~25~ Tuz Ruhu

205 157 4
                                    


YAVAŞÇA OKUYUNN!!

Acı Ve Gözyaşı

~25~ TUZ RUHU

*Düzenlendi*

Şarkı Adı: Never Get Used To People -Life Letters

İyi okumalar..

~~~~~

Bu yaptığım yaraya tuz basmaktan başka bir şey değildi. Ben o tiplerden biri değildim, üzgün birini görünce elinde yara bandıyla koşan saf kız tiplerinden değildim. Aksine, elime tuz yerine tuz ruhu alıp koşardım yaraya. Tuz ile yetinmezdim, canını acıtmak yerine yakardım. Eğer elinde yara bandı ile koşan, saf kız tiplerinden olsam çok kolay düşerdim. Onlar herkese kolayca güvenen insanlardı. Yaraya tuz ruhu dökerek, kimsenin güvenini kazanmadım. Ayakta durmayı böyle öğrendim.

~~~~~

Nefes alıp vermek.. hayatım boyunca yaptığım tek şey buydu aslında. Asla bir çocuk olmamıştım, bir genç gibi de değildim. Nefes alıp veren bir cesetten farkım yoktu. Şimdi ne değişmişti? Birkaç ay öncesine kadar sadece ailemin katı kurallarına itaat ederdim. Hergün aralıksız dera çalışır, her zaman en iyi olmayı hedeflerdim. Kendimi avuttuğum tek şey gelecekte kimseye muhtaç kalmayacağımdı, şimdi.. derslerim her geçem gün kötüleşiyordu.

Bunun nedeni son birkaç ayda yaşadıklarımdı. Her geçen gün daha çok dibe batıyordum. Bunu ben istedim.. son birkaç ayda yaşadıklarımı ben istemiştim. Ateş, Cesur, Açelya, Su ile karşılaştığım gece tekliflerini kibarca kabul etmeye bilirdim. O teklifi kabul etmesem şu an yaşadığım hiçbir şeyi yaşamayacaktım. Ailemin katı kuralları içinde hücremde oturacaktım uslu uslu. Son birkaç ayda yaşadığım her şeyi ben istemiş, şimdi bundan şikayet mi ediyordum? Ne istediğimi bile bilmiyordum ki ben, ne olacaktı şimdi? Boğazımı temizleyip karşımdaki kadının gözlerine bakmaya çalıştım. Gözlüğünde yansımamı görüyordum.

Cevap vermesini bekliyordum ksrşımda duran kadının. Kimdi bu kadın? Nasıl olurdu da Su'ya bu kadar benzeyebilirdi? Melihin o gece bahsettiği kişi miydi?
"Sana da merhaba,"
"Beni geçiştirme, bunlara kanacak kadat aptal değilim." Kollarımı göğsümde birleştirdim sinirle. Verdiğim tepkiye afallamış gibiydi. Ya da rol yapıyordu vakit kazanmak için. Bu hareketleri çok küçükken öğrenmiş, o yaşlarımda yaşlı teyze gibi hissediyordum kendimi.

"Tekrar ve son kez soruyorum, sen kimsin?" Birkaç adım geriledi, hadi ama! İlkokul öğrencilerine matematik sorusu sorulduğunda bile bu kadar tepki vermiyorlar! O yolları nasıl geçtiği inanamıyordum.. o iki yıl benim için en zorlu yıllardan iki yıllardan bir tanesiydi. Diğer iki yılımı hastanade ailemin tuttuğu özel öğretmen Jack sayesinde okumuştum. Eğer bir çocuksanız en tehlikeli şey okul denen cehenneme gidip bir şeyler öğrenmekti. Sessiz ve kendi halimdeydim o zamanlarda. Yani zorbalar için mükemmel bir kurbanlık koyundum. Bu yüzden ilkokul çağındaki veletlerden her zaman nefret etmiştim. Neden bunu hatırlamıştım ki şimdi?

"B-ben.." klişe tavırlar işte. Göz kaçırnalar, kekelemek, hafif terleme.. yalan söyleyeceğini bu tavırlarından bile anlayabiliyordum. Doğruyu söylese bile inanacağımı hiç düşünmüyordum.
"Sen ne? Adam akıllı anlat şunu, kimsin sen?" Her geçen saniye daha da çok sinirleniyordum. Asla bir büyüğüme bu şekilde davranacak kadar düşmemiştim. Ama bu kadın ayrıcalıklıydı. Ona karşı anlam veremediğim bir öfke vardı içimde. Ama nedeninş anlayamıyordum, ilk defa gördüğüm biri için  neden böyle bir öfke besliyordum?

Acı Ve Gözyaşı ( DÜZENLENİYOR )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin