Acı Ve Gözyaşı ( DÜZENLENİYOR )

~7~ Cevapsız Sorular

Acı Ve Gözyaşı

~7~ CEVAPSIZ SORULAR

*Düzenlendi*

Şarlkı Adı: Nirvana - Smells Like Teen Spirit

İyi okumlar..

~~~~~~~

" Burası hapishane değildi. Burası,akıl hastanesinde delirmemeye çalışan masum birinin hikayesiydi..."

~~~~~~~

Sakin ol..

"N-ne? "

Okulda sadece birkaç kere gördüğüm kişiler karşıma geçmiş, ölüleri diriltebildiği mi söylüyorlardı? Bunu nasıl biliyorlarlardı? Onlarda benden biri ise?

Bizde senden biriyiz, demişti Açelya.Yoksa onlarında mı özel güçleri vardı?

Ateş araya girip " Bilmen gereken şeyler var." dediğinde Cesur bana bir dosya uzattı. Dosya yağmur sayesinde ıslanmıştı. Dosyayı aldığım gibi içine baktım.

Gördüklerime inanamıyordum. Benim hakkımda çekilmiş bir sürü fotoğraf'lar vardı.

Rüzgâr'ı ilk gördüğüm gün, yılbaşında ağaç evimde olduğum, Melih'in doğum günü'ne gittiğim ve daha birçok fotoğraflar vardı.. Ahh.. kesinlikle shiftingi başarmış olmalıydım. Ya da başka açıklaması olamazdı şu an olayların.

Bunları kim çekmişti ? Bunları çeken kişi neden beni takip ediyordu? Ve en önemlisi onlar kimdi?

" Demir Zanaat bizim peşimizde Hayal," dedi Açelya göz göze geldiğimizde. Demir Zanaat kimdi? Neler oluyordu? Ya... ya düşündüğüm şeyse?

" O kim? " Neredeyse hiç konuşmamış olan Su soruma cevap verdi. " Güçlerimizin peşinde olan kişi. Bizim gibileri kaçırıp kötü emelleri için kullanıyor." Korktuğum tam olarak başıma geliyordu. Dosyayı biraz daha inceledim.Bir kağıt'ta özel güçleri olan ve güçleri'nin ne olduğu yazıyordu.

Su'yun söylediklerine inananıyordum. Demir Zanaat dedikleri kişi bizim gibileri kaçırıp özel güçlerimizi kötü emelleri için kullanıyordu. Peki şu an elinde kaç kişi vardı?

" Zanaat için en önemli kişi sensin." dedi Cesur bana bakarak. Kahve gözlerini kaçırdı benden.
" Çünkü sen ölüleri diriltebiliyorsun. Hastane ve iğine'yi bulan Yiğit Akay'ı diriltirsen herkes senin sayende kurtulacak."

Yiğit Akay.. daha önce annem ve babam konuşurken duymuştum. Ama ben yanlarına gittiğimde konuyu kapatıyorlardı. Ve Zanaat hakkında da konuşuyorlardı. Onlar nasıl tanırdı?

Dudaklarımı birbirine bastırdım. " Üzgünüm, yapamam." bakışlarımı kaçırdım. Ne kadarda ıssız bir yerdeydik. Şimdi etrafa baktığımda fark ettim. 

Ateş hemen " Neden?" dedi kaşlarını çatarak.
" Ölüleri dirilte biliyorum." Sertçe yutkundum
"Ama bunu hemen yapmam gerekir. Yıllar önce ölen birini hayata geri getirmeye çalışsam bedenim fazlasını kaldıramaz ve.." devamını getiremedim.

Herkes sessizliği gömüldü. " Birinin ona gerçekleri söylemesi ge— Ahh! Ne yaptığını sanıyorsun? " Ateşin sözünü kesen kardeşi Su'yun koluna sert bir darbe indirmesiydi.
" Neyi söylemesi gerek? " Ateş boğazını temizledi.