Psikoloğuma Aşık Oldum (B&B) (Düzenleniyor)

10 bölüm

Atlas

Ben Atlas Batur Vefa 27 yaşındayım Vefa hastanesinin sahibiyim ama bundan en yakınlarım ve baş hekim hariç kimsenin haberi dahi yok. Herkes beni psikolog olarak biliyor.

Bir gün Savaş Altınay ofisime geldi.
"Merhaba ben Savaş Altınay  buraya sizden birşey istemeye geldim"dedi. "Tabi buyrun Savaş bey" dedim merak etmiştim doğrusu Altınay ismini çok duymuştum ama ilk kez karşılaşıyorduk "bu gün oğlumun  eşcinsel olduğunu öğrendim ve karım oğlumu Amerikaya göndermek istiyor. Tabiki oğlum  bunu duyduktan sonra ortadan kayboldu birkaç saattir ona ulaşamıyorum, onu ne kadar merak ettiğimi bilmiyor gerçi görsede inanmaz" söyleyip dayandı içten bir nefes alıp devam etdi "benim babanla uzun zamandır  arkadaşlığımız var. Bir kere konuştuğumuzda oğlunun tanınmış psikolog olduğunu söylemişti. Bende sana gelip danışmak istedim sence ne yapmalıyım? Oğlumu başka ülkeye göndermeliyim mi?" Dedi. " Ben size bir soru soruyum oğlunuzun eşcinsel olduğu sizi rahatsız ettim?"soruma "aslında oğlumu olduğu gibi kabul ede bilirim onu çok seviyorum ama herzaman ondan uzak durdum, hiçbir zaman yüzüne gülümsemedim, bir kere olsun başını okşamadım ve bir zaman sonra oda beni sevmemeye başladı işte bu benim için  yıkımdı. Herzaman anneler çocuklarını sever, korur yada olduğu gibi kabul eder sanırdım ama annesi yapmıyor. Ben ona onun için  yaklaşmazken, onu sevdiğimi gördükleri an oğluma zarar verirdiler bunu çok iyi biliyordum ama annesi kendi isteği ile sevmiyordu bazen nefret ettiğini bile düşünüyorum. Şimdi soruyorsunuzdur bu nasıl aile ki, bir birlerinden haberleri yok karımla yıllardı karıkoca gibi değilim aynı evde ayrı ayrı insanlarız. Demekki o kadar korkuyorki bizden herşeyini gizliyor" dedi. Anlıyordum  ama çocukta az çekmemiş "anladım,  ama benden ne istiyordunuz?"dedim "sizden oğlumu buraya getircem ve karımıda Miraç Amerikaya göndermemek için ikna edeceğim, ama karımı oğlunun burda iyileşeceğine ikna etmelisin. Bunu yapa bilirmisin?" Dedi şimdi anlamıştım  ne istediğini "Tamam yaparım ama oğluna  söyleyecekmisin onun için neler düşündüğünü?"  "Hayır soylesemde inanmazdı zaten" Dedi "peki ben onu nasıl burda tutacam, bunun bir hastalık olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Ben onla ne hakkında konuşmalıyım?"dedim gerçekten  de bu işten çıka bilecekmiyim "biliyorum tabiki ve ne hakkında konuşacağını sen düşünmelisin doktor sensin"deyib aya kalktı. "Ben geleceğimiz zamanda ararım sana güveniyorum genç adam" dedi bide ben kendime bu konuda güvensem şimdiye kadar hiç kimsenin yönelimi hakkında konuşmamıştım "Tamam yapmaya çalışacağım " dedim.

Ertesi gün  Savaş bey arayıp geleceklerini söyledi, bende hazırlanan bütün planlarımı iptal edip onları bekledim bunu para için yapmıyorum ki, ben zaten çok zenginim sadece o çocuğun hayatını kurtarmalıyım.
Onlar geldikten biraz sonra kapı çalındı içeri genç adam  girmişti. Bir süre baktım gözleri çok güzeldi. Deniz mavisimi yoksa güneş çıktı zaman gökyüzündeki mavidenmiydi, saçları sarımsı kıvırcıkdı ona ayrı bir hava katıyordu. Kim böyle şahane insanı sevmezdiki hele bir anne böyle güzel çocuğunun varlığından bile gurur duymalıydı. Bir an annesine döndü bakışlarım hiç duygu yokdu gözlerinde sadece bakmak için bakıyordu.

"Merhaba, ben Miraç tanıştığıma memnun oldum" dedi. Acı çekiyordu bura gelişi bile onun için ne kadar zordur kim bilir.
Böylelikle haftada üç gün görüşecektik ve iki haftadan sonra dışarıda haftada bir kere dışarıda zaman geçireceğimizi ve bunu bütün hastalarımla yaptığımı söyledim, tabikide yalandı sadece onu daha yakından tanımak istiyordum belki zamanla arkadaş bile olurduk.

Ali deye bir arkadaşı vardı onun adı geldiğinde mavileri dahada parlıyordu. "Ali senin sevgilin mi?"deye sordum birden duraksadı başını hayır anlamında sallamisdiki birden "Evet sevgilim"dedi. Ah çocuk benim kaç yıldır bu işi yaptığımı kaçtane insanlarla konuştuğumu bilmiyorsun, kimin yalan kimin doğru söylediğini hemen anlarım ben. Gelecek sefer sevgilisinide alıp gelmesini istedim bunu duyduğu zamanki suratının haline  kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum ki, çıkıp gitdi arkasından baktımda düşünceli halde Alinin yanına gitdi. Az kalsın arabaya çarpıyordu. Bir daha gülümsedim.