Yüreğim Seni Çok Sevdi

Gizemli Telefon

Diken diken olan tüylerine inat yüzünde mimik oynamıyordu kadının , meydan okurcasına kafasını kaldırıp adamın yakınında duran yüzüne dik dik bakmaya başladı .

" Sürekli gözüm sizin üzerinizde değil azer bey yanılıyorsunuz , ben sizin asistanınızım sizi dikkatle dinlememden daha normal bişey olamaz ."

Azer kısa bir süre kadının yüzünde oyalandı , dediklerine çok inanmasa da mantıklı bahanesine sessiz kaldı nasılsa bir gözü hep kadının üzerinde olacaktı .

" Ben sana üç soru sordum karaca , neden sadece cevap verebildiğine cevap verdin ?"

" Dövüşme meselesini diyorsanız bence önemsiz bir detay , Hayatta sadece erkekler mi güçlü olup kendini savunabilir . Hayır bir kadında gayet dimdik durup kendini savunabilir, gerektiği yerde haddini bildirmesi gerektiğine haddini bildirir , Neden anladınız mı şimdi ? Ayrıca sizin değil benim burnuma pis kokular geliyor ben kiminle çalışıyorum azer bey bugün yaşananlar normal mi cidden ?

" Kadınlar konusunda aksini hiç düşünmedim karaca , gelelim diğer konuya normal ben iş dünyasında isim yapmış bu sürede de birçok düşman kazanmış biriyim bu gayet de normal hatta . "

" Silahlı adamların şirketi basması normal yani öyle mi Azer bey ?"

" Kaç yıldır iş dünyasındasın karaca ?"

Karaca bir an ne diyeceğini bilemedi hızlıca hafızasını yokladı .

" İki , iki yıldır . "

Azer sadece yavaşça kafa salladı .

" Kalk gidiyoruz . "

Adamın emrivaki ses tonu karacayı şaşırttı bu kadar mıydı yani ayrıca nereye gidiyorlardı ne diyordu bu adam .

" Ne Nereye ?"

" Şirket kalmak için pekte uygun değil sanki karaca ama yine de sen bilirsin ben şirkette yatarım azer bey diyorsan eyvallah . "

" Ha- yo-yo "

Azer bir an kadının haline gülecek gibi olduysa da yüzünde tek kas oynamadı . Kadının bu şaşkın rap vari tavrı gülme isteği uyandırmıştı içinde . Nasıl da masum bi şaşkın ördek yavrusuna benziyordu .

" Ee hadi çıkalım . "

Karaca hiçbir şey demeden odadan çıkan adamı takip etti . Azer asansörün düğmesine bastı zaten kimsenin olmadığı şirkette asansörün yukarıya çıkması saniyeler sürmüştü.

Açılan asansör kapısından içeriye geçtiler azer otoparkın bulunduğu kata bastı, karaca da giriş kata basmak için elini uzatmıştı ki adamın sorusuyla eli hava da kaldı .

" Ben bastım az önce görmedin mi ?"

" Siz kendi ineceğiniz kata bastınız benim ineceğim değil ."

Azer kaşlarını havaya kaldırıp sahte bir gülme mimiğiyle baktı karacaya .

" Sen kaçıncı katta ineceksin karaca ?"

" Giriş katta "

" Hmm giriş katta peki eve nasıl gideceksin .?"

" Taksiyle ."

" Taksiyle gideceksin , bu saatte . "

" Evet ne varmış saatte ?"

" Hiç ne olsun gece on ikiye geliyor sadece ."

" Yani azer bey burası İstanbul burada her saatte taksi bulmak mümkün ."

" Elbette , elbette taksi bulmak mümkün ama güvende olmak pek mümkün değil gibi ha ne dersin ."