Yüreğim Seni Çok Sevdi

Yanımda Olur Musun ?

Bir hafta sonra

Bir haftadır kadından uzak durmak için elinden geleni yapıyordu Azer ama anlamıyordu birşey vardı . Ne yaparsa yapsın azeri karacaya iten birşey vardı .

Kahve içerken , çalışırken , araba kullanırken , otururken ansızın sızıyordu düşüncelerine kadın , hele yanında olduğu zaman sanki bulunduğu yerde bir tek karaca varmış gibi oluyor zaman duruyordu .

Dışardan bakıldığında belki yaprak kımıldamıyordu azer de ama içinde büyük fırtınalar kopuyordu. Bir de Can diye bir herif çıkmıştı ona ayrı canı sıkılıyordu .

Karaca ne kadar üniversiteden arkadaşım dese de adamın bakışlarında hoşuna gitmeyen parıltılar yakalamıştı .

Bunun üzerinde durmadı . O günden sonra o herifi görmemişti . Zaten kendi iç dünyasında çıkmazdaydı .
Beyni ve mantığı ayrı birşey söylüyor , kalbi ve duyguları çok başka bir söylüyordu .

Mantık adamıydı azer ama ilk defa bu kadar zorlanıyordu . Duyguları mantığının sağlam duvarlarına ağır darbeler vuruyordu . Yıkılmak üzereydi o duvarlar .

Ama azer biliyordu o duvar yıkılırsa kadını çeker yanına alırdı , onunda kendini sevmesi için çabalar ömrüne katardı. Kadını bu tehlikeli hayatının bir parçası yapmış olacaktı o zaman .

Düşmanlarının hedefi azerin zayıf noktası karaca olacaktı.  Ailesi vardı onları koruyordu karacayı da koruyabilirdi ama ya koruyamazsam düşüncesi ihtimali bile kendini tutması için yeterli bir sebebti .

Nasıl güzel nasıl da masumdu karaca saçının teline zarar verseler yakardı dünyayı kendi de yanardı o yangında . Ne ara bu kadar içine işlemişti küçük kadın bilmiyordu .

İlk defa iradesi dışında birşeyler oluyor azer ne müdahale edebiliyor ne de engelleyebiliyordu . 

***********

Karaca bir haftadır kendine soğuk ve uzak davranan adamı düşünüyordu . Böylesinin daha iyi olması gerekirken canını yakan birşey vardı . Kalbinde bir kesik açılmış da kan sızdırıyordu sanki .

Engelleyemediği elinde olmayan bir acı , Anlam veremiyordu en çokta nedensiz ve belirsiz olması canını sıkıyordu. Gürültüyle açılan kapı düşüncelerini bölmüştü .

" Oo Karaca karadeniz de gemilerin mi battı kız . Ne kara kara düşünüyorsun .?

" Yoo yok öyle bişey dalmışım sadece sana öyle gelmiş yılmaz . "

Yılmaz cık cıklayarak her zamanki koltuğuna oturup bir güzel yayıldı bacak bacak üstüne atıp işaret parmağını çenesine götürdü .

" Abimi mi düşünüyorsun ?"

Şebeklikten dalga geçmekten çok uzak ciddi ciddi soruyordu yılmaz anlamıştı karaca adamın ses tonundan bakışından duruşundan .
Derin bir soluk çekti içine .  Kararsız gözlerle yılmaza baktı .

" Evet ."

" Buaralar bir garip fazla gergin ve huysuz ."

" Evet "

" Seni görünce bir ayrı geriliyor ama sanki he ?"

" Onu nereden çıkardın ?"

" Geçen gün toplantıda diken üstündeydi , her beş saniye de bakışları sana kayıyordu . "

" Uydurma yılmaz adam yüzüme bile bakmıyor . "

Gözlerini devirdi karaca .

" Yok güzellik senin ona bakmadığın o kısa saniyeleri kolluyor ikiniz de birbirinizi kesiyorsunuz . Benim huysuz nemrut abimde sana karşı boş değil bak buraya yazıyorum . "