Kadının gelen telefonla canı sıkılmıştı . Biliyordu o adam arıyorsa iyi birşey için aramazdı . Sonuçta Azer bu adama şef diyordu , bu pis işlerin başında muhakkak bu adam vardı.
Ne olduğunu neler döndüğünü öğrenmeliydi . Bütün keyfi kaçtı karacanın , İleride sıkkın bir yüz ifadesiyle konuşmasını bitiren adama baktı.
Belki bu sefer ipini çekecekti sevdiği adamın , belki işin sonuna gelmişti . Bilmiyordu. Bildiği birşey varsa bu adamı iyisiyle kötüsüyle seviyordu .
Ama sevginin herşeye yetmediğini de çok iyi biliyordu . O tercihini aşk hikâyesi yazılmadan yapmıştı zaten .Kendisine doğru gelen adamla düşüncelerini kenarıya bıraktı . Yüzüne zoraki bir tebessüm yerleştirdi.
Azer sevdiği kadının yanına ulaşınca kadını göğsüne çekip sıkıca sarıldı . Derin derin soluyup sakinleştiren kokusunu içine çekti . İşte şimdi sıkıntıları az da olsa hafiflemişti .
Kadınından ayrılıp ellerini birleştirdi . Birlikte arabaya doğru ilerlediler.
Karaca adamın her yönlendirmesine itaat ediyordu zaten .Yol boyunca sessiz ve sakin geçti . Kadında adamda kendi düşünlerine dalmışlardı . Karaca günün burada noktalandığını düşünüyordu . Ama azerin kadının varlığına bir süre daha ihtiyacı vardı .
Arabayı sahil kenarına park edip indi kadının kapısını açıp elini sımsıkı tutup arabadan inmesine yardımcı oldu. Birlikte el ele sahil boyu yürüdüler .
Anlaşmış gibi aralarında sessizlik hakimdi . Azer karacayı az ileride ki küçük çay evine götürdü . Geldikleri bu küçük şirin derme çatma yer kadının yüzünde sıcak bir tebessüme sebeb oldu .
Küçük tahta masalar etrafına dizilmiş minik tahta tabureler eşsiz deniz manzarası burası çok güzeldi. Azerle denize sıfır olan küçük tahta taburelere karşılıklı oturdular .
" Çay , çay içer misin güzelim ?"
" Olur içerim ."
" Kaç şeker ?"
" Tek "
Çay almaya giden adam görüş alanındaydı . Sevdiği adamı izliyordu o yüzden . Karşısındaki altmışlı yaşlardaki amcayla erkeksi bir şekilde tokalaşmasını , kafasını hafif eğerek onaylamasını izliyordu.
Adamı tanıyordu bu anlaşıla biliyordu. Ama azer kurtuluş aynıydı yine fazla konuşmuyordu . Sonunda iki bardaktan birine tek şeker attı. bardakları alıp ona doğru gelmeye başladı.
Demek çayıda şekersiz içiyordu .Azer Çayı uzatıp taburesini karacanın yanına çekip oturdu . Şimdi denize karşı yan yanalardı. Karaca çayındaki tek şekeri karıştırıp iki avucunun arasına sıkıştırdı bardağı.
" Buraya sık gelir misin ?"
Azer çayından bir yudum alıp kadının sorusunu cevapladı.
" Hayır arada kafa dinlemeye nefes almaya gelirim ."
" Çok güzelmiş burası , huzur kokuyor."
" Öyledir ."
Yeni bir sessizlik hakim oldu ortama , çaylarını içip bitirdiler . Karaca elinde ki boş bardağı masaya bırakıp adamın omzuna başını yasladı. Azer kendine sığınan kadını hemen sinesine çekti.
Karaca derin bir nefes aldı , Denizin kokusuna karışan adamın eşsiz kokusuyla mest oldu . Bu kokudan belki kısa süre sonra mahrum kalacaktı . Bunu düşününce adama daha çok yaklaştı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğim Seni Çok Sevdi
ActionAzer Kurtuluş ; Görünürde koskoca Kurtuluş Holdingin sahibi çok başarılı sosyetede isim yapmış yakışıklı bir iş adamı . Ama yeraltı dünyasının manyağı istanbul'un en büyük uyuşturucu baronu , yeraltında Kurt ismiyle ve acımasızlığıyla tanınır. Ama d...