Miraç
Babama söylediğim sözlerle gözleri dolmuştu. Bu hali kalbimi parçalasa da kabul etmese mutlu olacak durumdaydım.
Babam "bak oğlum Atlasin yanına seni annen Amerikaya göndermesin deye götürdüm. Oraya götürmeden önce Atlasla her şeyi konuşup anlaşmıştık. Ben her şeyi bildiğim halde Atlas yine bana eşcinselliğin tedavi olunmadığını ve bu yönlemi hiçkimsenin kendisi secmediğini anlatdi. En çokda homofobikler yüzünden öldürülen, intihar eden ve dövülen insanlar hakkında konuştuğunda saatlerce kendime gelememiştim. Ben öğrendikten sonra senin eşcinsel olduğundan deyil sana birşey yapmalarindan korkdum. Annene geldikde ise bilmedigin o ki, biz annenle uzun zamandır karı koca değiliz. Aynı odada iki yatak var hatta. Onun böyle olmasına üzülüyorum evet ama onu hiç bir zaman bu yoldan vazgeçiremedim."dedi. Ne yani benden önce Atlasla konuşmuş hatta bu yüzden Atlas babanla konuş deye başım etini yemişti. Babamın tek dileği beni korumakmis. Gülümsedim "keşke baba bunları bana uzun zaman önce söyleseydin de seninle uzun zaman geçire bilseydik"dedim, sonra söylediğim sözü düşünüp babamın anlamaması için Allaha yalvardım. "Üzülme oğlum daha çok uzun zaman geçiricez" dedi gülümseyerek. Yemeğimizi yemiş, kahvelerimizi içmiştik. Saat gece yarisiydi artık ordan ayrılıp eve gitmeye karar verdim.
Yazardan
Atlas ve Tuna çocukları eve getirdikten sonra ordan ayrılmıştılar. Ali, Ayan ve Hayat hastahaneden beri ağlıyordular. Damla neleri olduklarını sorduklarında bile hiç kimse ağzını açıp bir kelime dahi etmemişti.
Damlada artık çocuklarının ağlamasina dayanamayıp, ağlamaya başlamıştı.Yemek yememiş, su dahi içerememiştiler, sadece bir kaç saat sonra göz yaşları kuruduğunda Ayan annesinin dizlerine uzanmış, hayatda Aliye yaslanmış boş gözlerle duvarı izliyordular. Damla korkuyordu soru sormaya, onları bukadar üzecek şeyin ne olduğundan delicesine korkuyordu. Ayan aklına gelenlerle gözünden yaşlar süzülüyordu. Ali ise durmadan Miraçı arıyordu. Atlas şimdilik onu rahat brakmalarinin en iyisi olduğunu söylesede Ali dayanamıyordu. Alinin telefonun mesaj sesiyle hepsi telefona koştu. Mesaj yazan Miraçtı.
Kardeşi'M: Ali uyudunmu?
KArdeşim: nasıl uyurum lan odamda öküz yokken.
Kardeşi'M: :') Geliyorum kapıyı aç uyuyanlari uyandirmayayim.
KArdeşim:tamam gel bekliyorum kapıda
Miraç biliyordu aslında Alinin uymayacağını ama haberi yokdu herkesin onu beklediğinden.
Ayan Miraçın hala onları düşündüğünü gördüğünde yine ağlama krizine girmişti.
Ali Ayanın saçlarını okşayıp kulağına "artık ağlama onu daha fazla üzmeyelim güzelim" dedi. Ayan hemen gözlerini silip gülümsedi aynısını Hayatda yaptı.
Ayan ayağa kalkıp "anne hadi masayı kuralım abim geliyor bizde kurt gibi acıktık" dedi, oysa hiçbiri tek lokma dahi yiyecek durumda değildiler.Kapı çaldığında Ali kapıya koşup açtı. Miraçı görüp sarıldı. "Hadi gel bakalım annem oğlum gelmeden size yemek yok dedi. Bizi açlıktan öldürmey mi planlıyorsunuz" dedi ama ortamı güldürüye çalışırken ölüm lafı ile biraz daha gerdi. Miraç gülümseyip "anne buna neden yemek vermedin yoksa benim kafamı yemesi içinmi?"sorduğunda, annesi ne olduğunu anlamadığı için "Evet oğlum kafanı yeyip bitirsinde eve geç gelmek neymiş öğren" dedi. Miraç "ama anne ben babamla buluştum, konuştuk, konu konuyu açınızda böyle geciktim"dedi. Damla "ıyi yapmışsın oğlum yemek yedin mi yani bende sana en sevdiğin yemekden yapmıştım"dediğinde Mirac "Ben hemen ellerimi yıkayıp geliyorum" dedi. Herkes bu haline gülmeye başladı. Ali bütün gün agladıkları halde Miraçın iki dakikada yüzlerini böyle gülümsetmesi, daha çok kalbini parçalıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikoloğuma Aşık Oldum (B&B) (Düzenleniyor)
Ficção AdolescenteÇoçuklarinin eşcinsel olduğunu öyrenen aile çoçuklarini doktora götürecekler. Peki çoçuk iyleşe bilecekmi yoksa ailesinede yönlemini kabul etdirecekmi? Homofobikler girmesin lütfen.... 18+ mutlaka olcak😍😍