ATEŞ

14.Bölüm

Sabah uyandığımda yanağımın altında sert, yumuşak karışımı bir şey vardı kafamı kaldırıp baktığımda bunun göğüs olduğunu gördüm -bir dakika ne kimin bu ya- ha durun ben Ateş ile evliydim tam kalkacakken belimdeki kollar bunu engelledi ve Ateşten ses çıktı "Kıpırdama karıcım uyumaya çalışıyorum" gözlerimi devirip kollarını çözmeye çalıştım ama çok sıkı tutuyordu bıkmış bir sesle "Ya bırakır mısın beni?"dedim Ateş gözlerini açıp sırıttı bu sırıtışla  bir iş vardı "Kocanı öpersen tabi ki"dedi ben ona şaşkınca bakınca güldü "Yanağımdan" dediğinde rahatladım ve hemen öptüm tabi dudaklarım alev aldı o ayrı bir konu kollarını çözdüğünde hemen üstünden indim ve banyoya koştum yanaklarım kızarmıştı musluğu açıp soğuk suyu yüzüme çarptım dağılmış saçlarımı örüp banyodan çıktım ki çıkmaz olaydım ateş yarı çıplaktı hemen gözlerimi kapatıp arkamı döndüm sinirle "Ya ne yapıyorsun?!"diye bağırdım arkadan gülme sesi geldiğinde hamurdandım Ateş dön dediğinde hemen kapıyı açtım ve odadan çıktım aşağı indiğimde Asel'i gördüm kırmızı bir elbise giyinmiş omuzlarına gelen siyah saçları açık ve sade bir makyajla hazırlanmıştı ıslık çalıp yanına ilerledim "Vayy benim arkadaşım taş gibimi olmuş ayy arkadaşının taş yavrusu"dedim tamam biraz saçma olmuş olabilirdi ama yinede ben bendim -kendinizi sevin- Asel kızarıp omzuma yavaşça vurdu "Ya o kadar abartma" dedi o sırada aşağı Ekin ve Ateş indiler buralar baya bir sıcaklaşmıştı Ateş takım elbisesi, sarı saçları ile tam bir manken edasıyla merdivenden iniyordu Ekin de onun kadar yakışıklı olmuştu bir ara kendime baktım resmen yanlarında dilenci gibiydim "Karıcım sen biz eve gelene kadar kendi ellerinle bize yemek hazırlayacaksın Zümrüt sultan sana yaralı olduğun için biraz yardım edebilir"dedi ve ben itiraz edemeden çıktılar oflayıp odaya çıktım bugün sıkıcı bir gün olacaktı ilk olarak duş almaya karar verdim hemen odaya dalıp elbiselerimi yatağa koydum ve duşa girdim on beş dakikanın ardından banyodan çıktım ve elbiselerimi giyindim o sırada aşağıdan sesler geldi Zümrüt teyzedir diye umursamadım saçlarımı kurutmak için aynanın karşısına geçecekken kapı açıldı arkamı döndüğümde donup kaldım bir adam elinde silahla bana doğru geliyordu tam çığlık atacakken "Sesini kesersen iyi edersin yoksa seni vururum"dedi korkudan çığlığım kursağımda kaldı tama adamın yanından geçecekken beni tutup ağzıma bez kapadı nefesimi tuttuğumda adama gözlerimi diktim adam sırıttı "Seni Ateş'in bulamayacağı bir yere götürecem ve Ateş çıldırana kadarda bırakmayacağım " dedi son sözlerinden sonra nefesimi bıraktım ve soluklandım o kokuyla ciğerlerim yandı ve gözlerim karardı.

Yazardan devam
Adamın içi evden çıktıktan beridir huzursuzdu saat öğlen olmuştu ve daha fazla duramayacaktı koltuğundan kalkıp ceketini aldı ve odasından çıktı Asel'e bakıp "Ben eve gidiyorum" dedi Asel kafa sallayınca şirketinden çıktı arabasına binip eve yol aldı.
Eve varınca evin önünde koruma olmadığını fark etti hemen evin kapısını açıp içeri girdi ilk olarak mutfağa baktı korumalar yemek yiyorlardı korumalar Ateş'i fark ettiklerinde ayağa kalktılar Ateş onları umursamayıp karısının yanına gitti kapıyı açtığında odada kimse olmadığını fark etti içi daha da huzursuzlanırken banyonun kapısını açtı ama oradada kimse yoktu hemen bütün evi arayıp taradı ama karısı hiçbir yerde yoktu hemen mutfağa gidip korumalara baktı ve bağırdı "KARIM NEREDE LAN!" Korumalardan biri şaşkınca "A-Ateş bey karınız odanızdan hiç çıkmadı" dedi Ateş sinirle gülünce telefonu çaldı bilinmeyen numaraydı telefonu açıp "NE VAR?!"diye bağırdı telefonun ardından gülme sesi geldi "Ateş bey niye bu kadar sinirisiniz bir şey mi kaybettiniz yada birini?"dedi karşıdaki ses Ateş biraz daha sinirlenip "KARIM. NEREDE?"diye sordu tek tek adam "Görüntülü arayacağım dedi ve kapattı biraz sonra görüntülü aradı Ateş hızla açtığında sinirle soludu Savaş, ulan Savaş dedi içinden genç adam ulan bir gün seni elime geçirip öldüreceğim dedi "LAN SEN KIMSIN!? SEN KIMSIN DE KARIMI KAÇIRIYORSUN?!"dedi bağırarak Savaş sırıtarak "Ateş karını görmek istemiyor musun?"diye sordu Ateş sakinleşerek "Nerede o?" dedi sonra görüntü değişti ve karısının melek gibi uyuyan hali geldi Ateş bir an yumuşayıp karısını izlemeye başladı ta ki Savaş kamerayı kendine döndürene kadar sırıtıp "Karın baya bir güzel Ateş" dedi  Ateş bağırıp "Ulan ona dokunursan seni öldürü-" diyecekken Savaş telefonu kapattı  tabi ardında evi yakıp yıkan bir Ateş bıraktığının farkındaydı.

HERKESE MERHABA. Öncelikle bazı arkadaşlar saçma yorumlar yapıyor onları aldırmıyorum fakat Ateşime laf atmayınız o benim ilk kitabım yani canım. Lütfen beni kırmayın ve eleştirilerinizi kalp acıtmadan yapın ha birde oylarınızıda bekliyorum. Herkese keyifli okumalaarr.