamı sallayıp " aynen öyle balım. Ebelerini sevecez." Hepsi bana baktı. Bunun üzerine planı anlatmaya başladım...

SARP

Bugün öyle boş şeylerle uğraştık ki biran önce kendimizi ortak eve attık. Bu ev bizim ortak evimizdi. Adres olarak hep burayı verirdik. Aras hemen tekli koltuğa oturdu.ben ikili koltuklardan birine oturdum. diğerleri de kafalarına göre oturmaya başladılar. Sude ve Mine mutfaktan atıştırmalık getirirken Mert de film seçmeye başladı. Aras telefonunda bir şeyle uğraşıyordu. Bugün sınıfta olanlardan sonra çok fazla sinirlenmişti. Alev hiç olmayacak bir şey söylemişti. Babasından bahsetmişti. Aras uzun zamandır babasının yanında kalmıyordu. Annesinin ölümünden sonra epey bir uzaklaşmışlardı. Mine arada sırada gidip uğruyordu ancak Aras 3 yıldır ailesinden kimseyle görüşmüyor. Biz Arasla 3 yıl önce bir kavga da tanışmıştık. Aras gece yarısı bir kavga ya bulaşmıştı. 5 kişi falan Arası dövmeye başlayınca hemen atladım ve kavgaya dahil oldum. O günden beri Arasla çok yakındık kardeş gibiydik. Aras kafasını kaldırdı ve " Eee ne yapıyoruz?" dedi. Kimsenin okulda olan konuyu açmasını istemiyordu. Bizde öyle yapıyorduk. Mine yanına gidip kollarını ona sardı ve " sen söyle abilerin en yakışıklısı" dedi. Hepimiz gülmeye başladık. Aras Mine nin burnuna dokunup kafasını karıştırdı. Arası  sakinleştiren tek kız Mineydi. " tabi hemen yağla beni." diyip Mine yi gıdıklamaya başladı. Mine gülme krizine girene kadar devam etti. Mine artık bayılma raddesine gelince bıraktı ve üstünü düzeltip " ben üstümü değişip gelene kadar bir şeyler bulun." dedi ve merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Ben de telefona daldım. Bugün derste olan olaylar aklıma gelince kendi kendime gülümsemeye başladım. O sarı ve arkadaşları nefretimizi anında kazanmışlardı. Hele derste laf sokmaları ayrı bir şeydi. O sarının bana soktuğu laf aklıma geldi ne demişti o ' zaten hocam böyleleri kendilerini bir şey sanınca sarılara sıra gelmiyor.Listenin başını senin gibi öküzler çekiyor merak etme' aklınca beni sinir etmeyi planlıyordu ve başardı da. O sarı elbet bunun cezasını çekecekti. Aras içeri geldiğinde yüzümdeki gülümsemeyi görmüş olacak ki " hayırdır kardeşim. kafayı mı yedin" dedi ona bakıp gülmeye başladım. " yok kardeşim. bugün derste bana laf sokan kız aklıma geldi. o lafı ona nasıl yedireceğimi düşünüyordum." dedim. kafasını salladı ve " o gruptaki herkes bugün derste olanların bedelini ödeyecek ama şimdi değil. elbet bir gün zamanı gelir." dedi ve yerine oturdu. Mert " valla kardeşler bugün olan olaylar fazla benim için. Resmen kız Arasa fena soktu yani. Çok pis laf yedin Aras kardeşim. " dedi ve sırıtmaya başladı. Aras kolunun altındaki yastığı Mert e fırlattı ve " kes lan" dedi. Mert filmi başlattığında herkes izlemeye başladı. Arasa baktığımda boş boş telefona bakıyordu. Herkes izlerken benim aklıma o sarı ile konuşmam gerektiği  geldi. Yarın okulda onunla konuşmam gerekiyordu. Bakalım konuştuktan sonra da öyle laflar kullanabilecek miydi?

ALEV

Herkes planı anladığında derin bir nefes aldım ve yarın gece için hazırlık yapmaya başladım. Hepimize birer çanta hazırladım. Çantanın içine kırmızı boya gıdası, kalın ip, korkunç bir poster ve biber gazı yerleştirdim. Çantaları hazırladıktan sonra kapıları açabilmek için birer tel toka çıkardım ve herkesin çantasının içine yerleştirdim. Çanta hazırlığı bitmişti. şimdi sırada maskeler vardı. Savaşı yanıma aldım ve hemen yakınlardaki bir mağazaya grip 7 tane kar maskesi aldım. Çıktıktan sonra markete uğradık ve biraz abur cubur aldık. Yarın okul  vardı ve hepimiz kulübede kalacaktık. Savaş arabaya bindiğimizde " Alev, kızım biraz abartmadın mı? yani ne bilim daha okula yeni geldiler. fazla hızlı olmadı mı sence de?" dedi. Benim acele etmemin nedeni o Aras olan konuşmamızdı. Bana arkanı kolla demişti. Bende o harekete geçmeden önce hareket edip oyuna 1-0 başlamak istiyordum. Ama bizimkiler konuşmayı bilmedikleri için onlara sınıftaki olaydan dolayı yaptığımı söyledim. Tamam evet çok hızlı ama önce hareket etmek her zaman en iyisidir. Savaş elini gözümün önünde aşağı yukarı salladığını görünce kendime geldim ve " hı ne diyordun?" dedim." diyordum ki fazla abartmıyor musun?" savaşa döndüm ve gözlerimi kısım kaşlarımı çattım. O bu halimden ne demek istediğimi anlayınca " bence de hiç abartmıyorsun. ne abartması canım. dimi. benimki de laf." dedi ve arabayı çalıştırdı.Kulübeye vardığımızda hemen kapıyı açtım ve poşetleri mutfağa yerleştirip güneşin yanına oturdum. Bugün biraz dalgın gibiydi. Zaten çok duygusal olduğu için her şeyi kafasına takardı.Yanına oturduğumu görünce zoraki bir şekilde gülümsedi. Yüzüne baktım ve içten bir şekilde gülümsedim. Bu konuyu yatmadan önce açacağımı bir kenara yazdım ve bizimkilere dönüp " ee ne yapıyoruz?" dedim. Barış hemen " Bence yemek yiyelim." dedi ve yine kimseyi şaşırtmadı." he Barış he. yemek yiyelim durmadan." dedim.Sonra gülmeye başladık. Güneş hemen " bence karaoke yapalım. Hem Alevin sesi de muhteşem bize bir şarkı patlatır." dedi ve elimi sıkıp bana cesaret verdi. Ben büyük bir gururla elimi kaldırıp " alkışa gerek yok. teşekkürler, teşekkürler." diyerek mikrofonu elime aldım ve Model den Yalnızlık Senfonisi söylemeye başladım.