(Betty)
Jughead ile şerife gittik. FP Jones'u arayıp haber verdik. O da yanımıza geldi.
Anneme dair bir iz yoktu. Çok korkuyordum. Kim, neden annemi kaçırmak istesin ki, diye düşünüyordum.
"Şerif Keller, biz okula geç kalacağız, bir şey bulursanız haber verin lütfen."dedi Jughead.
"Okula mı gideceğiz?"dedim. Okula gidebilecek kadar iyi hissetmiyordum.
"İlk günümüzden kaçırmayalım. Okul açılalı bir hafta oldu, tüm dersleri kaçırmak istemezsin."dedi.
"Sanırım."dedim.
"Eğer bir şey olursa, bana haber verin."dedi FP Jones.
Birlikte eve yürüdük. Yürürken annemi düşünüyordum. Ona düşman olanları düşündüm. Ona bunu yapabilecek kişileri. Kimse bunu yapacak kadar ileri gitmezdi. Belki de babam işinden dönmüştü ve annem onun yanındaydı. Babamla ilgili hiçbir şey bilmiyordum.
Eve vardığımızda telefonumun çalmasıyla kapının önünde durdum. Arayanın annem olduğunu görünce şaşırmıştım.
"Annem arıyor!"dedim. Yanıma geldiler ve telefonu açtım.
"Anne, neredesin?"
"Betty, beni aramayı hemen bırakmalısınız. Ben iyiyim. Sadece güney tarafında bir işim çıktı. Tamam mı?"
"T-tamam. Neden önceden haber vermedin?"
"Beni merak etmeyin. Hoşçakal."dedi. Soruma cevap vermemişti. Tuhaf konuşmuştu.
"İyi olduğunu söyledi."dedi hoparlörden her şeyi duyan Polly.
"Evet. Şerif Keller'a ve babama haber vermeliyiz. Aramayı bırakmalarını söyledi."dedi Jughead.
Arayıp haber verdik. Sonra da içeri girip okula hazırlanmaya başladık. Hala sorularımın cevabını bulamadığım için rahatlamış hissetmiyordum. Onun başına bir şey gelmiş olabilirdi. Henüz bunun peşini bırakmayacaktım.
Ben bunları düşünerek üstümü değiştirirken Jughead yanıma geldi. Elinde pembe Serpent ceketim vardı.
"Orada kim olduğumuzu unutmamalıyız. Herkese de tanıtmalıyız."dedi ve ceketi açıp bana giydirdi.
"Merak etme, nereden geldiğimizi ya da kim olduğumuzu unutmam."dedim ve dudaklarına bir öpücük bıraktım.
Birlikte evden çıktık. Saat 7.30'du. Kahvaltı yapmak için Pop's'a uğradık. Saat dokuza gelirken okula varmıştık. Kapının önünde durduk ve incelemeye başladık.
"Hadi bu kadar inceleme yeter, girelim."dedi Polly ve içeri girdik. Tamam bizim okulumuzdan kat kat temizdi ve etrafta uyuşturucu kullanan çete üyeleri yoktu. Tüm gözler bize dönmüştü. 3 Serpent üyesi yeni öğrenci dikkatleri çekmişti belli ki.
Üçümüz de havamızı bozmadan koridorda ilerledik. Turuncu ve uzun saçlı bir kız yanımıza geldi.
"Ben okul temsilcisi, Cheryl Blossom."dedi.
"Betty Cooper."
"Polly Cooper."
"Jughead Jones."
"Size okulumuzu Ethel Muggs gezdirecek. Birazdan burada olur."dedi ve arkasını dönüp gitti.
Etrafa bakarak ilerlemeye devam ettik. Küçük bir bekleme odasına benzer bir oda vardı. Birkaç tane öğrenci farklı yerlere oturmuş sohbet ediyorlardı. Bir de gazetede çalışanlar için bir oda vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahla Beyazın Dansı ||Bughead||
Dla nastolatków"Jughead Jones, Ethel Muggs'ın cinayetinden tutuklusunuz." ... "Siyah kötülüğü, beyaz iyiliği temsil ediyorsa, gri insanları temsil eder." ... Riverdale dizisinin farklı bir kurguyla yazımı^^