--Berra'dan--
" Aşkımm... Sence de biraz yalnız kalmayı hak etmiyor muyuz?"
" Hmmm... Bence de hak ediyoruz." dedi ve belimi iyice kavrayıp kendine doğru çekti ve sımsıcak sarıldık. Furkan bana böyle sarılınca onu yaptıklarım için var ya içim gidiyor. Onu gönülden çok çok seviyorum ama o böyle şeyler için çok masumdu ve ben onu gönülden seviyordum... Ben böyle düşüncelere dalmışken Furkan'ın
"Hayatım, iyi misin? Daldın gittin" demesiyle kendime geldim.
"İyiyim hayatım. Senin yanında nasıl iyi olmam?" dedim ve dudağına yapıştım. O da karşılık verdi ve bir süre devam ettik.
Mutfağa bir şeyler hazırlamaya gittim ve arkamdan Furkan ' da geldi. Bir şeyler hazırlarken arkadan gelip kollarını belime doladı, boynumdan derin bir nefes çekerek öptü. İçim bir değişik olmuştu. Ve ardından ağzından " Seni çok seviyorum. " diye bir cümle çıktı. "Ben de seni çok seviyorum hayatım." diye karşılık verdim.
"Diyorum kii sen... ben ikimiz... beraber...tatile mi gitsek? Biz gideriz bir hafta sonra da Bora gelir."
" Gidelim gitmesine de aşkım Bora niye? "
" Hayatım eniştem bir haftalığına yurt dışına çıktı ve şirkette Bora'yı durması gerek. Çok sıkılıyor bende onun için şey ettim."
" Tamam aşkım sen nasıl istersen." dedim ve ona alttan sarılarak başımı göğsüne koydum... Kalbi çok güzel atıyordu...--Furkan'dan --
Berra ile bizim Sığacık'taki yazlığa gidecektik ve ben mükemmel bir şey olsun istiyordum. İnsan sevdiği ile ne olursa olsun her şeyi yapmak ister değil mi?
Öğleden sonra Bora'yı aradım. Yazlığa gideceğimizi ve bir hafta sonra kendisinin de geleceğini söylediğimde bana
" Derin de gelsin mi? " dedi. Berra ' ya sormam gerek. Sorduğumda ise ' gelsin gelsin ne kadar çok o kadar iyi ' dedi. Ne kadar iyi niyetli bir kız... Çok da düşünceli. Bora ile biraz konuştuk haftaya biz gidecektik öbür hafta da onlar gelecekti.
--1 hafta sonra--
-Berra'dan -
Sonunda gelmiştik. Sevdiğim adamla başbaşa bir tatil. İnsan daha ne isteyebilir ki?
Bir haftamızın içine Bora çapkınlıklarıyla sıçmaz umarım.
Eşyaları yerleştirdik ve beraber uzandık biraz. Onun omzuna girmek çok hoş yiaaa. Bir anda Furkan alnını alnıma yasladı ve ' Seni çok seviyorum aşkım.' dedi. Gel de düşme...
'Bende seni çok seviyorum birtanem' dedim.
" Senin gibi saf, güzel , anlayışlı ve temiz kalpli bir sevgiliye sahip olduğum için çok şanslıyım. " dedi. Orda temiz kalpli diyince, aklıma yaptıklarım geldi. Gözlerimin kıpkırmızı olduğuna yemin edebilirim. Yanağımı okşadı ve " Meleğimm... "
hayır, hayır ben melek değildim. Bir anlık hislerimin kurbanı olmuş ve belki daha da olacak aptalın tekiyim.
"... eğer seni incittiysem... özür dilerim hayatım." diyince sımsıkı sarıldım ona. O da karşılık verdi. Ve çok yumuşak bir şekilde dudağımdan öptü. Ona karşılık verdim. Biz süre devam ettik.
Sessizliği Furkan " Acıktık mı biraz?" diyerek böldü.
" Biraz, ne yapalım?"
Dolapta ikimize de yetecek kadar karides varmış. Onu yaptık. Masayı süsledi biraz veee çok romantik bir akşam yemeği yedik. Her şey çok güzeldi.--Furkan'dan--
Berra şu an kollarımda uyuyor. Ay gibi eşsiz ve güzeldi. Saçını okşadım, alnından öptüm... Bi an düşündüm çocuklarımız olsa acaba kime benzerdi? Kızımız olursa onun Berra gibi güzel ve saf olmasını isterdim. Bu düşüncelerimle boğuşurken uyuyakalmışım.Ertesi gün
--Arsu'dan--
Bugün babaannem aradı. Şule 'yi ve beni çok özlemiş. Yanıma yazlığa gelin, iki hafta kalırsınız dedi. Bunu Şule'ye söylediğimde
" Ohaaağğğğ! Kızım acele etmemiz gerekiyor. Hadi kalk hemen alışverişe gidiyoruz, en trend bikinilerden elbiselerin alıyoruz." dedi tek solukta.
" Tamam kızım sakin ol hayır demedim. "
" Hadi kalk kalk kalk anca hazırlanırız."
" Kendi adına konuş knk."
" Ben mi? "
" Yoh ebem " biraz böyle devam ettikten sonra sonunda evden çıkabilmiştik.
Babaannemin Sığacık'taki yazlığı çoook güzel.
Şule öyle elbiseler bakıyordu ki anlatamam. Kendimi çıplak gez dememek için çok zor tuttum.
-- 2 gün sonra --
Sığacık'a varmıştık. Eve giderken bir ev gözüme takıldı. Bir süre orada kaldım. Şule ' nin
" Kanka iyi misin?" demesiyle kendime geldim.
" Kanka... biliyor musun şu evde ben 9 yaşındayken benden 2 yaş büyük bir çocuk vardı... birkaç kez arkadaşlarımla voleybol oynarken topumuzu kaçtığında o çocuk patlatırdı... ben neden bilmiyorum ama o çocuğa hep hayrandım... ama şu an inan ne yüzünü ne de adını hatırlıyorum... acaba nerde, ne yapıyor?" derken gözlerimden birkaç damla yaş süzüldü. Şule hemen elindeki valizi yere koyup bana sımsıkı sarılmıştı. Şule ve babaannem olmasa ben çoktan çekerdim sanırım... Annemin ve babamın yokluğundan sonra bana en büyük desteği Şule vermişti. Onun hakkını nasıl öderim hiç bilmiyorum. Bende ona sımsıkı sarıldım.
" Neyse, hadi bırakalım ağlamayı. Buraya babaannem ile eğlenmeye geldik. " dedim.
Şule de " Tamam kuzum, bir daha sakın ağlama tamam mı? " diyerek yanağımı okşadı. " Tamam söz." dedim buruk bir gülümsemeyle.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Biraz Sen
Genç Kız EdebiyatıBana bakan buz gibi bir çift kahverengi göz... Tüm mutluluğum orda mı gizliydi? Onun o gözlerinde miydi? Ben ona aşıktım... O başkasına... o kızı hiç sevmemiştim zaten ona zarar verecek diye korkuyorum...