~17~ Ölüm Korkusu

211 159 13
                                    


Acı Ve Gözyaşı

~17~ ÖLÜM KORKUSU

*Düzenleniyor*

Şarkı Adı: Tommee Profitt - Enemy

İyi okumalar..

~~~~~~~

" Bazı insanlar kalp kırmaktan korkar, çünkü kırılmak ne demek çok iyi bilirler."

~~~~~

Şimdi ne olacaktı? Zihnimden geçen tek şey buydu dün geceden beri. Nasıl hissetmeliydim? Dün gece dudaklarını hissettiğimde hiç hissetmediğim özel bir duyguyu hissetmiştim. Huzuru. Bir dakikalığına da olsa huzuru tatmıştım, o bir dakika benim için ne kadar da özlem duyduğum bir duyguydu. Ama bir şeye özlem duymanız için onu tatmanız gerekirdi, ve ben bu hissi sadece bir kere tatmıştım dün gece. O huzuru bu kadar erken özlemek zorunda mıydım? Bu bencillikti. Büyük bir bencillikti, bir kereliğine de olsun bencil olmak istedim. Onu bile yapamıyordum..

Dün gece telaşla evinden ayrılmış ve hiçbir şey düşünmeden kendimi yatağa atmıştım, çünkü düşünsem uyuyamayacağımı biliyordum. Yataktan kalktığımda akşam olmak üzereydi. Ve bugün görev olduğu için okula gitmemiştim. Evet, bugün belki kendi ayaklarımla ölüme gidecektim. Zaten bunu hep istememiş miydim? Belki de tek fark yanımda bu kadar kısa sürede alıştığım arkadaşlarım olacaktı. Yalnız ölmeyecektim belki.. bacaklarıma sarılmış küçük bedene baktığımda yumuşacık oldum. Bacağımı dili ile yalıyordu Dolunay. Ne zaman bacağımı ya da kolumu yalamaya başlasa acıktığını anlıyordum. Onunla bu şekilde anlaşıyorduk, bazen sadece konuşmak yetmiyordu.

" Annesinin aşkı acıkmış mı?! " deyip bacağımı kurtardım onu ellerime alırken. Miyavladığında sanki evet dediğini duymuş gibi oldum. Saatlerdir de midesine bir şey gitmiyordu. " Ne sorumsuz bir anneyim," anne? Kedimin annesiydim,
Mama kaplarının birine mama, diğerine de su ekledikten sonra Dolunay'ı serbest bıraktım. Yemeğini yemekle meşgulken saarlerce film izlediğim laptop'u kaldırdım ve çok dağınık olmayan odamı elimden geldiğince düzeltmeye çalıştım. Fazla eşyam vardı, bu yüzden de hemen dağılıyordu. Sinir bozucu olsa da zaman öldürüyordum en azundan. Odayı elimden geldiğince topladoğımda Dolunay yemeğini bitirmiş oyuncaklarıyla oynuyordu.

Gülümseyerek ona baktım. Sadece birkaç hafta geçmesine rağmen ona çok alışmıştım. Ve onu ilk bulduğum günkü kadar da küçük değildi. Şimdi gözle çok görülmese de büyümüştü. Beyaz tüylerini taradıktan sonra aynada ki benle karşılaştım. 10 yıldır uyumamış gibi gözüküyordum, saçlarım dağınık ve karmakarışıktı. Kısa bir duş aldıktan sonra daha iyi gözüküyordum, en azından saçlarım iyi gözüküyordu. Siyah tayt ve siyah ince tişort giymiş, üzerime gri hırka geçirmiştim. Saçlarımı tepeden sıkıca topladım sıkıca. Ev de genellikle pijama, şort, atlet ile dolaşırdım. Böyle giyinmiştim çünkü birkaç saat sonra Ateş hazırlanöamam için mesaj atacaktı, biliyordum. Zamandan tasaruf yapmıştım böyle yaparak.

Odamdam çıkıp merdivenlerden indiğimde rahatsız edecek kadar rahattım. Biraz sonra olacaklardan hiç etkilenemeyecek gibi rahattım. Belki Su'yun söylediği olacaktı, belki de hiç kimseye zarar gelmeyecekti? Belki de boşuna endişeleniyordum? Dolunay da peşimden miyavlayarak geldiğinde evde tektim. Annem ve babam üç gündür şehir dışındaydılar işleri gereği. Deniz arkadaşında okuldam sonra gelmeyeceğini arkadaşında kalacağını söyleyip beni yalnız bırakmıştı. Aslında yalnız kaldığım söylenemezdi. Hizmetliler ve Dolunay ile birlikte evdeydik. Öğlen ise Melih eve gelmiş ona söz verdiğim gibi mangaları vermiştim.

Acı Ve Gözyaşı ( DÜZENLENİYOR )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin