Sadece Biraz Sen

4

  --Şule'den--
Dün akşam çok güzeldi olm. Hele de Bora... Çok yakışıklıydı... Hele o gamzesi varyaaa... Ve birbirimize numaralarımızı vermiştikkkk. Ayyy nasıl mutlu oldum anlatamam. Bunları Arsu'ya anlattığımda "Kızım sen aşık olmuşsun umarım hayat senin yüzüne güler." dediğinde yastığı fırlattım. Aslında kız doğruyu söylüyordu.
   Bir saat sonra Bora beni aradı. Elim ayağım titriyordu resmen. Bana eğer müsaitsen buluşalım mı dedi. Hiç düşünmeden evet dedim ve bir parkta buluştuk. Sohbeti falan hoş çocuktu da biraz çapkındı sanki. Ama sen böyle yaparsan kıskanırım ben seni.
   " Eeee anlat bakalım Şule Hanım nelerden hoşlanırsın" 
     "Mesela anime izlemeye bayılırım." konuşamıyorum resmen.  Hep böyle olur zaten!  Konu ne zaman benim zevklerime ya da bana gelse hep utancımdan suskun olan dilim iyice tutulur zaten.
  O sırada Bora utandığımı fark etmiş olsa gerek    
" Utandın sanırım istersen başka şeylerden konuşabiliriz. " dedi. O kadar belli olmuş muydu ya!?  Neyse.
   " Teşekkür ederim anlayışın için."
   " Ne demek " dedi gerçekten çok anlayışlı ve iyi niyetli birisi.  Gel de tutulma...
   "Bir şey diyeyim mi?" demesiyle kendime geldim. "Deee" dedim bir çırpıda o da küçük bir kahkaha attı. Ay nasıl utandım.
   "Neyse, biliyor musun utanınca çok tatlı oluyorsun." diyince daha da utanmıştım.
   "Bora"  diye seslendi biri. Bende istemsizce bakmıştım. Kız yanımıza yaklaşınca Bora kıza sarıldı ve "Naber güzelim?" dedi.
  güzelim?!
" İyi, ya sen? Hâlâ çapkınlık yapıyor musun?"
Ne diyordu lan bu kız!
  " Bilmem? Gerçi Derin sanada az yavşamamıştım " dedi ve ikisi de hafif bir kahkaha attılar. Ay nasıl kıskandım. Bi 10, 15 dakika konuştuktan sonra Bora benim varlığımı hatırladı ve "Derin seni arkadaşım Şule ile tanıştırayım."  dedi. Aman ne mutlu oldum bilemezsin. İkimizde aynı anda birbirimizin elini sıkıp "Merhaba" dedik. Yapmacık bir gülümseme atmaya çalışırken sıcak bir gülümseme atacağımı tahmin edememiştim. "Şule, tatlım seni çok sevdim. Umarım bir gün yine karşılaşırız."  ya ne demezsin bende bayıldım sana. Ayyy yelloz. " Ben de seni çok sevdim Derin ben de seni. " dedim ne kadar gıcık olsam da.
  "Neyse hadi ben gideyim." dedi ve Borayla birbirlerinin yanaklarını öptüler. Bana da el salladı salak. O gider gitmez Bora bana yaklaştı iyice yani nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Ayy kesin kıpkırmızı olmuşumdur. Sarıldı ve "Kıskandın sanki biraz."  dedi. O kadar belli etmiş olamazdım. " Yok canım ne kıskanması. " tam Bora bir şey diyecekken Bora'yı biri aradı. O anda "Off arayacak zamanı buldu bu da." diye söylene söylene açtı telefonu. Sonra "Hadi gidelim, ben bırakırım seni." dedi ve gittik. Off ya niye aradıki şimdi bu? Tam da bir şey söyleyecekti.
   Yol boyunca ikimizin de ağzını bıçak açmamıştı.  Teşekkür ederken yanağımdan öptü ve " Görüşürüz güzelim." dedi. "Görüşürüz."  dedim utanarak. Eve girince Arsu'ya her şeyi anlattım.
  " Oha " diye tepki verdi. Haklıydı. Ben olsam bende oha derdim. Ama şimdi bir tek bunlar oldu diye hemen söylenmez.
   Arsu'nun " Eee ne yiyoruz?" demesiyle kendime geldim. " Olm harbi ne yicez?" dedim sonra ikimizde aynı anda " PİZZAAAA" diyerek çığırdık ve ikimize de birer büyük boy pizza söyledik. Evet pizza konusunda ikimiz de doyumsuz oluyorduk.

  -- Arsu'dan--
Bugün Şule Bora ile buluştu. Keşke bende Furkan ile buluşabilsem ama sevgilisi var. Tam Şule' yi arayacakken eve geldi. Her şeyi anlattı ama Bora biraz çapkın olduğu için yani ne bilim kızın duygularıyla oynuyorda olabilirdi. O an Şule üzülmesin diye söylemedim. Neyse eğer böyleyse kendi görür zaten.

--Bora'dan--
"He Furkan söyle abi. Tam kızla güzel an yakalamıştık gel sıç içine. Umarım önemli bir şeydir."
"Oğlum sen ciddi bir ilişki yaşamazsın zaten kimseyle aramam iyi olmuş. Kızın harap olmasını istemem."
"Oo bakıyorum da Şule'yi düşünüyorsun."
" Sevgilim var benim. Ayrıca evet seni önemli bir şey için çağırdım. Halam aradı az önce. Eniştemin yurt dışına gitmesi gerekiyormuş.Şirketin başında bir süre sen duracakmışsın."
"Şaka mı yapıyosun lan bu çok güzel bi haber." diye çığırdım.
" Umarım şirketi batırmazsın Bora."
" Ben mi?"
"Yok ben."
" Seni bilemem ama ben batırmam. "
"Hareme çevirme de."
"Olm babam bana niye haber vermedi laan."
"Senin ne mal olduğunu biliyor çünkü."
Bir süre böyle küçük çaplı atışmıştık. Sonra çok acıktığımızı fark ettik ve bir şeyler yedik.
Sonra ona Derin'in yanımıza geldiğini falan anlattım. Şule'nin kıskandığını falan
" Olm kızın duygularıyla oynama. Sevmiceksen boşuna umutlandırma kızı."
" Tamam."
Gece 1 gibi bara gittik. Kendimi tutamayıp yine birilerine yavşamıştım. Kızlar benim numaramı falan istemişlerdi. Vermemiştim. Kendime çok şaşırdım ben Bora Beder kızlara numaramı vermedim. Furkan da şaşırmıştı. Ve bana
" Bora iyi misin?  Kızlara numaranı vermedin,  başına taş mı düştü?" dedi. Nasıl güldüm anlatamam..