•4•

1.1K 324 325
                                    

༄༄༄

Jennie'den;

"Jennie, odama gelir misin?"

Taehyung'un sesini duymamla gözlerimi elimdeki dosyalardan çekerek ona doğru çevirdim. Tek kaşımı kaldırıp, "Neden ki?" dediğimde hafif bıkkın bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Odama gelmen için bir sebebe ihtiyacın olduğunu hiç sanmıyorum, güzelim!"

Dediklerine karşılık gözlerimi devirerek elimdeki dosyayı, yanımda duran masaya bırakarak odasına doğru ilerledim. Hep böyleydi işte, ne yapar eder bir şekilde istediği şeyi yaptırırdı karşısındakine.

"Evet, seni dinliyorum çok değerli ortağım!"

Odadan içeri girdiğimizde ona yönelttiğim soru karşısında hafifçe sırıtmış ve bana doğru yavaşça yaklaşmaya başlamıştı. Aramızda milimler bırakacak şekilde, tam gözlerimin içine bakarken acı kahve olan gözlerinden etkilenmemek de elde değildi.

"Özledim..."

Ellerini, ellerime hafifçe sürtmüş ve yukarıya yani dirseklerime doğru yavaş dokunuşlarla çıkartmaya başlamıştı. Gözlerinin ise odak noktası, tamamen dudaklarım haline gelmişti.

Onun bu hareketiyle istemsizce benim gözlerim de onun dudaklarına doğru kaydığında, elini bir hışımla belime yerleştirmiş ve beni kendine çekerek sertçe öpmeye başlamıştı.

Ellerim sanki bu anı bekliyormuş gibi direkt saçlarına doğru yol alırken, bu konuda kendime verdiğim türlü türlü sözleri de bir bir kenara atmış oluyordum.

Uzak dur ondan Jennie!

Aşık değilsin ona ve bunu o da biliyor Jennie!

Ondan sadece hoşlanıyorsun ve kalbinde başka biri var Jennie!

Yapma Jennie!

Kendime söylediğim sözler, dudaklarımın arasındaki yumuşacık dudaklarla bir bir uçup giderken ellerimi ipeksi saçlarına daldırmış adeta orada mekik dokuyordum.

Alt dudağımı dişlerinin arasına alıp sertçe ısırdığında, minik bir 'ahh' sesinin dudaklarımın arasından firar etmesine ne yazık ki engel olamamıştım.

Bunu ona yapmamalıydım. Daha doğrusu bunu ikimiz de birbirimize yapmamalıydık. Onun bana olan karşılıksız aşkına bunu yapmak içime oturuyordu. Her ne kadar böyle şeyleri takmayan bir insan olsam da karşımdaki Taehyung olunca, onu üzmek en son isteyeceğim şey bile değildi.

Çocukluktan beri tanışıyorduk ve ailelerimiz oldukça yakın arkadaşlardı. Zaten bu şirkette, bize onlardan kalan bir mirastı. Şu zamana kadar beraber büyümüştük. Her şeyimizi beraber yaşamıştık neredeyse.

Şu zamana kadar hayatıma bir sürü insan girmişti, aynı şekilde onun da hayatına bir sürü insan girmişti. Ama son bir yıldır ilişkimiz çok başka bir boyut kazanmış durumdaydı.

Özellikle de Min Yoongi, hayatımdan siktir olup gittikten sonra...

Taehyung'la aramızda olan bu garip ilişkiyi her ne kadar sonlandırmak istesem de, bir şekilde kafamı karıştırıyordu ve ben kendime engel olamıyordum.

Bir insan birine aşıkken, aynı zamanda başka birinden de hoşlanabilir miydi?! Tanrı aşkına, böyle bir şey mümkün müydü?!

Kendi düşüncelerime ve anın büyüsüne kapılmışken, bir şeylerin yere düşmesiyle çıkan bir ses duyduğumda hafifçe irkilerek Taehyung'u kendimden uzaklaştırdım ve nefes nefese kalmış bir şekilde sesin geldiği yöne doğru döndüm.

Endless LoopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin