•7•

21 1 0
                                    

Selllaaam! 🐸

  Yazmış olmak için yazdım. Boş bir bölüm, bb.

Bölüm şarkısı; Eskitilmiş Yaz- uyursam geçer mi?

İyi okumalar falan filan fistan.

_______

   Birbirine yapışmış göz kapaklarımı kulağıma dolan sesler yüzüne açmaya çalışıyordum, ancak başımdaki ağrı ve sıcacık yatağım buna engel olmakla birlikte içimdeki ses 'sakın uyanma' diye bağırıyordu. Huzursuzca kıpırdanıp yastığımdan gelen güzel kokuyla uykuma devam ettim.

"Şu an müsait değilim, sabahın köründe bok mu var ibne, sen kısık sesle konuşuyorsun, lan ne bileyim ne zaman müsait olacağımı, gelmiyorum, siktir git lan pezevenk."

  Bir yandan oflamış, diğer yandan da duyduğum seslerle homurdanmıştım. Her yerde onu duymak ve görmek artık sinirlerimi bozuyordu. Suratıma çarpan ılık nefesle, açılmaya başlayan şuurum kaşlarını çattı. Yatak başlığım ve yastığım nefes alıp veremiyorsa bu kimdi? Lütfen o olmasındı. "Ne zaman kafanı kaldırıp uyandığını kabullenmeyi düşünüyorsun?" Harbiden o'ydu. Fena sıçmıştım. Ortalıkta ne Cafer vardı ne bez.

   Başımın ağrısına rağmen kafamı hızla geri çekip, araladığım uyku mahrumu gözlerimle yorgun çehresine baktım. Vücudumun yarısı üzerindeydi. Kolumun biri şekilli baklavalarında, bacağım ise bacaklarının üzerinde, havadan yatağa bırakılmış gibi duruyordu. Kolunun biri belimdeydi. O kadar içmemeliydim. Uyuşuk hareketlerle kendimi geri çektim. Bakışlarım üzerime indi. Neyse ki dün giydiklerim üzerimdeydi. Onun üzerine baktım, tişörtü yoktu ve onu benim çıkarmış olma ihtimalim, kendimi magmaya gömme isteğimi arttırıyordu. Cidden içmemeliydim.

   Hiçbir şey olmamış gibi davranıp hızla arkamı dönüp gözlerimi tekrar yumdum. Sarhoştum hatırlamıyorum hakim bey. Kısık kısık güldüğünü hissettiğimde kafamı yastığa iyice gömdüm. Rezillikte sınır tanımıyordum. Yanaklarımın kızardığına yemin edebilirdim. "Gerçekten yanında ben varken uyuyacak mısın?" Sesinden ne kadar eğlendiği belli oluyordu. Tüm gece onunla bir bütün olmuştum. "Sus."demiştim, fakat benim susmamı tercih ederdim. Sesim çatallı ve iğrenç çıkmıştı. Rezillik haneme bir puan daha ekledim, harika.

  Yatakta üzerime doğru eğildiği sıra gözlerimi daha sıkı yumdum. Gergince boğazımı temizledim. "Geri bas, uyuyacağım." Güldü, gülüşü hangi ara araladığımı bilmediğim gözlerime yansıdı. "Dün geceyi hatırlamıyor musun? Üzüldüm. Çok güzel bir geceydi." Sertçe yutkundum. Ne saçmalıyordu bu? İçki günahtı, içki haramdı ve içki sizi yanlışlara sürüklerdi.

"Ne saçmalıyorsun sen?"dedim üzerime sarkan kafasına bakarak. Yatağa bastırdığı elinin birini belime atıp kaşla göz arasında ona dönmemi sağladı. Ağzımdan kaçan küçük çığlığı önleyemediğimden, gülüşüyle eşlik etmişti bana. "Çikir şini."diyerek sesini inceltti ve şekilli parmaklarını tişörtümün yakasına geçirdi. Öne doğru çekiştirdiğinde eline bir tane geçirdim. "Öyle bir şey demedim." Demişimdir. Kahkaha atıp elini çekti. "Vallaha dedin."derken suratında güzel bir gülümseme vardı. Ben öleyim. "Çıkardın mı?" Yutkundum.

  Elini yanağıma uzattığında irkilip geri çekildim. Duraksasada yanağımdaki ince saç tellerimi geri itip konuşmasına devam etti. "Sen ağlayınca çıkardım. Merak etme geri giydirdim. Sabah sabah dırdırını çekemem senin."dediğinde hüngür hüngür ağlamak istedim. Onun yanında sadece sütyenimle kaldığıma mı yanayım, bunca rezilliğime mi?

EFSUNKAR| Siyahın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin