"Ne!? Neden bana öy- hayır asla olmaz"dedim Ateş bana bakıp göz devirdi ve "Sana yaparmısın diye diye sormadım yapacaksın!"dedi kaşlarımı çatıp "Ya ben sekreterlik ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum ben bir bakıcıyım"dedim "Hayır artık değilsin şimdi işine yarım başlayacaksın" gözlerimi devirip ayağa kalktığında Ateş Ekin'e "Onu sen götür" dedi Ekin başını sallayıp bana baktı sinirle ayağa kalkıp kapıyı açtım ve dışarı çıktım Ekin de arkamdan geliyordu uzun koridorun ardından asansörün kapısı açıldı ve içinden büyük bedeni ile beni görmeyen ve yere düşüren adam çıktı yerde ona sinirle bakarken adam yere baktı ve beni görünce şaşkınca baktı, hemen eğilip elimden tuttu ve ayağa kaldırdı o sırada Ekin bizi izliyordu adam bana endişeyle bakıp "Çok özür dilerim hanımefendi sizi görmedim" adama gülümseyerek baktım çok sıcak kanlı görünüyordu kaba bedenine rağmen yani "Bir şey olmadı, sorun yok"dedim adam gülümseyerek baş salladı ve hızla ortadan kayboldu hızlı adımlarla asansöre bindim ardımdan Ekin bindi ve eksiye bastı asansör otoparka indiğinde indik ve arabaya doğru ilerledik o sırada bir ses duyuldu ve karnımın solunda bir acı hissettim karnıma baktığımda kanın kıyafetime bulaştığını gördüm, gözlerim bulanıklaşırken Ekin'in iki kurşun sesinden sonra bana doğru koştuğunu gördüm etraf kararırken gözlerimi kapadım.
Gözlerimi açtığımda bir odadaydım sonra bunun Ateş'in odası olduğunu gördüm tam kalkacakken karnımın sol tarafına saplanan ağrı ile inledim o sırada içeri Ateş ve arkasından Asel ile Ekin girdi Ateş bana bakıp kaşlarını çattı ve hızlı adımlarla yanıma geldi ve azarlamaya başladı "Senin dinlenmek gerekiyor! O adamı bulunca yaptığını ödeteceğim!! Var ya onun beynini delip içine lav sokacağım!! Bağırsaklarını söküp ona yedireceğim ve-" diyeceği anda sözünü kestim "Tamam anladım yeter sökersin deşersin şimdi dinlenmek istiyorum" dedim Ateş püskürten adama doğru Ateş bana bakıp yumuşayan yüzü ile "Tamam sen dinlen" dedi Ekin'e dönüp "Gel benle"diyip hızla odadan çıktılar Asel hızla yanıma gelip sımsıkı sarıldı tabi karnım ağırınca inledim Asel hemen çekilip endişe ile baktı "Hii özür dilerim çok acısını? Ahh aptal kafam" dediğinde güldüm "Birazcık bir şey olmaz" dedim gülümseyip yanıma oturdu merakla bana bakıp "Nasıl oldu bu olay ya?"dedi sorduğu soru ile her şeyi baştan sona anlattım.
Bitirdiğimde Asel "Oha kızım yemin ediyorum bu adamla tanıştıktan sonra hayatında aksiyon eksik kalmadı"dedi onu onaylandığında ayağa kalktı "Sen biraz dinlen ben çorba yapayım sana"dedi ve odadan çıktı bende gözlerimi kapatıp Ateş ile tanıştıktan sonra ki hayatımı gözden geçirdim Çok olay olmuştu kaçırılmıştım ve şimdi vuruldum ahh cidden artık rahatlamak istiyordum ama Ateş illa beni korumak istiyordu ama görmüyordu ki onun yanında yanıyordum Ateş adının hakkını veriyordu ve beni kül ediyordu ve ben küllerimden doğmaya devam ediyordum.
Asel odaya tepsi ile geldi ve yanıma oturdu kaşığı eline alıp çorbayı doldurdu ağzıma getirdiğinde açtım ve çorbayı içtim. On dakika sonra doyduğumu hissettim Asel'e bakıp olumlu anlamda kafamı salladım Asel tepsiyi masaya bıraktı ve tekrar yanıma oturdu yüzüme bakarken kaşlarımı çattım ve "Ne oldu? Yüzümde bir şey mi var?"dedim Asel gözlerime bakıp hüzünle "Sana bir şey olsaydı ben ne yapardım acaba?"dedi ona gülümseyip "Yeni arkadaş bulurdun olup biterdi"dedim şakacıktan gözleri doldu ve sahte sinirle koluma vurdu "Aptal ben senden başka kimseyle arkadaş olmam sen benim kardeşim, canım, kanımsın"dedi ve gözünden bir yaş süzüldü benim göz yaşlarım da arkada kalmadı ve ardından süzüldü hemen ona sarılıp " Seni çok seviyorum iyi ki dostumsun"dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ
Teen Fiction"Nereye böyle?" diye sordu Ateş "Odama"dedim sırıtıp "Yani odama"dedi bıkmış bir ifade ile "Senden ne kadar uzak durursam o kadar iyi olurum.."