0.9

3.8K 237 40
                                    

Disiplin kurulu toplanmış ve bizi savunmalarımızı dinlemek için tek tek müdürün odasına çağırmışlardı. Fakat sorun şu ki bizde oy birliği olayı yoktu. Yani oy çokluğu sağlandığı an okuldan atılırdık. Bu da babamın benimle üç saatlik bir konuşma yapmasına sebep olurdu. Hem de suçsuzken.

Tek suçum şok olup orada fazladan üç beş saniye dikilmekti. Sınıftan biraz erken çıkmış olsaydım yakalanmayacaktım. Fakat müdür bana asıl suçun onları durdurmamam olduğunu söylemişti. Acaba, lanet göbeğini sevdiğim sen ne saçmalıyorsun desem beni okuldan atar mıydı?

Çünkü bizim sınıfın o çocuğa salatalık sokmasını durdurmam imkansızdı. Ancak, ona değil bana sokun desem çocuğu bırakırlardı. Ama kendimi bunun için feda edecek kadar delirmemiştim henüz.

Tüm sınıf oturmuş atılınca hangi okula gitsek tartışması yaparken ben bir köşede lanet Lisa'yı düşünüyordum. Ben o salağı nasıl bırakacaktım? Tamam belki biraz ülke değiştiriyor gibi davranıyor okabilirim ama Lisa'yla üç buçuk yıldır aynı okuldayız biz yahu. Her sabah o aptalı görmezsem nasıl ayılacağım? Nasıl mutlu olacağım?

Bunu Rosé'e söylediğimde olayı çok dramatikleştirdiğimi söyleyip bana kızmıştı. Ama ben kesinlikle haklıydım, Lisa'nın olmadığı okulda ne yapayım ben? Ben, okula Lisa için gelen ben...

Ben bunları düşünürken çalmaya başlayan yangın alarımıyla önce herkes korkuyla birbirine bakmış sonra da Taehyung ve Jungkook'un sınıfta olmadığını görüp korkumuzu bir kenara bırakmıştık. O iki aptal belki şu an disiplin kurulu toplantısının iptal olmasını sağlıyordu fakat aynı zamanda suçlarının üzerinr bir yenisini ekliyorlardı. Sebepsiz yere yangın alarmını çalıştırmanın yönetmelikte en az iki üç maddede geçtiğini emindim.

Toplantı tekrar yapıldığı gün muhtemelen sıçış günleri olacak arkadaşlarımız için üzülerek tüm okul gibi biz de dışarıya çıktık. En sona kalan ben, yeni aldığım mükemmel botlarım, kısa okul eteğim, ilk üç düğmesi açık olan okul gömleğim ve onun yakasına bol bir şekilde bağlanmış kravatımla aşırı havalı göründüğüme yemin edebilirdim. Ta ki yanından geçtiğim Lisa aptalının "Kıvırtmadan yürü." demesine kadar. Çünkü o bunu söylediğinde yüzümde ki o ben mükemmelim diye bağıran gülümsemem dağılmış yerini şaşkın bir ifade almıştı. Ama tabi o bunu görememişti. Çünkü çoktan yanından geçip gitmiştim.

İçimden bir ses, dönüp bir şeyler demem gerektiğini söylese de sadece onu duymamış gibi yaparak yürümeye devam etmekle yetindim.

Sınıfça yaklaşık yarım saattir parti moodundaydık. Çünkü herkesin alarım sonrası bahçeye toplandığı zaman müdür "Alarmı kim çalıştırdı henüz bilmiyor olabiliriz, kameraların görmediği okulun arka bölgesinde çalıştırıldığı için. Fakat hemen şimdi araştırmaya başlayacağız ve ben toplantımdan döndüğümde -yani bir hafta sonra- toplanacak olan disiplin kurulunda o kişi veya kişileri de yargılayacağız." sinirle konuşup kürsüden inmiş ve on dakika kadar sonra da okuldan çıkmıştı. Bense, sinirliyken de ayrı bir komik diye düşünmüştüm.

Bizim sınıfça partiliyor olmamızın sebebiyse müdürün okulda olmayışı sebebiyle haftaya ertelenen disiplin kuruluydu. Çünkü bu bizim bir hafta daha okulda kalacağımız anlamına geliyordu.

Partimiz dersimizin öğretmenin sınıfa girmesiyle bittiğinde hepimiz yerlerimize geçmiştik. Ders boyunca öğretmen asla susmadan konuşmuş ve bize güzel bir azar çekmişti. Benimse düşündüğüm tek şey Lisa'yı bir hafta daha görecek olmamdı.










Biliyorum bölüm çok kısa, özür diliyorum:((

Ama söz veriyorum sonra ki bölüm çok daha uzun olacak. Lütfen vote ve yorumlarınızı esirgemeyin, öpüyorum.

cat girl ↦ jenlisa ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin