Kim Jongin;
"Lan," diyerek kaşlarını çattı, Sehun. "Bu aşk acısı mı çekiyor?" Eli yanında oturan Jungkook'u gösteriyordu.
"Aşık olmuş o, abisi," diyerek kahkaha atan Jimin, ayağa kalkarak yerde oturan Jungkook'un saçlarını karıştırdı. "Gitmeyin çok üstüne."
"Siktirin gidin," diyerek gözlerini devirdi, Jungkook. "Sen var ya, sen hele birisine aşık ol... Bak ben neler yapıyorum o zaman sana."
Jimin asla üzerine alınmayarak omuz silkti ve Jungkook'a öpücük atarak şarkıyı başlattı.
"Götünüzün üstüne oturun diye geldik sanki biz stüdyoya. Hadi, pratik yapacağız."
Hızla ayaklanarak yerimi aldım ancak beynimi kemiren bir kedi vardı. O an çok daha farklı şeyler düşündüğümden söylediklerinin üzerinde durmamıştım ancak ne demeye çalışmıştı?
Kim Jennie, asla bir insanı gerçekten sevmez.
Unutma, siz sadece benim işime yaradığınız kadar varsınız.
Sana tavsiyem, çok kaptırma.
Iceberg... Gerçekten lakabını sonuna kadar hak ediyordu. O etrafına ördüğü duvarlarına hiç kimse en ufak bir darbe bile indiremiyordu, bunu nasıl başarabiliyordu? Duvarları nasıl bu kadar sağlam olabilirdi? Gözlerindeki o soğuk ifade neden bir saniyeliğine bile olsa kırılmıyordu?
Bütün bedeni çırılçıplak bir şekilde karşımda dururken bile, kendisini biraz olsun görmeme izin vermiyordu. Gözlerinin içinde barındırıklarını görmeme asla izin vermiyordu.
"Ohooo," diyerek şarkıyı kapatan, Jungkook, gözlerini kısaca üzerimde gezdirdi. "Benden başka, aşık olan birisi daha var gibi sanki."
"Ne?"
"Şarkıyı başlattık, Kai," diyerek elini omzuma attı, Jimin. Boyu benden on santim kadar kısa olduğundan bana aşağıdan bakıyordu ve omzumdaki koluyla biraz zorlanıyor gibi duruyordu. "Ama sen asla dans etmeye başlamıyorsun."
"Ne?"
"Siktir," dedi, Sehun. "Sen harbiden aşık mı oldun?"
"Ne diyorsunuz amına koyayım ya," diyerek sinirle ofladım. Cidden, ne saçmalıyorlardı?
İlgimi çeken bir Kedi Gözlü olduğu doğruydu ancak o herkesin ilgisini çekerdi. İki gün iletişim kurduk, bir kere de yattık diye ona aşık olacak değildim ya.
"Kim?" dedi, Sehun. "Siktir, tanıdığımız birisi mi? Ne zamandır?"
"Lan ne diyorsunuz?" diyerek ağzımın içinde küfür ettim. "Susun, yok öyle bir şey. Ona-" Kırdığım pot yüzünden dilini ısırdım ancak anlamış gibi durmuyorlardı. "Kimseye aşık falan değilim."
"Yani," dedi, Jimin, omzuma koyduğu elini çekerek dudaklarını ben bilmem der gibi sarkıtarak. "Sen öyle diyorsan, öyle olsun tabii."
"Bunu bana söylememiş olmana kırıldım," diyen Sehun, eliyle kalbini tuttu. "Ah, kalbim acıdı. En yakın arkadaşımdan kazık yedim."
"Lan siktirme kendini şimdi," diyerek sert bir nefes verdim. "Yok öyle bir şey diyorum, anlamıyor musunuz?"
"Anlıyoruz tabii ki," diyerek şarkıyı baştan başlattı, Jungkook. "Ama sadece biz anlıyoruz, sen değil."
•

ŞİMDİ OKUDUĞUN
i want to do bad things with you • [jenkai]
FanfictionKim Jennie, herkes için kampüsün gözbebeği... Herkesin gözü ondaydı ve bu durum onu oldukça tatmin ediyordu.