•9•

922 285 136
                                    

༄༄༄

Jisoo'dan;

"Sen de kimsin?!"

Kaşı ve dudağı patlamış olan Jimin'in sesiyle kafamı ona doğru çevirdim ve sertçe yutkundum. Buraya nasıl geldiğimi bile anlamamışken karşımda Jimin, Jungkook, Hoseok, Rosé ve Rita'yı görmeyi elbette ki beklemiyordum.

"Ben, Jisoo, yani Kim Jisoo... Buradan geçiyordum da sizi görünce-"

"Tamam uzatma, gidebilirsin artık gördün ve bitti!" Jungkook'un bıkkın sesi ve halsiz yüz ifadesiyle beraber söyledikleri ile ona doğru döndüm.

"Sizin bu saatte, burada ne işiniz var peki?"

Beni ilgilendirmese de sorduğum soruya karşılık Rita'nın, "Fazla merak iyi değildir Jisoo!" demesiyle beraber birkaç kere gözlerimi kırpıştırdım. Daha Lisa'ya bile kendimi doğru düzgün anlatamamışken, bu beşliye kendimi nasıl anlatacağımı da hiç bilmiyordum doğrusu.

"Hava soğudu, saatte oldukça geç yani evinize gitseniz daha iyi olur diye düşünerek sordum o soruyu."

Hayır, tabii ki bununla alakası yoktu, sadece burada ne yaptıklarını ve neden bu halde yani bu halde derken, hırpalanmış bir şekilde olduklarını merak ediyordum.

Benim dediklerimle Jimin gözlerini devirmiş ve tam bir şeyler söylemek için ağzını açmıştı ki, Hoseok onu durdurarak kendisi konuşmaya başladı.

"Çok kibarsın ama bu saatte buralarda olman tehlikeli, evine gitsen iyi olur Jisoo."

Hoseok'un kibarlığı karşısında hafifçe tebessüm ettim. Belli ki gidecek bir yerleri yoktu. Sonuçta olsaydı, bu haldeyken böyle ıssız bir sokakta olmak yerine evlerinde olurlardı.

"Gidecek bir yeriniz var mı? Eğer yoksa yardımcı olmamı ister misiniz?"

Benim soruma karşılık Jungkook, sinirli bir şekilde gülmüş ve ayağa kalkarak bana doğru gelmeye başlamıştı. Tam önümde durduğunda kızgın olduğu her halinden belli olan bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Senden yardım isteyen yok! Şimdi mümkünse bir an önce git buradan! Hem sen bizi tanımıyorsun bile, neyin yardımından bahsediyorsun ki?!"

Dediklerine karşılık bir iki saniye gözlerimi kapattım ve tekrar açtıktan sonra verecekleri tepkiyi umursamadan içimdekileri söylemeye başladım.

"Hepinizi tanıyorum. Rosé, Rita, Hoseok, Jimin ve sen, Jungkook..."

Hepsinin adlarını sıra sıra onlara bakarak söylemiş ve en sonunda ise gözlerimi tekrardan Jungkook'a doğru çevirmiştim. O ise bana oldukça şaşkın bir şekilde bakıyordu.

"Bay Kang'ın tanıdıklarından biri misin?!" Jimin'in ne ara yerden kalktığını anlayamasam da dibimde bittiğini görmemle bu sefer gözlerimin odağı onun gözleri olmuştu.

"Kimsenin tanıdığı falan değilim ama belki de sizleri sizlerden daha iyi tanıyor olabilirim..."

Dediklerimle beraber hepsi garip bakışlarıyla önce bana bakmışlardı. Daha sonrasında ise birbirlerine bakarak olayı anlamaya çalışmışlardı fakat pek başarılı oldukları söylenemezdi.

Aramızda oluşan garip sessizliğe son vermek adına, "Eğer benimle gelirseniz neler olduğunu anlatacağım. Zaten anladığım kadarıyla şu anda gidecek daha iyi bir yeriniz de yok gibi." diyerek gözlerimi hepsinin üzerinde gezdirdim.

"Sana nasıl güvenelim?!"

Rita'nın yönelttiği soru üzerine ona doğru döndüm. "Amerika'dan geldin ama ailen hâlâ orada yaşıyor. Ayrıca Rosé, senin de ailen bir zamanlar Güney Kore'deydi fakat şu anda büyük ihtimalle başka bir ülkedeler. Bir de senin Mi Ra diye bir kuzenin vardı. Tabii bu evrende de var mıdır bilemem..."

Endless LoopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin