Sadece Biraz Sen

11

  Şule bugün bizde kaldı. Furkan da kaç gündür eve gitmediğini artık eve gitmesi gerektiğini söyledi. Zaten babaannem ve Şule burada olduğu için çok sorun olmayacaktı. 

   Şule'nin uykusu gelmişti.  Babaannemde
" Hadi yatalım artık. " dedi. 

  Babaannemin yerini hazırladım ve sarılıp öptüm.

Sımsıkı sarılırken Şule geldi ve
" Bensiz haa" diyerek yanımıza geldi. Üçümüz birden sımsıkı sarıldık. 

Bende uzandım ve tam Furkan'a mesaj atacakken onun birkaç dakika önce bana mesaj attığını fark ettim. Biraz konuştuk ve uyuduk. 

  Sabah kahvaltıyı hazırlamak için uyandım. Bir saat sonra kahvaltı hazırdı. Tam Şule'yi uyandıracakken telefonum çaldı. Arayan Furkan'dı.

   " Aşkım uyandırmayın di mi?"

   " Hayır canım uyanmıştım zaten."

    " Kahvaltı yaptınız mı?"
  
    "Hayır ama kahvaltıyı ben de şimdi hazırladım."

    " Tamam o zaman ben de simit alıp geliyorum."

    " Tamam. " dedim ve o arada Şule uyanmıştı.

   Babaannemi de öperek uyandırdım. Ve sımsıkı sarıldık. Beraber mutfağa geçtik. Çay demledim ve Furkan geldi. Beraber kahvaltı yaptık.

Beraber kahve içtik. Furkan

" Ben artık gideyim." dedi.  Şule de

" Ben de gideyim. " dedi. Ve birlikte çıktılar. Şule Mert'in yanına gidecekti.

  Bende akşama kadar ders çalıştım.  Sınavlara 3 gün sonra girecektim. Çok çalışmam gerekiyordu.

--3 gün sonra--

Sabah 6 da kalkmıştım biraz daha sınava çalışmak için. Sınav 9.30 'daydı. 8.30 a kadar çalıştıktan sonra kahvaltımı yaptım ve Furkan geldi. Beni o bıraktı okula.

  Sınavdan önce bana sımsıkı sarıldı. Öpücük de verdi. Sınavlara girdim ve çoğu çok iyi geçti.

  Sınavdan çıktım. Furkan dışarda bekliyordu. Neredeyse hava kararmak üzereydi ve havalar artık soğumuştu. 

  Hemen yanına koştum. Sımsıkı sarıldık yine ama bu sefer daha sıkı. Kalp atışının hızlandığını fark ettim. Benim ki de hızlanmıştı. Ve bana

  " Kalbin...  Çok güzel atıyor." dedi. O an kalp atışlarım daha çok hızlandı. O arada onun hafifçe gülme sesi geldi. Bende hafifçe güldüm.  Saçlarımı okşadı. Ve benim içim iyice eridi. Ve nefesim düzensizleşti. Sımsıkı sarıldık ve saçlarımı kokladı. O arada onun da kalbi hızlanmıştı, hissedebiliyordum.

 
  Ona baktım, o da bana baktı. Çok şefkat dolu bakıyordu. 

  " Hadi, gidelim.  Daha fazla üşüme.  Hasta olmanı istemem." dedim.

O da bi elini yanağıma koydu ve

" Ben de senin hasta olmanı istemem birtanem. Hadi gidelim." dedi. Ve bunu söylerken bana çok sevgi dolu bakıyordu.

İçim erimişti.  Hava artık iyice soğumuştu. Arabaya bindik ve eve gittik.

Akşam Şule de geldi. Hep beraber yemek yiyecektik.  Şule tek gelmişti ve Mert'i arayacaktı.

Biz Furkanla yemeği hazırlamaya başladık. Şule geldi.

" Eee geliyor muymuş eniştem?" dedim ve Şule hafif morali bozuk bir şekilde

" Bu akşam nöbeti varmış. Gelemeyecek. " dedi.

  Sonra da " Neyse ben size yardım edeyim." dedi.

Beraber yemeği hazırladık. Sonra babaannemi de çağırdım ve hep beraber yemek yedik. 

Çay da demlemiştim. Şule de kek yapmıştı. Çay içip kek yedik. Çok güzel bir akşam geçirdik.

  Babaannem " Arsu, yavrum ben üç gün sonra Sığacık'a dönüyorum. Senin için bi sorun olur mu? " dedi.

Ben tam cevap verecekken Furkan
" Zeliş teyzecim sen hiç merak etme ben Arsu'ya gözüm gibi bakarım." dedi ve ben nedense bi an azıcık utanmıştım.

  Babaannem de " Tamam kuzum.  Sana ve Şule'ye  güveniyorum." dedi.
Furkan da bana sarıldı. O arada babaannem bize çok tatlı baktı. Sonra ben de gidip babaanneme sarıldım. Yanaklarını sıktım. Ve öptüm. Sımsıkı sarıldık.

-- Ertesi Gün --

Babaannemin biletini aldım internetten. 3 gün sonra gidecekti iki gözümün çiçeği.

  Babaannem,  Şule ve ben dışarı çıktık gezmeye. 
Mağazalardan sadece bir şeylere baktık. Akşamüstü sahile doğru yürüdük. Kâğıt helva satan bir adam vardı sahilde.  Bende hemen koşup üçümüze de birer tane aldım. Bir banka oturduk ve yedik. Birkaç saat daha oturup yürüdükten sonra yavaş yavaş eve geçtik.

  --2 gün sonra--
  
Babaannem bugün gidiyordu. Gözlerim dolmuştu. Sabah 7 gibi gidecekti. Erkenden kalktık ve kahvaltı yaptık. Sonra Furkan geldi. Beraber havaalanına gittik. Babaannemi bindirdik onlar kalkınca da eve geçtik.

Evde Furkanla sarmaş dolaş oturduk biraz. Bu aralar çok duygusaldım.

Furkan koltukta otururken biraz aşağı kaydı, beni  kucağına aldı,  bu sefer o benim göğsüme geliyordu. Bi an garip hissettim ve kalbim hızlandı.

   Furkan kollarını belime doladı,  bende boynuna. Bir süre öyle sarıldık. Sonra Furkan tshirtümü çıkardı. Sonra ellerini yavaşça sırtımda gezdirdi. Çok değişik hissediyordum. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.

  -- Birkaç saat sonra --

Karnım çok ağrıyordu. Hem de dayanılmaz bir biçimde. Furkan da o halimi görünce bana ağrı kesici getirdi.

Saçımı okşayıp

" İyi misin? " dedi. Çok tatlı bakıyordu.

" Şimdi daha iyiyim." dedim.