3

50 9 0
                                    

"Bugün ne yapsak?" Diye sordu Luke.

"Her gün bir şey yapmak zorunda değiliz." Deyip kafamı daha çok yastığa gömdüm. "Bir günü evde geçirebiliriz."

"Amerika'da günlerim sayılı ve ben buraya evde yatmak için gelmedim." Dedi Luke ve üstüme ceketimi attı.

Ceketi üstümden çektim ve gözlerimi aralayıp ona baktım. "Hakikaten ne kadar burada kalacaksın?"

"Birkaç gün daha." Diye cevap verdi Luke.

"Sonra da..." diye lafa başladığımda, "Avustralya da olacağız. Seninle konuşmayı kesmeyeceğim." Diye lafımı bitirdi Luke.

"Kesmesen ne olacak ki? Sen kendi hayatına bakacaksın ben de..." 

Luke dudaklarını dudaklarımın üstüne bastırarak susmamı sağladı. Geri çekildiğinde ise, "Yarına değil de bugüne odaklansak olur mu?" Diye sordu.

"Tabii, olur." Dedim, hadi acı gerçeği birlikte görmezden gelelim. "Nereye gideceğiz?"

Luke sağ gözünü hafifçe kısarak, "Lunaparka gideriz diye düşünmüştüm." Dedi.

Yatağımın üstündeki yastığı alıp Luke'a fırlattım. "Ne kadar da klişesin Hemmings!"

"Ne? Lunaparklar harikadır. Bir sürü şeker yiyip oyun oynarsın." Diyerek kendini savundu Luke.

"Yine de bu klişe olduğu gerçeğini değiştirmiyor." Dedim odadan çıkarken. 

Luke arkamdan gelip belime sarıldı ve yanağıma öpücük kondurdu. "Çok eğleneceğiz." 

"Öyle olsun bakalım."


+


"İlk önce kamikazeye bineceğiz, sonra da şu havada 10 tur atan alete... her ne diyorlarsa artık. Sonra şurada silah atışı yaparız ve şeker yeriz."

"Adrenalin kısmını sevdim." Dedim ve birlikte kamikazeye doğru yürümeye başladık. Biletlerimizi görevliye verdikten sonra koltuklardan birine geçip kemerlerimizi taktık. 

Luke kafasını doğru çevirip anlam dolu mavi gözleriyle baktı. "Her şeyin tepetaklak olmasına izin verelim mi?" Diye sorarken kalbim göğüs kafesimden çıkacak sandım. Luke gibi fazla mükemmel birinin, benim gibi sıradan ve boktan birinden hoşlanacağı aklıma bile gelmezdi. Şu an inandırıcı bile gelmiyordu. Her an rüyamdan uyandırılacakmış gibi hissediyordum. 

Kafamı aşağı yukarı sallarken titrek çıkan sesimle, "olur." Dedim. 

O sırada görevlinin sesi geldi. "3, 2, 1... iyi uçuşlar." 

Kamikaze çalışmaya başlarken Luke uzandı ve dudaklarını dudaklarıma bastırıp ateşli bir şekilde öpmeye başladı. Şu an kollarımızı hareket ettiremiyorduk ama dudaklarımız fazlasıyla yetiyordu. Tepetaklak olduğumuz anda dudaklarımız birbirinden ayrıldık. "Göğüslerin buradan daha güzel gözüküyor." Dedi Luke imalı bir şekilde. Bacağına yumruk attığım gibi kamikaze tekrar çalışmaya başladı ve havada her türlü turu atmaya başladık. Ama ben aptal aptal gülümsemekle meşguldüm .

Makine durduğunda Tanrı'ya şükredip oradan indim. Luke kolunu omzuma attı ve saçlarıma öpücük kondurdu. Önümüzde bir kız grubu durdu ve kızlardan biri, "Aa bu Luke Hemmings değil mi?" Diye sordu. 

Diğer bir kız ise, "Evet, bu o." Diyerek onayladı. 

İlk söyleyen kız öne çıktı. "Bir fotoğraf çekilebilir miyiz?"

Luke bana kısa bir bakış attıktan sonra, "tabii." Dedi. 

Kız ve arkadaşları Luke'un yanına geçerken telefonu bana uzattı ve, "Sorun olmazsa sen çekebilir misin?" Diye sordu.

Telefonu elinden alıp fotoğraflarını çektikten sonra telefonu kıza geri verdim. Kız teşekkür edip telefonu geri aldı ve fotoğrafa baktı. "İyi akşamlar size." Dedi Luke ve benim elimi tutup oradan uzaklaşmaya başladık. İlk elimi tuttuğu eline baktım, sonra da Luke'a baktım. İlk defa toplum içinde elimi tutuyordu ve üstelik bunu hayranlarının önünden yapmıştı. Sanırım bir cadılar bayramı partisindeki tanışmamız ciddi yerlere gitmişti. 

Luke kafasını bana doğru çevirip, "pamuk şeker ister misin?" Diye sordu.

Gülümseyerek kafamı aşağı yukarı sallayarak onu onayladım. Pamuk şekerin birini bana uzatırken denizin oraya doğru yürüdük ve deniz kokusunu içimize çekerken pamuk şekerlerimizi yedik. "Bana kimsenin senin hakkında bilmediği bir şey söyle." Dedi Luke.

Dudağımı ısırıp düşünmeye başladım ve aklıma gelen şeyle hemen tüm mutluluğum soldu. "Bilmek istemezsin..." diye mırıldandım. 

"Neyden bahsediyorsun sen? Seninle ilgili her şeyi bilmek istiyorum." Dedi ve gözlerimin direkt içine baktı. Söylediğinde ciddiydi.

"Öğrendiğinde benden hoşlanacağından emin değilim. Sadece boktan biri olduğumu bilsen olmaz mı?" Diye sordum. 

Luke pamuk şekerini kenara koydu ve ellerimden tuttu. "Rachel, kusurların seni daha güzel kılıyor. O yüzden çekinmene gerek yok. Benimle dürüst olabilirsin."

"Bir arkadaşım vardı... adı Amber'dı. Benden sürekli ona yüzme öğretmemi isterdi ama ben ona öğretmek için çok üşengeçtim. Ona gidip kendisinin öğrenmesini söylerdim." Derken gözümde biriken yaşlarım usulca yanaklarımdan süzüldü. "Bu mayıs ayında boğularak öldü." 

Artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum çünkü Amber öldüğünden beri ilk kez onun hakkında konuşuyordum. Luke kollarını bana dolayıp beni kendine doğru çekti. "Senin suçun değil."

"Eğer üşengeç olmak yerine iyi bir arkadaş olsaydım, o hala hayatta olabilirdi."

Luke çenemi nazikçe tutup ona bakmamı sağladı. "Bildiğim tek bir şey varsa o da biz kimsenin ölmesine ya da yaşamasına karar veremiyoruz. Olması gereken her şey oluyor işte. Kendine bu kadar yüklenme, bu seni kötü bir insan yapmaz." Dedi ve gözyaşlarımın aktığı yerlere sulu bir öpücük bıraktı. "Tuzlu yanak... en sevdiğim!"

Gülümseyerek ona baktım ve tam öpmek için ona yanaştığım sırada bir flaş sesi duydum ve kafamı çevirdiğimde birkaç paparazi gördüm. "O kızlar haber vermiş olmalı."

Ayağa kalkarken topuklu botumdan dolayı anlık dengemi kaybettim ve dengemi sağlamak için Luke'u tutunayım derken ikimizin de suyu boylamasını sağlamıştım. Sudan çıktığımızda, "Telefonun gitti değil mi?"

Luke kafasını iki yana salladı, "hiç önemi yok."

"Şimdi ikimizde tuzlu olduk." 

"Evet ve su çok soğuk."

"Çıksak iyi olacak sanırım." 

Kıyıya doğru yüzüp karaya çıktığımızda tabii ki paparaziler her şeyi çekiyordu. "Onlara çok iyi bir haber verdik." Dedim topuklu botlarımı çıkarırken. 

"Bunlara yavaştan alışsan iyi edersin. Her an her yerden çıkabilme gibi bir süper güçleri var."

"Bildiğim iyi oldu."

O elimi omzuma koyarken, ben de elimi beline doladım ve gecede sırılsıklam bir halde yürüdük.

shitty love story//lhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin