Mavim bana ben mavime gözlerim kocaman bakıyordum. Bu kız tam bir şom ağızlıydı olur mu olurdu şimdi dediği. Mavim sonunda ağzını açıp tedirginlikle-"Bence açmayalım" dediğinde gözümü zar zor ondan alıp kapıya çevirdim. Aslına bakarsak şu anda düşündüğümüz şey saçmalıktı ama... tam da o lafın üstüne. Biraz insanı şüpheye düşürüyordu yani ister istemez.
Derin bir nefes alıp mavime baktım
-"Rahatla oda servisidir." dedim ama İçimden de 'inşallah' diye geçiriyordum.
Kapıya yaklaşıp açtığımda gördüğüm şey ile içim rahatlamıştı.
Oda servisi!!!
Mavime baktığımda derin bir nefes almıştı. Gelen adama baktığımızda elinde yemek vardı.
Kim istemişti yoksa o oğlanlar mı göndermişti?
Bir anda silkelendim yok deve. İyice pimpirikli oldum.
Mavime baktığımda unuttuğu şey aklına gelmiş gibi bir nefes çekmişti. Hızla kapıya gelip adamın elinden yemekleri alıp içeri sokmuştu.
Adam bişeyler demişti ama onu dinlemeden suratına kapıyı çarpıp mavime baktım.
-"Süslü be ne kadar korktum haberin var mı senin yine o oğlanlar diye" dediğimde masadan bana masum masum bakıp
-"Gece kuşum unutmuşum vallahi o heyecanla aklıma da gelmedi. Bu arada sende yiyeceksen gel" dediğinde aç hissetmediğim için onu reddetmiştim.
Yatağıma gidip oturduğumda elime bavuluma attığım birkaç kitabı aldım. Fantastik kitapları severdim bu yüzden yanım. Harry Potter, Av ve atlas ateş adlı kitapları almıştım. Elime gelen ilk Harry Potter kitabını okumaya başladım. Sırlar odası. En sevdiğim...
En az 1-2 saat okuduktan sonra uykumun geldiğini fark ettiğim için kitabı komidinin üzerine bıraktım. Saate baktığımda 12'ye geldiğini görmüştüm. Mavimin yatağına baktığımda çoktan uyumuştu. Bende fazla oyalanmadan kafamı yastığa koyup uykunun kollarıma kendimi bırakmıştım.
Yarının hayatıma neler katacağını bilmeden rahatlıkla uykuya dalmıştım.
⚓️⚓️⚓️⚓️⚓️
-"Gece kuşum kalk hadi 2 saat sonra görüşme var" diye biri başımda bişeyler konuştuğunda tek gözümü zar zor açarak mavime bakmıştım.
-"Ne görüşmesi süslü kimle görüşüyoruz" diye uykulu uykulu sormuştum.
Her an açtığım tek gözüm tekrar kapanabilirdi ki .
-"Gece kuşum unuttun mu hani şu çocuklar ile buluşacağız ya. Dün gece odaya gelip bizimle randevuya çıkmak istediklerini söylediler sende esmerinkini kabul ettin kalk hazırlan hadi"
WTF???
Birden gözlerimi sonunda kadar açarak yataktan kalkmak için hareket etmiştim ama bu hareketim yere düşmem ile son bulmuştu.
Tepemde kahkaha atan mavim ile sinirlerim bozulmuştu. Yalan mı söylüyordu o? Tabi yalan söyleyecek bide inandın yani Mira. Salak...
-"Gece kuşum esmer değince gözlerindeki parıltıyı bi görmen lazımdı. " diyerek gülüşmesine devam eden mavimi takmadan düştüğüm yerden tutunarak kalktım. Trip atarcasına saçımı geri atıp.
-"Acaba ben yasemini falan mı alsaydım ki yanıma hem o daha-" diyecektim ki beklediğim olmuş mavim hızla lafımı kesip.
-"Ne yasemini yasemin kim. O paçozla arkadaş bile değilsin sen. Ben varım ben. Mavim gül bulut. Kim oluyorda o seninle taa buralara geliyor.... yoksa sen beni aldattıyor musun gece kuşum" diye bağırdığında ilk başlarda sırıtsam da sonlarına doğru gözlerimi kocaman açmıştım. Aldatma...? Hayır dışarıdan biri bu konuşmayı duysa yanlış anlayacak o var.
-"Yavaş süslü az sus tamam zaten seninle geldim. Seni gönderip yasemini getiremem ya" dediğimde hüzünle kollarını göğsünün altında birleştirip. Kaşlarını çatmıştı. Bu haline tek kaşımı kaldırıp bakmıştım.
-"Anladım ben yani getirebilsen getireceksin ama getiremiyorsun. Tamam gece kuşum anladım ben" diyerek tribine devam etti.
Kendi yatağının üzerinde olan beyaz hırkasını alıp kapıya yürüdü.
-"Çabuk giyin aşağıya gel kapının önünde bekliyorum seni. Haa bu arada giyinirkende mavimin gönlünü nasıl alabilirim diye düşünmeyi unutmamanı diliyorum. Ve çıkıyorum"
Diyerek kapıyı biraz sert bir şekilde vurup dışarı çıkmıştı. Ciddi ciddi trip yiyordum.
-"Kızın bam teline bastım ama." Diye kendi kendime söylenerek bavuluma
gittim. Bu gün buradan gidecektik. Görüşmeden sonra bir kere daha gelip eşyalarımızı alacaktık sadece.Bavulumun içinden dizlerimin biraz üzerinde olan siyah eteğimi giydim. Üzerine ise üzerinde Eyfel kulesi olan beyaz tişörtümü giydim. Siyah ceketimi de aldıktan sonra hazırdım ki. Kapının sakin bir tavırla çalmasından sonra bakışlarım oraya dönmüştü.
Kapıyı açtığımda bana masum masum gülen mavim ile karşılaştım.
-"Güldüğüme bakma konuşmuyorum telefonumu unutmuşum o var sadece." Diyerek heni kenara ittirip yatağına doğru adımlamaya başlamıştı. Üzerinde olan telefonunu alıp tekrar bana omuz silkerek kapıdan çıktı. Onun bu haline gülmeden edemedim. İki dakika sonra tekrar benimle konuşacaktı eminim ki.
⚓️⚓️⚓️⚓️⚓️
-"Gece kuşum biz bence bu binaya hiç girmeyelim şuna baksana kaç katlı bu dur bir bakayım" diyerek kafasını yukarı kaldıran ve anında geri indiren mavime bakıyordum steven park ile görüşeceğimiz şirketin girişinde.
-"Gece kuşum insan boyun fıtığı olur en tepesine baksa bu binanın şuna bak 50 kat var mı ki bu?" Diye bana küslüğünü unutan Mavimin sorusuna
-"Süslü binayı ne yapacaksın adamı bekletiyoruz ne zamandır. Yürü girelim şuraya"diye kolundan çekiştirip şirketin giriş bölümünden içeri girdik.
Kapının hemen yanında olan sekreter kılıklı kadının yanına gidip fransızca
-"Steven Parkın odasının hangi katta olduğunu öğrenebilir miyim?" Dediğimde kadın ilk önce bana bir bakış atmıştı. Daha sonra
-"En üst kat yani 41" dediğinde kafamı sallayıp mavimin koluna girip yan tarafta olan asansörün içine girdik.
-"Demek 41 katlıymış" diye mırıldanan Mavime baktım.
-"Süslü ben çok heyecanlıyım ya" dediğimde bana bakıp gergin bir şekilde gülümsedi.
-"Vallahi ben bile heyecanlıyım gece kuşum sen nasıl olmayacaksın"
Kata geldiğimizi belirten ses asansörden geldiğinde ilk adımımı atarak dışarı çıkmıştım asansörden.
Koridorun sonunda olan ve asistan gibi duran kadının olduğu yere gitmeye başladık. Bu sefer Mavim kadına fransızca
-"Bizim Steven Park ile görüşmemiz vardı içeri giriyoruz haberiniz olsun" demişti. Kadın birden
-"Olmaz şu anda müsait değil yarışmanın kazananı ile içeride görüşme yapıyor" dediğinde şok ile birden Mavim ile birbirimize baktık.
Ne? Nasıl? Başka bir yarışma daha vardı belki?
-"Hangi yarışma bu?" Dediğimde kadın
-"Ödül olarak Steven Parktan özel tasarım dersleri alınacak olan" dediğinde birden kaşlarımı çattım. Ne saçmalıyor bu kadın
Birden Mavimi ve kadını arkamda bırakıp hızla kapının önüne geldim. Hiç çalma gereği duymadan içeri dalmıştım ki bana dönen 3 çift bakış ile olduğun yere mıhlandım.
Yine mi bu???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Moda Aşk
Roman pour AdolescentsTesadüfle başlayan bir aşktı bizimkisi ilk başta birbirimizden hiç haz etmedik. Her fırsatta kavga ettik. Birbirimizi deli ettik. Hayatımı, Hayatımızı değiştiren bir yarışma. Yanlışlıkla kazananları karıştırılan bir yarışma. Bizi birbirimize aşık e...