Yüreğim Seni Çok Sevdi

Kalp ağrısı 💦

Karacanın düştüğü yerden kalkmaya hali yoktu . Şirketin önünde yerde hıçkırarak ağlamak yada insanların ona nasıl baktığı umrunda değildi.

Canı yanıyordu , Canı çok yanıyordu .
Tepesinde oluşan gölgeyle başında birinin dikildiğini anladı . Umursamadı . Önüne uzatılan elle bir umut azer olduğunu düşünüp aceleyle kafasını kaldırıp baktı.

Ama gördüğü yüzle tekrar önüne eğdi başını . O değildi işte. Hoş gelmezdi de zaten niye gelsin ki onu kandırdığımı , duygularıyla oynadığımı düşünüyordu.

Ona bir kere bile onu sevdiğini söylemediği için çok pişmandı , dün gerçekleri anlatma fırsatı varken anlatmadığı için çok pişmandı . Azer onu belki bir daha asla affetmeyecekti.

Düşüncelerin verdiği acı acısına daha çok acı katmıştı . Ağlama krizine girmiş gibi sadece ağlıyordu .

" Karaca bana bak güzellik iyi misin ?"

Yılmazı duysa da cevap vermedi karaca konuşmak istemiyordu .
Yılmaz kadının bu haline daha fazla dayanamadı . Eğilip bir kolunu bacaklarının altından bir kolunu da kolunun altından geçirip kucağına aldı.

" Karaca seni hastaneye götürmemi ister misin ?"

Karaca kendini kucaklayan adamın göğsüne saklanıp kafasını iki yana salladı. Yılmaz az önce park ettiği arabasına doğru yürüyüp kadını yolcu koltuğuna dikkatlice oturtup kemerini taktı.  Kendi de sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırıp harekete geçirdi.

" Karaca bana evini tarif edebilecek misin ? Evine götüreyim seni ."

Karaca çatallamış zar zor çıkan sesiyle evini tarif etti.

" Güzellik ne oldu sana anlatmak ister misin ?"

Karaca sadece olumsuzca başını iki tarafa sallayıp cam kenarına doğru büzüştü. Yılmaz daha fazla kadının üstüne gitmek istemedi.

Kadının evinin önüne gelince arabayı durdurdu . Karaca hiçbirşeyin farkında değildi . Ne duran arabanın nede evine geldiklerinin . Yılmazın koluna dokunmasıyla hafifçe irkilip hala yaş akan gözlerle baktı adama.

" Geldik güzellik ."

Karaca kafa sallayıp oturduğu yolcu koltuğunun kapısını açtı . İnmek için ayaklarını sarkıttı ama ayağa kalkar kalkmaz kendini yerde buldu .

Bütün vücudu öylesine uyuşmuş güçsüzleşmişti ki ayakta durmaya mecali yoktu . Yere düşen kadını fark eder etmez hızla arabadan inip kadına koştu yılmaz .

Kadını kucağına alıp eve kadar çıkardı . Kapının önüne geldiklerinde yılmaz kapıyı birkaç kez çalsa da açan olmadı.

" Güzellik anahtarların nerede ."

Karaca boş bakışlarla adama baktı .
Çatallaşan kısık sesiyle cevap verdi.

" Şirkette kaldı her şeyim. "

Kısık sesle bir küfür savurdu yılmaz . Kucağındaki karacayı merdivenlere oturtup karşı komşunun kapısını çaldı. Kapıyı açan orta yaşlı teyze tartar gibi adama baktı . Yılmaz kibarca konuştu kadınla.

" Merhaba hanımefendi rahatsız ediyorum ama kusura bakmayın . Ben Karşı komşunuz karacanın iş arkadaşıyım rahatsızlandı eve getirdim ama aceleyle anahtarlar şirkette kalmış . Ev arkadaşına ulaşmamız mümkün mü acaba .?"

" Ah öyle mi oğlum dur bende duygu kızımın numarası olacaktı ben sana vereyim de arayın gelsin ."

Yılmaz kadının verdiği numarayı hızlıca yazdı tam arama tuşuna basacakken kadının sesini duydu.