-- Bora'dan --
" Alo, Derin? Nasılsın güzelim?"
" İyi Bora ya sen? "
" İyi bende. Sana bir şey soracaktım. Amcamgilin Sığacık'ta yazlığı var geçen hafta Furkan ve Berra gitti bende 2 gün sonra gideceğim. Senide davet etmek istedim. "
" Aaa süper. Gelirimmm. Teşekkür ederim davetin için"
" Rica ederim güzelim, asıl ben teşekkür ederim geldiğin için. Neyse ben tutmayim seni hazırlık falan yaparsın şimdi. Görüşürüz."
" Görüşürüz."
Evveet Derin işi de tamam.-- Furkan'dan--
2 gün sonra Bora ve Derin gelecekti. Ve ben bu 2 günün çok çok güzel geçmesini istiyorum. O sırada Berra bana " Hayatımm... akşam bara mı gitsek?" dedi. Aslında ben bara gitmeyi pek sevmezdim. Ama sevdiğim kadın için her şeyi yapardım. " Oluur." dedim ve belini iyice kavradım. O da elini saçlarımın arasına soktu. Ve dudağıma yapıştı. Bir süre devam ettik. Sonra o duvara yaslandı. Bir elimi duvara koydum. Ve ona iyice sokuldum. Sonra birbirimizi öpmeye başladık. Berra nefes nefese kalınca geri çekildim ama hâlâ çok yakındık, ikimiz de birbirimizin nefesini hissedebiliyorduk.
" Hadi hazırlan, sahile inelim biraz." dedim ve dudağına bir öpücük kondurdum.
Birkaç saat sonra gittik sahile çok kimse yoktu.
Çok güzell, tam istediğim gibi...
Tam denize gireceğimiz sırada Berra'nın telefonu çaldı. Berra 'nın beti benzi atmıştı arayan kişiyi görünce. Ne olmuştu ki? Kim diye sorduğumda önemli biri değil diyip geliştirdi.
Neyse hiçbir şey tatilimizi bozamazdı. Denize girdik, yarım saat yüzdükten sonra biraz acıkınca çıktık. Biraz uzakta bir kafe vardı. Oraya gidecektik. Önce eve gittik banyo yapıp hazırlandık. Ordan da bara geçeriz diye düşündük. Banyodan çıktığımda Berra hazırlanmıştı ve çok güzel olmuştu. Üzerinde ipli göğsünün altında biten adını bilmediğim siyah bir şey vardı. Altında ise siyah kısa şortu vardı. Hafif de makyaj yapmış ve nefes kesici olmuştu. Normalde olsa Berra'nın bu halini çok kıskanır ve üzerini değiştirmesini söylerdim ama tatildeyiz diye bir şey demedim. Yanına gidip arkadan beline kollarımı sardım ve kulağına " Çok güzel olmuşsun aşkım" diye fısıldadım. " Teşekkür ederim bebeğim." dedi. İşte benim kadınım.
Kafeye geldik ve bir şeyler atıştırdık. Saat baya ilerlemişti. Sessizliği Berra böldü ve " Aşkım artık gidelim mi bara? " dedi ve gittik.
Daha yeni gelmemize rağmen ben çok sıkıldım. Keşke Bora da burada olsaydı... Ben böyle düşünürken Berra " Aşkım ben bir lavaboya gidiyorum. " dedi. " Tamam aşkım."
-- Berra'dan --
Furkan barda çok sıkılmıştı anlaşılan. Neyse bi lavaboya gideyim de sahile gidelim bari sevdiğim adamı böyle görmek beni üzüyor. " Aşkım ben bir lavaboya gidiyorum." dedim. " Tamam aşkım." derken kalktım bende.
Lavabonun önünde tam girecekken bir adam bana " Şşt fıstık baksana. " dedi. Bir ana bana mı dedi diye emin olabilmek için etrafıma bakındım. " Sana dedim sana " dedi gözlerimin içine bakarak. Ve iyice yaklaştı. Beni duvara yapıştırdı. Kollarını iki tarafıma da koydu. Ve beni süzerek ekledi " Güzel parçaymışsın bi gel sen şöyle " diyerek ellerini iyice aşşağı indirdi ve kalçamı kavradım. Ve ben bundan inanılmaz zevk alıyordum. Furkan ' a bunu yapmamalıydım ama
... kendime engel olamayıp bunu yapmıştım. O adama kendimi elletmiştim.
Daha sonra Furkan'ın yanına gittim. " Aşkımm sahile gitmeye ne dersin?" dedim. " Sen nasıl istersen balım." dedi ve sahile gittik. Orada dolaşırken sarhoş bir adam bana bakarak arkadaşına " Üüfff laan şu parçayı görüyor mu efsane " dedi. Furkan'ı zor tuttum valla. Eve gittiğimizde ise bana " O kıyafetleri bir daha gitmiyorsun." diye bağırdı. Haklıydı. Bir şey diyemiyordum.-- Arsu'dan --
Ahh babaannem, canım benim. Nasıl özlemişim!
Sabah bi kalktık babaannem döktürmüş yine.
" Ooo Zeliş sultan döktürmüşsün yine. Ama niye bu kadar zahmet ettin ki?" Babaannem yanıma geldi, yüzümü ellerinin arasına aldı ve " Uzun zaman sonra benim kuzum gelmiş ben yaparım balım." dedi. Ve ona sımsıkı sarıldım. O arada Şule'de gözlerini ovuştura ovuştura geldi. " Yiaaa sevgi pıtırcıkları yerim sizi." diyerek yanımıza geldi ve üçümüz birden sarıldık. Böyle sarılmayı ne kadar özlemişim... " Hadi soğutmayın kahvaltıyı oturun oturun " dedi ve hep beraber kahvaltı yaptık. Şule kahvaltıyı görünce " Zeliş sultan açık büfe kurmuşsun. " dedi ve babaannem küçük bi kahkaha patlattı. Güzelce kahvaltımızı yaptık ve üçümüz birlikte bir şeyler almaya markete gittik. Önce biraz sahilde dolaştık. Burası gerçekten çok güzel bir yer. İnsana huzur veriyor. Şu an içim huzur doluydu. Aklıma birden Furkan gelmişti. Acaba şu an nerede, ne yapıyordu?-- Bora'dan --
Sonunda Derin ile yazlığa gelmiştik. Derin taş gibi olmuştu. Eşyaları bıraktıktan sonra Derin'in yakınına gittim, yüzü bana dönüktü. Kollarımı beline sarmamla dudağıma yapışması bir oldu. Bir süre öpüşürken sonra Berra ve Furkan salona geldiler. Onlar gelince bıraktık öpüşmeyi. Biraz oturup sohbet ettik ve herkeste hafif bir yorgunluk olduğu için uyuduk hemen.__ bir sonraki gün akşamüstü __
--Arsu'dan--
" Sahile mi gitsek akşam?" diye sorduğumda Şule hemen " Evet kızım yaaa süper oluuur." diye atlayıverdi. Akşam indik sahile. Bir yerde kamp ateşi yakmışlardı ve biri gitar çalıyordu. Bi an tanıdık geliyorlardı. Bora ve Furkan 'a benziyorlardı sanki... Ya da ben Furkan'ı görmek istiyordum...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Biraz Sen
ChickLitBana bakan buz gibi bir çift kahverengi göz... Tüm mutluluğum orda mı gizliydi? Onun o gözlerinde miydi? Ben ona aşıktım... O başkasına... o kızı hiç sevmemiştim zaten ona zarar verecek diye korkuyorum...