Yeni Moda Aşk

-Halis muhlis Türk yakışıklısı-

Mavimin benimle gülüşürken bir anda kafasının arkamdaki bir noktaya bakması ile bana bakarak

-"Gece kuşum meteor düşmüş niye söylemiyorsun" diye bişeyler gevelemişti. Tabi benim süper(!) zekam boş gözler ile mavime bakıyordu.

-"Ne meteoru be?"

-"Şimdi yavaş yavaş ve sakince senden arkana bakmanı istiyorum. Ama yavaş ol heyecan patlaması yaşayabilirsin gece kuşum" dediğinde kaşlarımı çatarak arkamı dönmüştüm. Gösterdiği yere baktığımda şu oturan iki oğlanı gösterdiğini fark ettim. Eee?Sonuç?

-"Ben hala anlamadım ne meteoru" dediğimde Mavim gözlerini devirmişti. Bir iki saniyenin ardından köşeli jetonun düşmesi ise bu sefer ben gözlerimi devirmiştim. Abaza erkeklere benziyor bu kız iyice!!

Oğlanlar sanki onlardan bahsettiğimizi anlamış gibi bize bakıyorlardı. Allahtan anlamıyorlardı da rahattım

'Belki de... Anlıyorlardır'

Mavime bakıp

-"Sedat abinin kardeşi olduğunu bu kadar belli etmen gözlerimi yaşarttı. Ama bak onun yolu zaten yol değil sende ne bileyim gel bana özen bebeğim. Her gördüğün erkeğe gözlerin koccaman bakma. Hem zaten...." diyip esmer ve kumral olan erkeklere bir bakış attım.

-"Çokta meteorluk bişey yok bunlarda Türkiyede daha yakışıklısı var"

-"Sen şu an saçmalıyorsun bebeğim bunlar mı yakışıklı değil dur ben bi şu kumral ile tanışayım" diyerek hızla yanımdan ayrıldığında bende peşinden koşmuştum. Oğlanların karşısında durduğunda oğlan bir ona bir bana bakıyordu. Herhalde içlerinden
'Deli var' diye geçiriyorlar şu anda. Mavim tam ağzını açacakken. Ondan önce davranıp erkeklere fransızca

-"Kusura bakmayın birine benzetti de sizi" demiştim. Salak rezil edecek bizi. Erkeklerin yan tarafında olan pufa bunu çektiğimde somurtur bir şekilde bana baktı.

-"Bebeğim anlıyorum rahibe olacaksın sen ama beni sal be gece kuşum kaçırdım yakışıklı fransız çocuğu" dediğinde gözlerimi devirdim.

-"Burak abicim sence onay verir miydi sevgili olmanıza o çocukla. Bir kere onlar müslüman değil.  Ben ne kadar ayrım yapmasam da burak abi onu zorlaa...." diyerek elimi makas haline getirmiştim. Mavim hafif kıkırdadıktan sonra devam ettim.

-"Bunlar de eşşek kadar olmuş bence öyle bişey yapcaklarını  sanmıyorum" diyip kafamı geri yaslamıştım.

Daha sonra ayağa kalkıp elbiseleri elime alıp Mavime başım ile kasayı gösterdim. Tamam anlamında kafasını salladıktan sonra kasaya yürümeye başladım. Kasaya geldiğimde elbiseleri görevli kişiye verip beklemeye başladım.

Ödedikten sonra ne kadar içim yansa da belli etmemeye çalışarak Mavimi bıraktığım yere git-????

Mavim?

Akıllanmaz bu kız. Şu anda mavim iki oğlanın yanında onlarla bişey konuşuyordu. Gözlerimi devirip. Elimdeki poşetler ile ona doğru yürüdüm. Benim geldiğimi gördüğünde hafif bir yutkunsada gerginlik olmaması için gülümsenişti. Kumral olana bakarak fransızca

-"Bu benim arkadaşım Gece mira.. bu arada senin adın neydi?" Diye soruduğunda ağzını açıp bişey diyecekti ki ben lafa girip fransızca

-"Kusura bakmayın arkadaşım sizi ölen sevgilisine benzetti hala aşk acısı çekiyorda" diye yapay bir üzüntü ile baktığımda Erkekler hafif gülerken Mavim kaşlarını çatmıştı. Ellerini beline koyup

-"Şunu yapmayı keser misin. Bütün kısmetlerimin hepsi senin yüzünden kapanıyor" dediğinde o bunu hafif alay ile söylemişti. Ama benim algıladığım başkaydı. Yüzümü donuk bir şekilde tuttuğumda Mavim bir anda yaptığı şeyi anlayıp