10.Bölüm

245 14 3
                                    

Geldiğimiz yere baktığımda küçük bir depo olduğunu gördüm aslında bir oda kadardı.
İçeri girdiğimizde gözlerimi şokla açtım burada bir sürü fotoğraf vardı, şaşkınca Ateş'e baktığımda "Bak bunlar bana yaklaşan benim yanımda duran kadınlar bunların hepsini Savaş denen herif yaptı" dediğinde tekrar fotoğraflara döndüm saçları başları dağınık her yerinde çizik olan kadınlardı bir kez daha nefret ettim erkeklerden gözlerimin önüne babamın gözümün önünde annemi öldürdüğü an aklıma geldi gözlerim doldu o gün babam ilk kez içmişti, annem ona kızınca tartışma başladı sonra kavgaya döndü ben sadece onları izliyordum taki babam anneme vurana kadar gözü dönmüş gibiydi birden anneme sert vurunca annem yere düştü sonra sırtına ve karnına tekmeler savurdu annemin ağzından kan çıkınca  babama bağırmaya ağlamaya başladım babamın kolundan tutunca bana tokat attı zaten yere düştüğümde polisi aramam gerektiğini anladım hemen yukarı çıkınca telefonu alıp aradım tam olayı anlattığım sırada silah sesi geldi telefon kulağımdan düştü aceleyle aşağı indim gördüğüm manzara ile kanım donmuştu annem yerde kanlar içindeydi babam ise duvara çökmüş elindeki silaha bakıyordu siren sesleri gelince başını kaldırdı ve bana baktı kaşlarımı çatmış ona nefretle bakarken ağzından bana hiç samimi gelmeyen tek sözcük çıktı 'özür dilerim'.
Ateş bana bakıp kaşlarını çatarken "Şimdi anlıyormusun o adam çok tehlikeli"dedi gözlerimi dikip tek bir cümle çıkardım ağzımdan "Sizden nefret ediyorum"dedim kaşlarını çatıp gözümden düşen damlayı izledi bir süre sonra kolumdan tutarak beni duvara fırlattı sırtımın ağrısıyla inlerken hızla üzerime gelip duvar yumruk attı gözlerimi kapatıp ağzımdan çıkan hıçkırığı durduramadım "Biz de sizden nefret ediyoruz! Ama bazılarınızdan! Bazıları vardır her erkeğe yanaşır! Bazıları vardır çok... çok masumdur senin gibi" dedi bağırırken son cümlesini yumuşak sesle söylemişti sonra gözleri dudaklarıma indi tam öpecekken telefonu çalmaya başladı -zaten hep böyle olmazmıydı- sessizce küfür ederken telefonu açtı "Ne var lan?"diye bağırdı oha böylemi açılır telefon karşıdaki kişoyi dinlediğinde gözleri öfkeyle parladı "Tamam geliyoruz" deyip kolumdan tuttu ve dışarı çıkardı arabaya binince merak ettiğim soruyu sordum "Ne oldu? Arayan kimdi?"cevap vermeyince sorumu tekrarlıyacakken "Savaş bey şirkete ajan sokmuş!!"diye bağırdı "Ekin anlamasa şimdi batmış olurduk lanet olsun!!"diye bağırdı tekrar arabayı hızla sürerken bende başımı cama koyup dışarıyı seyretmeye başladım.
Araba durunca geldiğimizi anladım ama eve değil şirkete gelmiştik arabadan inip Ateş'i takip ettim ďönen kapıdan içeri girince herkes Ateş'e  başıyla selam veriyordu arkadaki beni sonradan görüp merakla ve şaşkınca bana bakıyorlardı.
Asansöre bindikten sonra en üst kata basıp bekledik burası birden sıcak mı ne oluyordu acaba diye düşünürken on ikinci katta durduk içeri bir adam girdi Ateş beni kendine çekip diğer tarafa itekledi ve adamla aramıza girdi bu yaptığını şaşkınca izlerken bana bakıp göz kırptı adam on beşinci katta indi sonra Ateş ile arama mesafe koydum  kalpten ölmek istemezdim en sonuncu kata geldiğimizi belirten ses geldi ve kapı açıldı Ateş hızla odasına giderken kapının üstünde SOYLAND yazıyordu kapıyı kapatıp deri koltuğa oturdum Ateş hızla birini arayıp "Onu hemen buraya getirin"dedi beş dakika sonra kapı tıklatıldı ve içeri bir kadınla Ekin geldi Ateş kadına Ateş gibi bakan gözleriyle konuştu "Ne kadar bilgi aldın?"diye sordu alayla kız korku folu gözlerle "B-ben... ben sadece annem için yaptım paraya ihtiyacımız vardı ve-"diyecekken Ateş sözünü kesti "Benim şirketime ajan olarak gelirken iki kez düşünmen lazım şimdi hemen çık burdan" dedi kız koşar adım odadan çıktı Ekin Ateş'e dönerek "Ee şimdi ne yapacaksın?"diye sordu Ateş "şimdi mi?"dedi ve bana döndü "İşte yeni sekreterim" dedi ben ona şaşkınca bakarken.

Arkadaşlar hergün yeni bölüm atıyorum ama hiç oy ve yorum görmüyorum lütfen oy ve yorum yapın ve son olarak geçmiş anneler günü kutlu olsun.

ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin