2 gün sonra
Duygu kendisini odasına kapatmış iki gündür yemeyen , içmeyen , konuşmayan sadece Kara adını verdiği kurt'a sarılan arkadaşıyla ne yapacağını düşünüyordu .
Bu böyle olmayacaktı , içindeki zehiri akıtsın diye zaman tanımıştı ama karaca açılmak yerine her gün biraz daha içine kapanıyordu . Ona tanıdığı süre buraya kadardı .
Kararlılıkla salonda oturduğu kanepeden kalkıp arkadaşının odasına ilerledi. Cevap gelmeyeceğini bilse de tıklattı kapıyı .
Düşündüğü gibi içeriden herhangi bir cevap gelmedi , kapıyı açıp girdi odaya. Karaca iki gündür kendine mesken edindiği yatakta kıvrılmış ayaklarını karnına çekmiş.
Küçülebildiği kadar küçülmüş yine bakışlarını duvara sabitlemiş kucağında ki karaya sımsıkı sarılmış . sessiz sessiz ağlıyordu . Duygu arkadaşının görüş alanına girerek duvarla olan bağını kesti .
Karacayı omuzlarından tutup kaldırdı . Oturmasını sağladı . Elindeki karayı zorla alıp yatağın boş tarafına bıraktı . Karaca bağdaş kurmuş başını da önüne eğmişti . Bu duruma iyice sinirlendi duygu . Karacanın makyaj masasına doğru sert adımlarla yürüdü.
Masanın üzerinde ki küçük çantaya atılan aynayı aldı . Aynı sinirle karacanın yatağına çıkıp karşısına oturdu.
" Kaldır kafanı , bak aynaya , kaldırsana kafanı karaca ! , acıma kendine , iki gündür sadece ağladığının ağlamaktan başka birşey yapmadığının farkında mısın !? Hayatının en güzel zamanlarını böyle mi geçireceksin yapma Allah aşkına . Canın yanıyor evet görüyorum hatta hissediyorum ama yapma . Güçlüsün sen , Çok güçlü bir kadınsın karaca . Hiç öyle ağzını büküp kafanı sağa sola sallama , Öyle sen çok güçlüsün beraber büyüdük biz seni çok iyi tanıyorum ben . Hadi anlat bana ne olduğunu ."
Karaca şu iki günde bile tükendiğini hissediyordu bütün yaşam enerjisi çekilmişti . Derin bir soluk alıp yaşı kurumamış gözlerle arkadaşına baktı . Duygu olanları bilmeyi hak ediyordu.
En çok o hak ediyordu , hem belki birine anlatırsa acısını can dostuyla paylaşırsa acısı az da olsa hafiflerdi . Hafiflemesini umuyordu çünkü bazen öyle çok canı yanıyordu ki tarifi yoktu bu acının .
Acısını dindirecek tek bir şey vardı oda yoktu . Öyle çaresiz öyle can yakıcı bir acıydı bu soluğunu kesiyordu .
" Duygu anlattığım şeyler önemli ve aramız da kalmalı beni Anlıyorsun değil mi ?"
Duygu iki gün sonra nihayet konuşan arkadaşıyla rahatladı . Ağlamaktan ve iki gündür hiç konuşmamasından dolayı sesi kısık ve çatallıydı ama sorun değildi.
Karacanın söyledikleri kafasını karıştırmıştı. İkisi arasında sır olarak kalacak ne yaşamıştı acaba can dostu .
" Karaca kötü birşey mi geldi başına ondan mı sustun içine attın biri birşey mi yaptı sana ."
Telaşlanan arkadaşının ellerini elleri arasına aldı sakinleştirmek için gözlerini gözlerine odakladı . Güven vermek istercesine sıcacık bakıp gözlerini kapatıp açtı . Duygu susup karacayı dinlemeye karar verdi.
" Azerin beni aldığı akşam herşey çok güzeldi duygu rüya gibi . Beni İstanbulu ve o muhteşem manzarasını tepeden izleyebileceğim harika bir yere götürdü . Herşeyi önceden planlamış hazırlamış çok güzel bir yemek yedik birlikte . Sonra beni kocaman bir ağaç gövdesine kurulmuş çiçeklerle sarmaşıklarla bezeli masalsı bir salıncağa bindirdi . Bana önemli birşey söyleyeceğini söyledi . Meraklandım . Azer eski askeri personel olduğunu sonrada MİTe geçtiğini şuan MİTe çalışan bir ajan olduğunu söyledi .-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğim Seni Çok Sevdi
БоевикAzer Kurtuluş ; Görünürde koskoca Kurtuluş Holdingin sahibi çok başarılı sosyetede isim yapmış yakışıklı bir iş adamı . Ama yeraltı dünyasının manyağı istanbul'un en büyük uyuşturucu baronu , yeraltında Kurt ismiyle ve acımasızlığıyla tanınır. Ama d...