~19~ Gözyaşı

198 158 6
                                    


Acı Ve Gözyaşı

~19~ GÖZYAŞI

Şarkı Adı: The Neighborhood - Daddy İssues [ Remix ]

İyi okumalar..

~~~~~

"O gözlerindeki yaşları hiç fark etmediler, çünkü sen onları hep sakladın. Peki, neden saklıyorsun?
İnsanlar senden kaçar diye mi? İnsanlar zaten hep kaçar. Bunun gözyaşınla alaikası yok."

~~~~~

Tam karşımdaydı, kahverengi gözlerimi kaçırıyordum. Karşımdaki sandalyede oturmuş söyleyeceklerini bekliyordum. Ama.. bu sefer karşılarında eski Hayal gibi durmayacaktım. Onlara boyun eğmeyecektim. Kararlıydım.
" Anlat her şeyi. O cinayetle ne ilgin var? " derin bir iç çektim. " İfademi okudun baba, hepsi bu kadar." Tek savunmam buydu. Evet, gerçekleri anlatamayacak kadar acizdim. Deniz bahçe de Dolunay ile oynarken onları izledim bir süre.
" Adamı hastanelik etmişsin." Annem ilk defa susuyordu.. ilk defa bana  kızmıyor ya da ceza vermiyordu. Garipsenecek bir durum değil de neydi?

" Eminim ki senin de gözlerinin önünde arkadaşını öldürseler o hale getirirdin baba," sahi hâlâ hastanede miydi? Dünden beri ondan haber alamıyordum. " Ne zamandan beri böyle arkadaşların oluyor senin? " dudaklarım kıvrıldı. Sadece Su'dan haberleri vardı. Melih, Cesur, Açelya, Ateş'ten haberleri bile yoktu. Olsalar ne yapabilirlerdi ki? Kurallarını çiğnemeyi seviyordum. Anneme baktığımda gözlerini kaçırıyordu. Böyle bir durumda ilk defa susması küçük dilimi yutmama neden olmuştu. Reşit olsam ne olurdu ki? Neden bir yıl erken doğmamamıştım? O zaman karakol aileme haber vermezdi.

" O arkadaşın değil," ilk defa konuştu annem. Tek kaşımı kaldırdım. " Su, neyim o zaman? "  Elini, babamın eline götirüp sıktığında " Cenazesine git." Duyduklarım karşısında küçük dilimi yutacaktım. Bu benim annem değildi. Ya da sadece bana acı çektirmeye çalışıyordu. Tabi ya! Başka ne açıklaması olabilirdi? Bana Su'yun ölümünü on bir yıl önceyi hatırlattığını biliyordu. Çok iyi biliyordu. Yanmış ve dalgalı saçlarına baktım. Özenliydi, her zaman ki gibi çok özenliydi. Asla yaşını göstermezdi. Beyaz elbisesine yakışan sade bir makyaj yapmıştı. Sessizlik oluştu. Rahatsız ediyor muydu beni? Belki, ama babamın konuşmaması canımı sıkıyordu. " Afiyet olsun," sandalyeden kalktığımda bahçeye baktım.

Deniz ve Dolunay çimlerin üzerinde küçük bir top ile oynuyor eğleniyordular. Yanlarına vardığımda Dolunay beni gördüğü gibi üzerime atladı.
" Acıkmış annem! " dedim bacağıma sarılan bedenini elime aldığımda. " Aç karna oyun mu  oynuyordunuz siz? " gözlerini kısarak bana baktı.
" Bu kedi hep aç! " normal zaman olsa belki gülerdim bu dediğine. Ama kardeşim gibi sevdiğim biri yanımda değilken gülmeyi ertelemiştim. Gözlerim gözyaşı akıtmıyordu artık, ama içim kan ağlıyordu. Gözyaşlarımı tüketmiştim dün. " Okulun yok mu senin? Hadi hazırlanıp git." Tek kaşını kaldırıp bana baktı. Saçları dağınıktı. " Anne gibi konuşmayı kes, sende öğrencisin."

" Ben gelemem, işim var. Rüya sorarsa uydurursun bir şeyler."
" Rüyaya yalan mı söylememi isyiyorsun? "
" Evet," kısa ve nettim.
" Peki," Dolunay kolumu çizdiğinde hafifçe inledim. " Kolumu mahvettin, sağ ol Dolunay" Miyavladığında o kadar tatlı gözüküyordu ki kızamadım ona. " İyi dersler sana." Bahçeden çıkıp odama ilerledim. Dolunay elimden hırlayarak indiğinde odadaki perde ile oynuyordu. " Aptal kedi," mama kaplarına su ve kedi maması bıtaktığımda perdeyi bırakmış yemeğini yemeye başlamıştı. Öyle iştahla yiyordu ki kaç saat aç kaldığını merak etmiştim.

Acı Ve Gözyaşı ( DÜZENLENİYOR )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin