8

10 4 0
                                    

-- Arsu'dan --
Dışarıdan neden hiç bilmiyorum bağrışmalar geliyordu ve benim başım çatlıyordu.  Başımı on bin defa duvara çarpmış gibi hissediyordum.
  Şule'ye seslendiğimde hemen gelmişti. Yanında Furkan da vardı.
 
  İkisinin de gözleri şişmişti ve kızarıktı. Ağlamışlar mıydı? Umarım düşündüğüm şey değildir. Umarım kanser ile ilgili bir şey değildir ama başım çok dönüyor.

  Şule yanıma geldi ve saçımı okşadı. O arada da
" Sen sakın üzülme tamam mı benim güzel arkadaşım. Biz her zaman senin yanındayız.  Seni hiç bir şekilde bırakmicaz. Tamam mı?" dedi

" Kanser mi olmuşum?" dememle Furkan ve Şule şok oldular. Beklemiyorlardı sanırım. 
   " Babaannem nasıl?  Nerde o? Beni ona götürün çabuk." diye isyan ettim.

  Şule de
" Arsucum biraz dinlenir misin? Zeliş sultan da senin kanser olduğunu duyunca kadın şok geçirdi bayıldı. Ona da serum taktılar az önce. Bi doktor beyciğim gelsin. " dedi.

Doktoru söylerken gözleri ışıl ışıldı. Bizim deli bu sefer doktora mı yakmıştı ne? Şule'yi kolundan tutup hafifçe yanıma çektim ve

  " Birileri doktora mı yakmış ne?" diye fısıldadım.
İlk başta bi inkar etti ama en son
  
    " Evet bebişim birileri doktora yaktı. Hemde fena yaktı." dedi. Ve hafifçe kıkırdadı.

Furkan dışardan gelmişti. Ne zaman çıkmıştı ki dışarı? Hafif tebessüm etmeye çalışarak ama başarmayarak

   " Zeliş teyzeyi çıkarmışlar,  Arsu iyiysen biz de çıkalım mı?" dedi çok naif bir sesle. Kendimden geçmişim. 

   " Iııı tamam çıkalım " dedim ve çıktık. Babaannemin bana bir sarılışı vardı anlatamam.
Birbirimize sımsıkı sarıldık. Eve geçtik ve biraz dinlendik, banyo yaptım ve yemek yedik. 

  Akşam çardakta otururken Furkan yanıma gelip oturdu. Biraz konuştuk. Sonra Furkan

  " Yarın piknik mi yapsak?" dedi. Neden olmasın ki? Bence gidebiliriz.

  " Yapalım, çok iyi olur. " dedim.

" Ben iki gündür telefonumu açmıyorum bi açim de eve geçerim sonra. "

" Tamam. Şey ayıp olmazsa sana bir şey sorabilir miyim?"

  " Tabiki sorabilirsin."

  " Imm... Berra ile aranızda bir sorun mu var? Tabi anlatmak istemezsen anlarım özel konuysa"

  " Beni aldatıyormuş..... " dedi ve her şeyi anlattı.
Resmen ağzım açık kalmıştı. 

  " O... Bunu sana nasıl yapabilir? " dedim. Eminim o da bunu öğrenince çok büyük bi şok geçirmişti.

" İnan bilemiyorum Arsu, bazen en yakınım,  en güvendiğim dediğin insan bak sana ne yapıyor. Neyse ben gideyim." dedi ve sarıldık. Sıkı sıkı. Furkan kollarını belime doladığına midemde kelebekler uçuşmuştu. Kesin yüzümde kızarmıştır.
  O arada Şule'de geldi. Bana bakışlarını görmesem de " seni seni " bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Sonra ayrıldık ve Furkan Şule'ye falan da sarıldı. Sonra eve gitti.

  Başım yine dönmeye başlamıştı. Direk koltuğa oturdum Şule yanımdaydı en azından.  Su falan getirdi de kendime geldim.

   Babaannem geldi biraz çardakta oturduk. Saat biraz geç olmuştu. Babaannem de

  " Hadi yatın dinlenin, yarın sabah erkenden Furkangille pikniğe gideceğiz. Ben hazırladım bir şeyler. " dedi

    " İyi geceler Zeliş sultan " diyip tontik yanaklarından öptüm.  Şule'ye de sarıldım. Sonra uyuduk.  Sabah erken saatlerde pikniğe gittik. Derin ve Bora' da vardı. Berra gitmişti sanırım. Gitsin zaten kalmaya yüzü olmamalıydı.

  Şule Bora'ya artık eskisi gibi bakmıyordu. Doktoru gördükten sonra fkkddk.

    Bora Şule'ye çok tatlı bakıyordu. Ama Şule ona çok normal bakıyordu... Şule sanırım kendine çok zarar gelmeden fark etmişti Bora'nın kendine göre olmadığını.

Sadece Biraz SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin