"Ateş!!"diye bağırdım arkasından ama dinlemeden ceketini alıp kapıdan çıktı arkasından çıkarken motor sesi geldi zaten ben çıkarken gazı köklemiş ve gitmişti.
İçeri geçip yukarı çıktım odaya geçip dolaptan giyisilerimi çıkardım ve banyoya ilerledim üstümdekileri soyup ılık suyu açtım ve altına girdim ılık suyun altında gevşeyen bedenim rahatladığını belirtti.
Bir saatin ardından duştan çıkıp giyindim ve Emir'in yanına gittim aşağıda resim çiziyordu yanına gidip yere bağdaş kurdum "Ne yapıyorsun bakalım?"yüzüme bakıp gülümsedi
"Seni,abimi ve kendimi çiziyorum"dedi tatlılığı karşısında yanağını ısırmak istedim "Hmm bakalım vayy çooook güzel çizmişsinde neden Ateş abin ve ben el ele tutuşuyoruz?"dedim kafasını kalfırıp biraz düşündü "Hira abla ben senin yengem olmanı istiyorum"dedi oha dedim içimden çocuk resmen beni yengesi olarak görüyordu elimle saçlarını karıştırıp ayağa kalktım ve odama çıktım kapıya yaslanıp utancımı biraz da olsa dindirmeye çalıştım ama olmuyordu yanaklarım yanıyordu ve ben bundan biraz rahatsız olmuştum çünkü bilmiyorum Ateş ve ben yani olamayız gibi geliyor imkansız yani bilemiyorum off yatağıma gifip uzandım ve biraz daha düşünmeye başladım.
Kapı çarpma sesi ile uyandım düşünürken uykuya dalmışım herhalde tam yataktan kalkarken odamın kapısı açıldı ve içeri bir adet sinirli Ateş girdi hızla yanıma gelip kolumdan tuttu ve sıkmaya başladı dişlerinin arasından "Bir daha dışarıya adımını atmıyacaksın eğer çıktığını fuyarsam çok fena olur Hira,anladın mı beni?!"diye bağırdı gözlerimin dolduğunu hissediyordum kolum çok acıyordu gözleri biraz gözlerimde dolandı ve eli ile koluma baktı hemen elini çekip "Bir daha uyarmıyacağım"dedi ve odadan çıktı elinin deydiği yer Ateş gibi yanıyordu hemen gidip banyomdaki ilk yardım kutusunu alfım ve içinden merhem çıkardım kolumu açtığımda kızarmıştı ve parmak izi oluşmuştu merhemi sürüp bezle sardım,yorgun olduğumu hissedip yatağıma uzandım
Neden bu kadar kızmıştı anlamamıştım.
Uyandığımda saat 19.00 idi hemen kalkıp banyoya girdim elimi yüzümü yıkayıp odadan çıktım çıkarken Ateş'in odasının kapısı açıldı ve Ateş çıktı ağzını açmış bir şey diyecekken umursamadan aşağı indim Emir masada oturmuş bizi bekliyordu "Hadi ya sizi beklerken karnım indi"dediğine gülüp "O karnım indi değil canım karnım düştü" dedim ve masaya oturdum arkamdan Ateş oturunca yemeğimize başladık.
Zümrüt sultana sofrayı toplamasında yardım edip salona geçtim ve Emir'in yanına oturdum Ateş'te Emir'in yanına oturmuştu esrarengiz kasabayı izliyorduk.
Saat baya geç olurken Emir'e baktım uyumuştu Ateş kalkıp kucağına aldı ve yukarı götürdü beş dakika sonra aşağı tekrar inip koltuğa oturdu ayağa kalkacağım sırada "Ö-öz-özür dilerim"dedi şaşkınca ona baktım ayağa kalkıp yanıma geldi "Oldumu bak söyleyemediğim şeyleri söyletiyorsun" deyip ofladı yüzüm bir şekil olunca "Niye öyle bakıyorsun?"diye sordu ve bana doğru bir adım attı ama ayağı halıya takılıp üstüme düştü onunla birlikte koltuğa düştüm acı ile inlerken gözlerimi açtım ve kestane rengi o güzel gözlerle karşılaştım bir dakika boyunca bakıştık ilk gözlerini kaçıran ben oldum ve onu üstümden ittim yani çalıştım "Iıı kalkabilirmisin meze oldumda"dediğimde kendine gelmiş gibi gözlerini kırpıştırdı ve ayaklandı sonra bende kalkıp yukarı koştum kalbim çok hızlı atıyordu odama geçip kendimi yatağa attım ama ışığı açmadığımı fark edip yataktan kalktım o sırada bir esinti geldi pencereme doğru adım atarken neden açık olduğunu düşündüm çıkarken açık değildi pencereye ulaştığımda ayın ışığı yüzüme çarpıyordu arkamda bir hareketlilik sezdiğimde arkamı dönecekken ağzıma konulan şeyle iğrenç bir koku ciğerlerimi yakıp geçti ve son gördüğüm şey ela gözler oldu.Herkese merhaba tatlışlarım.
Niye yorum yapıp oy vermiyorsunuz bakın bu beni üzdü lütfen oy verip yorum yapınız sizleri çooooooook seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ
Dla nastolatków"Nereye böyle?" diye sordu Ateş "Odama"dedim sırıtıp "Yani odama"dedi bıkmış bir ifade ile "Senden ne kadar uzak durursam o kadar iyi olurum.."