0.8

4.1K 236 168
                                    

Ona güldüğümü gören Lisa anında yanıma gelmiş şirince gülümsemişti ve ben de... Bir dakika ne? LISA BANA GÜLÜMSEMİŞTİ!

Ben içimde yaşadığım şoku ona belli etmeden neden geldin dercesine yüzüne bakınca o da konuşmak için her zaman öpmek istediğim dolgun dudaklarını aralamıştı "Hazır seni gülümsetmişken, kedi kızın kim olduğunu söylemeye ne dersin?"

Bunun üzerine ben de "Beni sen gülümsetmedin." demiş ve onu arkamda bırakıp sınıftan çıkmıştım.

Sınıftan çıktıktan sadece birkaç adım sonra kolumdan tutulup durdurulmuştum. Beni durduranın Lisa olduğunu tabiki de biliyorum. Bu yüzden sadece kolumu ve beni rahat bırakmasını söyleyip -içimden her ne kadar lütfen peşimi bırakma diye yalvarıyor olsam da- ondan kolumu kurtarmıştım. Ama ilerleyememiştim çünkü Lisa önüme geçmişti. Böylece öpmek istediğim lanet dudaklarıyla aramda sadece bir karış mesafe kalmıştı.

Dudakları yüzünden dağılan dikkatimi tekrar topladığımda yerde ki bakışlarını yüzüme çıkartmış ve konuşmaya başlamıştı. "Bak sen, seni rahat bırakmamı istiyorsun ve ben de kedi kızı. O zaman sen kedi kızı söyle ve ben de peşini bırakayım?" Sorarcasına konuştuğunda ona ne cevap vermem gerektiğini gerçekten de bilmiyordum. Lanet kadın çok ikna ediciydi fakat ona kimliğimi açıklarsam hayatımın sıçışını yaşayacağımı da biliyordum. Bu yüzden sadece "Söyleyemem." demekle yetindim.

Sesimi ben bile zor duymuş olsam da bunu takmadım ve yanından geçip tuvalete doğru ilerledim. Çünkü çişim gelmişti ve üzgündüm ve belki ağlardım ve işemem gerekiyordu.

Tuvalete girdiğimde aynadan kendime kısa bir bakış atıp saçlarımın ve makyajımın hala güzel olduğunu gördüğümde tuvalet kabinlerinden birine girdim.

İşimi halledip çıktığımdaysa lavabo tezgahına(?) güzel poposunu yaslamış bir Lalisa beklemiyordum tabi ki. Küçük bir şok yaşasam da bunu ona belli etmeden ellerimi yıkamak için musluğu açtım.

Ellerimi köpürttüğüm ve duruladığım, yaklaşık bir dakika boyunca, Lisa'nın gözleri benden hiç ayrılmamıştı. Ben de bunu görmezden gelip sanki dünyanın en önemli işini yapıyormuşum gibi davranarak tüm dikkatimi ellerime vermiştim. Ellerimi yıkamayı bitirdiğimdeyse onları kurulayıp kapıya doğru yönelmiştim.

Fakat tam Lisa'nın önünden geçecekken onun konuşmaya başlamasıyla durmak zorunda kaldım ve ona doğru döndüm.

"Aslında.." sadece bir kelime söyleyip beni süzmeye başladığında bir an konuşmayı boşver ve öp beni sürtük demek istesem de sadece beni süzmeyi bitirmesini beklemiştim. "Kedi olmak sana yakışır."

Beni süzmeyi bitirip konuştuğundaysa ona ben mükemmelim dercesine bakıp "Bana her şey yakışır." demiştim. O da gülüp "Doğru." demişti. Yani şu an lanet Lisa bana gülmüştü ve bana her şeyin yakıştığını kabul mü etmişti? Beynim kendini camdan aşağıya attığında içimde koca bir karnaval başlamış gibiydi.

"Yani kabul ediyorsun.... bana her şeyin yakıştığını?" diye sorarcasına konuşmuş dikkatle ona bakmıştım. O ise kafasını sallamış ve "İyi anlaşmadığımız güzel olmadığın anlamına gelmiyor." deyip duraksadığında ben kalp krizi geçirip ölmemek için sakinleşmeye çalışıyordum. Yine de sanki içimde bir yerler sevinçten ağlamıyormuş gibi ona göz devirip "Güzel olduğumu zaten biliyorum, tıpkı tüm okulun da bildiği gibi." demiştim.

Fakat onun tekrar konuşmasıyla içimde koca bir deprem olmuş ve ben adeta yıkılmıştım. Bana "Ama işte benim tipim değilsin." deyip tüm umutlarımı yok eden kadın birkaç saniye sonra tekrar konuşmaya başlamıştı.

"O kedi kızsa tam benim tipimdi. Vücudu, duruşu, bakışları her şeyi.... Tam anlamıyla hayallerimde ki kadın gibiydi."

TANRIM MANOBAN'I BEYNİ OLMADAN DÜNYAYA YOLLAMIŞ OLMAN SENCE DE BİRAZ FAZLA DEĞİL Mİ?

Bahsettiği iki kızın da ben olmamı ve içimde ki kargaşıyı yok sayarak lanetler okuduğum kadına dönüp  konuştuğumdaysa yüzünde ki şaşkın ifade onun yanaklarını sıkmak istememe sebep olmuştu. "Emin ol o çok beğendiğin kedi kızın kimliğini öğrendiğinde bu söylediklerin için kendinden utanacaksın."

Tuvaletten çıkıp sınıfa doğru ilerlemeye başladığımda ciddi anlamda karmakarışık hissediyordum. Bir tarafım onun hayallerinin kadını diğer tarafımsa tipi değildi. En kötüsü de tuvalete dönüp bu nasıl olabilir sürtük diye bağırmam gerektiğini söyleyen iç sesimin durumuydu sanırım.

Düşüncelerim eşliğinde ders saati olduğu için boş olan koridorda yürüyüp sınıfıma ulaştığımda içeriden hala bağırış sesleri geldiğini farketmiştim. Aptal sınıf arkadaşlarıma lanet okuyup kapıyı açtığımdaysa gözlerimi çamaşır suyuna batırmak istemiştim. Çünkü sınıf başkanımız Taehyung yanında ki en yakın arkadaşım Rosé'le birlikte muhtemelen dokuzuncu sınıflardan olan bir çocuğu sıraya yatırmış ve biraz önce havada salladıkları salatalıkları çocupun sokmaya çalışıyorlardı ve canım sınıf arkadaşlarım da onların etrafında toplanmış tezahürat yapıyorlardı.

Tanrım bu benim için çok fazla....

Ben nefes almaya ve beynimde ki görüntüleri silmeye karar verip henüz kapatmadığım kapıdan geri çıkmak için şokla arkamı döndüğümdeyse sıçışın alasını yaşayacağımızı anlamam uzun sürmedi ve yaşadığım şok ikiye katlandı.

Çünkü hemen iki adım önümde koca göbeği yüzünden patlamak üzere olan gömleğiyle dikilen ve muhtemelen şoka girmiş olan okul müdürümüz vardı.












Ayay bölümü çok geciktirdim, kusura bakmayın bebişler. Bir de geçen bölüm yaptığınız güzel yorumlar için teşekkür ederim.

Vote verip yorum yapmayı unutmayın, öpüyorummm.

cat girl ↦ jenlisa ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin