1.-ÇİZİM HIRSIZI-Elimde tuttuğum üzerinden içindeki sıcak kahve yüzünden buhar çıkan siyah kupamı iki elim ile düşmesini kırılmasını parça parça olmasını engellemek için sıkı sıkı kavradım. Sıcak kahvemden ilk yudumumu alıp kahvenin verdiği güzel tadı almak için gözlerimi kapatıp uzun uzun durdum. Bekledim. Düşündüm.
Gözlerimi açtığımda aklıma gelen ilk şeyi resmetmek ölümsüz yapmak adına elimdeki tadı muazzam olan kahve bardağını masamın bir kenarına bırakıp hemen önümde binbir çeşit rengi ile bulunan kalemlerden siyah olanını aldım. Kendime temiz bir sayfa açıp o muhteşem güzelliği ile insanı büyüleyen Eyfel kulesini çizmeye başladım. Hayatımda beni en çok etkileyen yapıydı sanırım aşıklar için olan bu kule. O ihtişamı, güzelliği, dik duruşu.
Kahvemden son yudumumu da alıp bitirdiğim çizimime baktım. Asla o muhteşem güzelliği tamamen yansıtamasam bile çoğu kişiden güzel onayını alacak bir çizimdi. Penceremin önündeki krem rengi masamdan kalktım. Elime çizdiğim resmi alıp diğer çizdiğim resimlerin yanına astım. Tabikide hepsini asamıyordum. Ama en çok beğendiklerimin hepsi duvarımda iki yanınadan bantlı bir şekilde asılıydılar.
Astığım resme birkaç adım geri gidip baktım. Beğenmiştim, oldukça. Masanın üzerinde olan kupayı alıp odamdan çıktım. Odamın yan tarafında olan mutfağa gidip tezgahın üzerini bi ara yıkamak adına bıraktım. Mutfak kapısından geri odama dönmek için çıktığım sırada kulağıma dolan zil sesi ile yönümü tersine çevirip kapıya doğru yürümeye başladım. Kapının kulbunu indirip kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm kişi sayesinde yüzümde bir gülümseme oluşmasına engel olamadım.
-"Eğer şu anda ben gelmeseydim bebeğim ve sen bu kılıkla, bu paspal halin ile başka bir insanın karşısına çıksaydın emin ol o insan şu anda seni bir daha görmemek adına şehir değiştirmek için bilet bakıyor olurdu canım" diye giydiğim kıyafetler yüzünden her gün düzenli olarak yapılan azarımı da yeniştim. Onu hiç umursamadan
-"Gelsene içeri" demiştim. Mavim beni hafif ittirerek içeri girdiğinde bende ardından kapıyı kapattım. Direkt elinde anlam veremediğim kağıtlar ile odama geçen Mavimin peşine düştüm. Odaya girdiğimizde her zaman yaptığı gibi ilk iş olarak duvarıma gidip çizdiğim resimlere bakmıştı. Az önce astığım eyfel kulesine eli gitmiştim. Bana dönüp baktığında gözleri kocaman olmuştu.
-"Sen varsa en iyi çizim ustasısın kimse geçemez seni. Eee çizdiğin modellerin nerede bir bakayım onlara" diye şansını deneyen Mavime gözlerimi devirdim.
-"Mavim o modelleri asla göremeyeceksin biliyorsun değil mi?" Diye sorduğumda biraz bilmiş bir tavırla yanıma doğru geldi. Yan tarafımda olan yatağa bağdaş kurarak oturdu. Eli ile oturmamı işaret ettiğinde bende karşısına geçip oturmuştum. Hala elinde içinde ne olduğunu bilmediğim birkaç kağıt parçası tutuyordu.
-"Nasılsın?"
-"İdare eder işte Mavim canım sıkılıyor tek başıma sen?" diye surat asmıştım.
-"Ben iyiyim ne olsun Annemden kaçtım yine tutturdu çok tembelsin hiç ev işi yapmıyorsun nasıl evleneceksin diye"
-"Haklı Emel annem ama" dediğimde bana gözlerini devirmişti. Elinde olan kağıtları biraz evirip çevirdi. Kağıtlardan başını kaldırıp bana baktı. Yüzünde biraz tedirginlik vardı sanki. Neden?
-"Gece kuşum benim sana bişey demem lazım"
-"Dinliyorum bebeğim" demiştim rahat bir tavırla ama o hala tedirgin gibiydi. Onun bu haline kaşlarımı çatmadan edemedim.
-"Ama kızmak yok olur mu?" Diye masum bir tavırla sorunca gülümseyerek
-"Saçmalama bayan süslü sana nasıl kızarım ben" dediğimde biraz yüzü yumuşamıştı.
-"Ben çaldım" dediğinde ne dediğini anlamadım. Neyi çalmıştı.
-"Anlamadım" dediğimde derin bir nefes alıp elindeki kağıtlara çevirdi bakışlarını. Bir tanesini kenara ayırıp diğerlerini bana uzattı.
-"Al" dediğinde anlamsamda uzattığı kağıtları alıp önlerini çevirmiştim. Çevirmem ile resmen anlımda şok yazmasını sağlayan bir ifade ile Mavime bakmıştım.
1. O bunları nereden bulmuştu.
2.Ne için almıştı.
3.Onu şu anda boğmamam için bir neden var mıydı?-"S..Sen bunları nasıl aldın." Diye sorduğumda gözlerini kaçırarak cevap verdi.
-"Geçen hafta eve gelmiştim hatırlıyor musun o gün sende evde olmayan bişey için markete gitmiştim. Bende odanda oturayım dedim. Odana geldiğimde masanın üzerinde duruyorlardı. Kaldırmayı unutmuşsun sanırım" demişti.
Elimde tuttuğum sır gibi herkesten sakladığım kıyafet- ayakkabı olan çizimlerimden bakışlarımı alıp Mavime çevirdim .
-"İyi de bebeğim bunları neden aldın ne işine yarayacak senin" demiştim biraz arttırdığım ses tonum ile. Mavim gözlerime bakıp yek eli ile açık bıraktığı saçlarını karıştırdı.
-"Gece kuşum işte kızacağın asıl nokta burası" dediğinde daha ne yapmış olabileceğini düşündüm... yoksa?
-"Mavim sen yoksa bunları birine vermedin öyle değil mi?" Dediğimde hızla kafasını iki yana olumsuzca sallamıştı
-"Saçmalama gece kuşun o kadar değil herhalde ama.... yani bu yaptığımı da pek onaylayacağını sanmıyorum."
-"Artık söyler misin Mavim? Emin ol kızmayacağım ne kadar benden izinsiz almana biraz kırılsamda. O yüzden çabuk söyle" dediğimde dudağını dişledi. Ki bu Mavimin dilinde 'Birazdan öleceğim korkuyorum'
anlamına geliyordu.-"Ben sanırım bu çizimleri almadan 2-3 gün önce sosyal medyada bir yarışma görmüştüm" dediğinde gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. Beklediğim şey ise yakmıştım onu
-"Eeee mavim sonra?"
-"Konusu şeydi"
-"Neydi?"
-"Şimdi sen bilirsin bu hani dünyaca ünlü ingiliz bir modacı var adı neydi. Sıtefın mıydı-?
-"Steven park?" Dediğimde gözleri parlayıp
-"Ha o adam işte bu yarışmayı yapıyor. Bildiği şeyleri geçlere anlatmak istiyormuş. Neyse şimdi gece kuşum bu yarışmada birinci olana özel ders vercekmiş " dediğinde gözlerim kocaman açıldı. Bildiğimiz Steven Park? Hani şu daha 25-26 yaşında olmasına rağmen dünyaya adını duyuran adam.
-"Eee"
-"Ha işte o yarışmanın kazanı bundan yarım saat önce tüm dünya'ya açıklandı." Dediğinde dalgınlıktan
-"Kimmiş" diye sormuştum. Ama cevabı biliyordum. Bu süslü benim çizimlerimi kendininki diye yutturmuştu belli ki yarışmaya çok merak ediyorum şimdi ne yapacak.
-"Yada dur tahmin edeyim. Çizimlerim ile yarışmaya giren sen?" Dediğimde gözleri kocaman açıldı.
-"Aşk olsun gece kuşum çizim hırsızı olabilirim ama emek hırsızı değilim. Senin çizimlerin ile yarışmaya asla girmem" diye bolca alınganlık içeren bir cümle kurduğunda şaşırmıştım. Kim kazandı o zaman
-"Süslü sen kazanmadıysan bunun benimle ve çizimlerim ile ne alakası var" dediğimde
-"Yarışmayı kazanan çizimlerin sahibi. Senin adına katıldım. Kazandın. Fransa'da 6 ay boyunca ders alacaksın özel olarak. Ne kadar gelişebilirsin farkında mısın inanılmaz bişey gece kuşum anla.Yarışmayı sen kazandın. 6 aylık bir serüven bizi bekliyor"
⚓️⚓️⚓️⚓️
Multi- Mira gece akay
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Moda Aşk
Teen FictionTesadüfle başlayan bir aşktı bizimkisi ilk başta birbirimizden hiç haz etmedik. Her fırsatta kavga ettik. Birbirimizi deli ettik. Hayatımı, Hayatımızı değiştiren bir yarışma. Yanlışlıkla kazananları karıştırılan bir yarışma. Bizi birbirimize aşık e...