32 bölüm

681 23 2
                                    

TUNA

içeri girdiğimde sadece Miraça bakıp gidecektim zaten yarı yoldan dönmemim sebebi oydu. Ama onu o durumda görmeyi beklemiyordum.

Bana sorduğu soruyla dönüp kalmıştım. Bana "Anneler nasıl kokar Tuna" demişti. Ne diyecektim anlatsamda anlamaz ki, her anne aynı kokmazdı ki, mesela benim annemin kokusunu hiçbir annede alamıyordum. Şimdi kalkipta 'Miraç annenin kokusunu yanlız kendi evlatları bilir'mi diyeyim. "Bilmem ki kardeşim, annemi koklamayayi yollar oldu" dedim. Yalan söylemiştim babami ne kadar sevmesede annemi bir okadar çok seviyordum haftada bir onu görmeye yada o beni görmeye gelirdi.

Miraç gülümsedi "demek sende hasretsin ha anne kokusuna, bak bir kaç adım ötemde duruyor ve gözünün önünde oğlu can çekişiyor. Ne kadar komik değilmi Tuna hala yaklaşmadı. Hastalığım onada bulaşır deye korkuyor galiba ama sen doktorsun Tuna söylesene ona bulaşmadığını sadece beni öldüreceğini. Söylesene sarılsın bana dindirsin acılarımı  belki iyilesirim ha" dedi. Annesine baktım ağlıyordu ama yaklaşmıyordu. Bukadar lafa bile uzak kala biliyordu oğlundan. Yalvarır gözlerle baktım annesine yine yaklaşmadı. Böyle anne olurmu? Sildim göz yaşlarını babasına bakıp "Bana Miraçı arabaya kadar taşımaya  yardım edin" dedim. Babası " bu gece burda kalsın yarın götürürsün böyle gidemez" dedi. Ama anlamıyordu burda kalırsa can çekişeceğini "Hayır ya yardım edin yada kendim götürmeye çalışırım ama burda bırakmam zaten sizin yunuzden bu durumda" dedim dişlerimi sinirden daha ne kadar sıka bilirsen okadar sıkıyordum. Miraç "tuna Atlas beni bekliyor orda iyi olucam beni ona götür" dedi.

Arabaya taşıyıp arkaya uzattık. Babası da Atlaslara kadar geleceğini söyleyip arkaya bidi ve Miraçın başını dizlerine koydu. En azından babası biraz seviyor dedim içimden. Arabayı çalıştırdım. Miraç ilaçların etkisinden uykuya dalmıştı.

"Savaş bey bir şeyi çok merak ediyorum. Siz nasıl babasınız? Oğlunuzun haline bakın bu hale gelme sebeplerinden biri olduğunuzu biliyorsunuz demi?" Dedim.

"Biliyorum Tuna ama ben onu korumak istemiştim bilmiyordum en çok benim zarar vereceğimi" dediğin de gözlerinde dinmeyen yaşlar yine akmaya başlamıştı ama artık çok geçti. Atlasin evine gelip arabayı durdurduk.

20 dakika orada öylece oturduk Savaş bey Miraçın saçlarını okşuyor bazende öpücük konduruyordu. Miraç kıpırdaıp gözlerini açtı ve ayağa kalktı. Babasının dizlerinde uyuduğunu görünce gözlerini şokun  etkisiyle açtı. "Neden burdayiz sen ne zaman geldin?" Dedi. Yine hatırlamıyordu az önce beni annesine tanitdigindada unutmuştu yıllardır annesi ile tanıştığımi. "Sen evde fenalastin bizde babanla buraya getirdik uyuduğum için hemde Atlasin bilmesini istemeyeceğini düşünüp burada bekledik" dedim. Miraç gülümsedi "iyi yapmışsın, Ama artık ben gideyim beni merak etmiştir" dedi.

Miraç

Babam ve Tuna ile vedalaşıp Atlasa koştum. Atlas kapıyı açar açmaz boynuna atlayıp dudaklarına sarildim. Ilk şaşırsa da hemen kendini toparlayıp karşılık verdi. Bu hissi asla unutmayacaktım. Unutmayacaklarım sırasın ilklerinde Atlasin kokusu ile kalbi vardı.

Kendimizden kaçmış halde ayrildigimizda başımı boynuna sokup "çok özledim" deye fısıldadım. Atlasda daha sıkı sarılıp kokumu içine çekip "inan bana benim kadar özleyemezsin" dedi. Sora beni kucağına alıp açık unuttuğumuz kapıyı kapatıp beni kanepeye götürdü. " Ne yapmak istersiniz küçük prens" dedi. Gülümseyip dahada sokuldum kucağına " bir ömür böyle kalmak" dedim. "O zama. Bizde bir ömür böyle kalırız" dedi saçlarımı öperek.

Kanepede başımı göğsüne koyup, kollarımıza beline sarıp kalp atışlarını dinliyordum. Geldiğimden beri hiç hızını düşürmeden çarpıyordu kalbi aynı benimki gibi dünyanın en güzel melodiyasi ola bilirdi benim için günlerce, aylarca hatta yıllarca dinlesem bile hiç bıkmam. Atlas "sevgilim iyisin değilmi? Bir sorunun yok"" dedi saçlarınla oynayarak. "Cok iyiyim. Beni yanlızca senin yanın iyi yapıyor sevgilim" dedim gerçektende öyleydi.

Psikoloğuma Aşık Oldum (B&B) (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin