Psikoloğuma Aşık Oldum (B&B) (Düzenleniyor)

22 bölüm

Yazardan

Miraç anlamıştı artık kötü insan olmadığını. Kötü olsaydı bukadar insan zaten onu sevmezdi.

Merdivenlerden inip "sabahın gözü açılmamış neden hepiniz geldiniz, sayenizde ne zamandır ailemle güzel kahvaltı edemiyorum" dedi. Bu durumdan mutsuz değildi ama mutluluğunu göstermekten, küçük çocuk gibi korkuyordu. "Seni özledim" dedi Atlas birden herkes ona baktığında "yani teyzem bana yemek borçluydu hemde birlikde buluşup dışarı çıkacaktık deye geldim" dedi. Annem başıma  vurup " misafire öyle söylenir mi? Hadi geçin sofrayı, hepimiz hazırladık" dedi.

Miraç başını kaldırıp bir kere daha süzdü herkesi, bugün olacaklar aklına geldikçe kalbine sanki bıçak saplaniyordu. Ali Hayatın kabına birşeyler koyarken, damla hanımla Atlas hem konuşup hem yemek yiyordular, Tuna ve Kenan atışırken Ayan onları dinleyip kahkahalara boguluyordu.

Atlas Damla hanımı dinlerken bir gözüde sevdiği çocukdaydi. Herkes konuşurken onun böyle içine kapanın olması ve üzgün görünmesi kalbini deşiyordu. Bütün gece uyumamış hastalık hakkında Kenanla araştırma yapmıştı. Kenan bir zaman sonra uyuya kaldığı halde, Atlas sabaha kadar birşeylere bakıp, bilgiler topluyordu.
Hiç dinlenmeden sabahin erken saatinde Miraçın kapısına dayanmıştı. Kapıyı Tunan  açması biraz daha kalbine dokunmuştu oysa, düşünmeden edemiyordu Tunanin neden bu kadar erkenden burda olduğunu.

Tuna, Kenana bakıti, göz altındaki siyah halqalardan  anlıyordu gece geç saatte uyuduğunu. Kendiside onlardan farksız değildi. Miraçı kısa zamanda tanışmış olsada ailesine ve kendisine çok çabuk ısınmıştı.

Ali gece geç  saatte kadar Miraçı izlemişti. Saf, temiz, masum görüntüsünü ve acısız uykusunu izlemişti. Bazen ağlamış bazende eskileri düşünüp gülümsemişti.

Miraç herşeyden habersiz yemeğini yeyip herkesle konuşmaya çalışan annesine bakdi. Gözleri yorgun görünüyordu. Avukat olmak onu çok yoruyordu, her cür  insanla tanışıyordu, gah arabuluculuk yapıyor, gah boşandiriyor gahda cinayet davalarının üstünü açıyordu. Hayatı tehlikeden tehlikeye giriyordu ama işini anlının teri ile yapıyordu. Miraç için bu hayatda ilk örnek  insan annesi idi.

Miraçın aklına öz annesi geldi. Acaba hastalığını kendi annesi öğrendiğinde ne yapardı. Yinemi olmayacaktı yanında, oksamiyacakdi saçlarını, öpmeyecekti yanaklarından?
Miraç yanağında hiss etdiyi islaklikla kimse görmeden elini kaldırıp silmeye başladı. Başını  kaldırdığında Alininde  yanağının ıslak olduğunu gördü. Başı ile 'yapma be kardeşim' dediğinde Ali omuzlarını kaldırıp indirdi.

Kahvaltı bittikten sonra Damla masayı kendi toplaya bileceğini ve kızları hazırlanmaya, erkeklerede salonda beklemeye gönderdi.

Hepsi dışarı çıktıklarında Tuna Kenan bende, Atlas Miraç benle gidiyor, Alide Hayatla Ayani  götürdü.

Atlas Miraçın elinin üstüne elini koyarak sıktı. "Iyimisin?"

"Iyiyim merak etme" dedi  Miraç. Ama iyi değildi.

Hastahaneye vardıklarında 3 arabada ard arda dayandı. Hepsi arabalardan inip hastahaneye girdiler.

Ayan Tunanin yanına gelip "Abi sence sonuçlarda ne çıkar? Iyidir değilmi Abim?"sordu. Tuna Ayan-ı kolunun altına alıp burnunu sıktı. "Abin iyidir güzelim, endişelenme tamammi?"dedi.

Doktorun kapısını çalıp içeri girdiler. Doktor "merhaba Miraç ve diğerleri" dedi. Hepsi selâmladikdan sonra doktor telefon edip tahlilleri getirmesini istedi hemşireden.

Kenan ve Atlas  kendini tanitdiginda, doktor gülümseyerek "yanında doktor olması iyi oldu" dedi.

Tahlilleri açıp karşısına koydu. Ve söze başladı. "Şimdi Miraç sana söyleyeceklerimi can kulağı ile  beni dinle, geçen defa sana vücudundan başlayarak beynine  yayılan tümörden bahs etmiştim ve böyle tümörlerin nerdeyse yarısında çoğu kötü huylu oldugunuda biliyordum ama bundan tam emin olmadan sana söylemek istemedim. Evet tahliller Tümörünün kötü huylu olduğunu isbat etdi." Dediğinde herkes güçlü durmak için büyük çaba gösteriyordu. Atlas elinin arasında Miraçın eli olduğunu unutup sıkmaya başladığında Miraç Atlasin elin üzerine elini koydu. Miraç "sonuç az ömrüm mü kaldı, yoksa kurtulmak olurmu?" Sesini ne kadar souk kanlı çıkarmaya çalışsa da titremişti.