•4•

37 3 81
                                    

Selllaaam!🐸

Okunmuyor ama yazıyorum işte. Can sıkıntısı. Bir gün açıp 'ıyy, ne yazmışım oğlum ben aq' demek için yapıyorum. Yani bir de içimde kalmasın istiyorum.

  O değilde koyduğum gifler neden fotoğraf oluyor? Neyse,

İyi okumalar

Bölüm şarkısı: Can Ozan-Sar bu şehri

______

    Hani içinizi bir his kaplar ya, 'aha sıçtım' deyip telaşlanırsınız. Eliniz ayağınız titrer. Ne yapmanız gerektiğini bilmezsiniz. Şu an tam da o duyguyu barındırıyordum. Öne adım atıp, onu görememiş gibi yaparak kaçabilirdim ama görmüştüm işte. Beni rahat bırakmayacağını belli eden bir dürtü vardı. Geriye adım atıp kaçabilirdim ama onu da yapmadım. Sadece durup ona baktım. Adımı defalarca seslenen Mirza'yı bile duymamazlıktan geldim.

   Bize doğru bir adım attığında sertçe yutkundum. Şimdi ne yapacaktım? İlk kaçışımda sinirden köpüren adam şimdi sakindi ve bu sakinlik hiçte hayra alamet değil gibiydi. "Mirza."dedim kısık çıkan sesimle. Gözleri baktığım yöne döndü yavaşça. Okkalı bir küfür edip önüme geçti bir duvar gibi. Önümde Mirza olmasına rağmen neden o kehribarlarını üzerimde hissediyordum?

"Mirza Balamir." Alaylı çıkan sesi kulaklarımı doldurdu. Mirza gerilmişti. Uzun, ince ama kaslı bedeni kasılmıştı. Ellerini cebine yerleştirip, ukala havasından taviz vermeden ona baktı. "Karan Erzade."diyerek konuştu Mirza. İsim ve soyad söyleyince havalı mı oluyorlardı şimdi? Salaklardı.

"Bakıyorum da durmadan bana ait olan yerlerde dolanıyorsun."dedi Karan. Sesinde bariz alay vardı. Ürkütücü birisiydi ama bir o kadar da sempatik geliyordu insana.

"Karan,"diyerek güldü Mirza. "Sana ait yerlerde, sana ait olmayan insanlar vardı. Neyse ki artık ait olduğu yerde." Ait olduğum yerde miydim sahiden? Daha nereye gideceğimi bile bilmezken, bir yere ait olmam saçmalıktı. Bir adım sağa kayıp görüş açımı genişlettim. Karan, suratına yerleştirdiği alaycı gülüşüyle birlikte dilini dişlerinde gezdirdi. Kafasını sağ omzuna yatırırken işaret parmağıyla Mirza'yı gösterdi.

"Onun ait olduğu yer yok, ait olabileceği yer var. Şimdi ben seni sakat bırakmadan siktir git."dedi sert sesiyle. Mirza onu dinler miydi? Kesinlikle hayır. Kavga çıkacağı belliydi. Onlar kavga ederken kaçmak çok mantıklı geliyordu. "Karan uzatma. Eflal, seninle gelmiyor."diyerek son noktayı koyduğunu sana Mirza'nın suratına inen yumrukla irkildim. Mirza burnunu tutup eline bulaşan kanı altındaki siyah kota sürdü. Karan'a doğru attığı her adımda ben geriliyordum resmen. Mirza yumruk atmak yerine suratına yerleştirdiği şeytani gülümsemesiyle, mavi gözlerini Karan'dan ayırmadan beni yanına çekti.

"Buna biz değil, o karar versin bence ha?"dedi sorarcasına. Yapmak istediği şeyi anlamıştım. Ben Mirza'yı seçecektim ve Karan ortada göt gibi kalacaktı. Sonrasında Karan'ın surat ifadesine göre yumruk atmaktan beter hale getirecekti. "Onun hayatını sikerken seçim hakkı sunudunuz mu lan yavşak?!" Karan'ın yüksek ve sert çıkan sesiyle bir adım geri attım. Anlamlandıramadığım bir şekilde ondan korkuyordum ve ona hak veriyordum. Beni bu hayata ittiklerinde tercih yapma hakkım yoktu. "Bu seni gram ilgilendirmez!" Mirza tıslayarak konuşmuştu bildiğin.

    Karan kafasını geriye atıp adem elmasını  ortaya çıkardığında gözlerim onda dolandı. Boynundaki dövme sanki onun için var edilmiş bir sanat eseriydi. Herhangi birinde olsa, Karan'da durduğu gibi durmaz geliyordu bana. Bana bunu düşündüren neydi bilmiyordum? Gerçi bildiğim tek şey adımdı.

"O çok sevdiğin pezevenk herif var ya, senin o arkana saklayıp benden korumaya çalıştığın kızı bana beş para etmez şeylere sattı. Eğer onu alıp gidersen, ne seni ne de o götünden ayrılmadığın pezevenki yaşatmam! Anladın mı lan?!" Yüksek çıkan sesi sokağı inletirken göz kapaklarım titredi. Kendi seçimlerim olmadan yaşıyordum ve buna mecburmuşum gibi davranılıyordu. "Tilki onu bu saatten sonra kabul eder mi sanıyorsun sen? O kızı korumaya senin gücün yetmez ibne."dedi alayla. Her sözünde bu kadar haklı olmayı nasıl başarıyordu?

EFSUNKAR| Siyahın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin