(Betty)
Gece pek uyuyamasam da sabah erkenden kalkmıştım. Bir planımın olması beni umutlandıran tek şeydi. Planıma gör Kuzey tarafına gidecektim ve Serpentları toplayacaktım. Onları da Cheryl ve diğerleriyle kaza alanına götürmeye karar vermiştim. Oradayken güvendiğim birkaç arkadaşıma sadece Jughead'ın kaybolduğunu anlatacaktım ve bir şey bilip bilmediklerini soracaktım. En azından eğer oradaysa ve biri görürse bana haber verebilirdi. Polly içinse yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Zamana bırakmalıydım ve gelen telefonları açmalıydım. Eninde sonunda gizemli kişinin bir açığını bulabilirdim. Evimize dinleme cihazı koyduğunu açık açık belli ettiği gibi başka şeyler de belli edeceğine emindim. Aptal şey.
Kıyafetlerimi giyip odamdan çıktım. Aşağı indiğimde annem kahvaltı yapıyordu.
A- Okula gidecek misin?
B- Evet. Ne kadar delirsem de gitmem gerek.
Annem yanıma geldi ve bana sarıldı.
A- Delirmedin, tatlım. Her şey iyi olacak. Hissediyorum.
Sadece güvendiğiniz kişiler size sarıldığında olduğu gibi sarılması bana güven hissi verdi.
...
Tek başıma okula yürürken delirmiş gibi hissediyordum. Annem öyle olmadığını düşünse bile içimdeki tuhaflığı hissediyordum. Kontrol edemediğim bir şekilde öfkeyle doluydum. Olanlar beni deli etmeyi başarmıştı işte.
Okula geldiğimde herkes bana bakıyordu. Ne arkadaşlarımla ne de başkalarıyla konuşmak istemiyordum.
Cheryl yanıma yaklaştı.
C- Konuşmak is-
B- Biraz zamana ihtiyacım var.
Bana üzgünce bakıp gitti. Göz altlarımdan ne kadar üzüldüğüm belli oluyor olmalıydı. Herkes acıyormuşçasına bakıyordu. Onları görmezden geldim.
Bu sefer de Archie bana yaklaşıyordu.
A- Hey, iyi mis-
B- Konuşmak istemiyorum.
A- Konuşmaya ihtiyacın var gibi görünüyor. Bak sana yardım edebilirim. Seni ne mutlu eder?
Şimdi iki seçeneğim vardı. Ya ona 'Polly'yi ve Jughead'ı geri getiremiyorsan, hiçbir şey beni mutlu etmez!' diye bağıracaktım. Ya da sakince reddedecektim ve sonra ısrar etmesine izin verecektim. İki seçeneği birleştirmeye ve kibar olmaya çalıştım.
B- Bak, sevdiğim insanları geri getiremiyorum. Hepsi kayıp, bildiğin gibi. Bu yüzden beni rahat-
A- Anlıyorum. Geçen yıl annemi kaybettim. Ama bak, onu geri getirmek için elimde hiçbir şey yok. Seninse biraz da olsa umudun var.
Durdum ve ona döndüm. Haklıydı ama benim yaşadıklarım daha kötüydü.
B-Annen için üzgünüm ve beni mutlu etmeye çalışman çok güzel ama biraz yalnız kalmak istiyorum.
Gülümsedim ve içimden gitmesi için yalvardım.
A- Eğer birine ihtiyacın olursa buradayım.
O sırada ders zilinin çaldı.
B- Teşekkür ederim. Gitmem gerek.
Yanından ayrıldım ve sınıfıma geçtim.
Gün boyunca ders dinlemek yerine kafamda plan yapmıştım.
(Yazar)
Betty kendince planlar yaparken Jughead özgürlüğüne kavuşmayı bekliyordu. Orada durmak istemiyordu. Teslim olmakla kaçmak arasında kalmıştım. Ama bunlardan önce buradan çıkması için sağlam bir bacağa ihtiyacı vardı. Bunun için de birkaç gün dinlenmeyi planlıyordu.
Betty okuldan sonra Kuzey tarafına gitti. Eski arkadaşlarından Toni'yi buldu. Ona Jughead'ın hapse girişini, kayboluşunu anlatmıştı. Başka bir şey anlatmamıştı. Toni ona yardım edeceğini ve bunu tüm Serpentlara yayacağını söyledi. Betty bir amacına ulaşmıştı. Serpentları toplamak. Şimdi Cheryl ve diğerlerini de çağırıp güvendiği Serpentlarla beraber kazanın olduğu yere gönderecek ve aramalarını isteyecekti. Bunun dikkat çekeceğini veya Şerif'in duyabileceğini biliyordu ama risk alabilirdi. Hem aramak suç değildi. FP'nin ise Serpent'larla ilgili planından haberi yoktu.
(Betty)
Birkaç gün oldukça hızlı geçmişti. Jughead'tan iz yoktu. Aramıştık ama bulamamıştık. Umudumu kaybetmiştim. Annemse beni bir psikologa götürmeye ısrar ediyordu. Yaşadıklarımın iyi olmadığını ama doktorların beni iyileştirebileceğini söylüyordu. Benim için endişelenmesini anlıyordum ama kimseye ne yaşadığımı anlatamazdım.
Yemeklerle boş bir masaya ilerledim. Yanından geçtiğim birkaç kişinin, benim Jughead'ın hapisten kaçmasına yardım ettiğimi konuştuğunu duydum. Son zamanlarda gündemdeydik. Cheryl ve Jason okul gazetesine bununla ilgili bir şeyler yazmışlardı ama bakmamıştım. Jughead'ı aramama yardım ettiklerinden sonra benimle pek konuşmamışlardı. Belki de gerçekten benim onu kaçırdığımı düşündüler. Kim bilir?
...
Son dersten çıkıp hiçbir şey anlamadığım bir okul gününe veda etmek üzereydim. Sonra boş sınıflardan birinde birilerini gördüm. Durup içeri bir göz attığımda Chuck ve Veronica'nın konuştuğunu gördüm. Kapıya biraz daha yaklaştım. Etrafıma bakıp kimseye görünüp görünmediğimi kontrol ettim ve onları dinlemeye çalıştım. Herkes okuldan çıktığı için etrafta kimse yoktu. Eğilip kapıya daha da yaklaştım. Şimdi biraz da olsa duyabiliyordum.
Veronica- Bunu Betty'ye söylemesine engel olmalıyız. Eğer öğrenirse...
Nefesimi tutmuş dinliyordum.
Chuck- Ya da Clifford'un aptal gibi davranmasına engel olmalıyız. Beyinsiz herif. Yapması gereken tek şey kızın yerini söylemek.
V- Bir de patron çocuğu bulmamızı istiyor.
Kimden bahsettiğini anlamaya çalıştım. Patron kimdi? Çocuk kimdi?
C- Çocuk kaçmış işte nereden bulabil-
Benim telefonuma gelen mesaj sesi dikkatini çekti ve sustu. Kapıya doğru yürüdüğünü duydum ve hızla doğruldum. Ama daha bir adım atamamışken kapı açıldı.
C- Bizi mi dinliyordun?
B- Birlikte çalıştığınızı bilmiyordum!
V- Seni ilgilendirmez!
Chuck sakin bir şekilde Veronica'ya döndü.
C- Ronnie... Bu sadece "koruyucusu" olmayan küçük bir Serpent. Onu korkutma.
Sinirden tırnaklarımı avuç içime batırdım.
B- Benim bir koruyucuya ihtiyacı yok. Ne söylediğine dikkat et.
Koruyucu derken Jughead'tan bahsettiğine emindim.
C- Pek öyle görünmüyor.
B- Beni korkutamazsın.
Sakin bir şekilde konuşuyordum.
B- Tabi canım. Şimdi defol git ve bir daha kimseyi dinleme.
Bu kadar kolay bırakmasına sadece ben şaşırmamıştım.
V- Chuck, sen delirdin mi? Her şeyi duymuş olabilir.
Ben arkamı dönmüş, uzaklaşıp duyduklarımla yetinmeye karar vermiştim bile.
.
.
.
.
Bundan sonra konuşmaları "Tamam." dedi Jughead şeklinde değil, J- Tamam. şeklinde yazacağım. Anlaması daha kolay oluyor. Umarım beğenirsiniz :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahla Beyazın Dansı ||Bughead||
Novela Juvenil"Jughead Jones, Ethel Muggs'ın cinayetinden tutuklusunuz." ... "Siyah kötülüğü, beyaz iyiliği temsil ediyorsa, gri insanları temsil eder." ... Riverdale dizisinin farklı bir kurguyla yazımı^^