2

389 36 64
                                    

" Boyası olmamış. "

Önümdeki sanatçı, üzgünce başını sağa-sola salladı.

" Olmuyor V, günlerdir onlarca boya denedim ama hiçbirini beğenmiyorsun. "

" Bak Kyle. Benim istediğim gaz rengi mavisi değil. Lacivert de değil. Gökyüzünün günbatımından sonraki hâlinin rengi, kaç defa anlatacağım? "

Yaklaşık bir metre mesafeyle yanımda durmuş kız birden Kyle ile birlikte büyük bir kahkaha attı.

" Nasılsın Jennie? "

" Teşekkürler Kyle, sen? "

" Iyi. Bir de bu boyayı tutturabilsem..'

Şaşkınca konuşmalarını izlerken birden yanımdaki kız bana döndü ve sakin sesiyle konuşmaya başladı.

Üzerindeki mini beyaz geceliği ve üzerine geçirdiği kısa beyaz montuyla bembeyaz bir kar tanesini andırıyorken, gözlerinin kahverengiliği ve saçlarının kumrallığı onu çam ağacının üzerine düşmüş bir kar tanesine daha çok benzetiyordu.

" Eğer gerçekten çok ihtiyacın varsa, bende istediğin renkte boya var. Evim şurası, hemen verebilirim, " dedi ve gözlerini kısıp yüzümü daha dikkatle inceledi. " Kim Taehyung. "

Içimden bir küfür savurdum, maske, şapka ve gözlük işe yaramamıştı.

Neden insanlar sesimi ezberliyordu ki.

Kyle'nin sesi sessizliği bozarken gözlerimiz onun yüzüne kaydı.

" Hadi Jennie, siz gidin ve boyaları alıp gelin. Şu resmi bir önce bitirmek istiyorum artık. " dedi Kyle, ardından Jennie sessizce el ağacına yaslanarak resim atölyesinden dışarı çıktı.

Ardından gittiğimde sakatlığından dolayı bina merdivenlerini kalkmakta zorluk çektiğini gördüm ve bir çırpıda küçük bedenini kucağıma aldım.

Herşeyin neticesinde bu garip atmosferli odada, yahut 'atmosfersiz' uzayda oturmuş son şarkımın sözlerini mırıldanarak yağan karı seyrediyordum.

Bilmiyordum.

Belki de tabiat beni buraya getirmişti. O kar taneleri bilerek hızlanmış, rüzgar bilerekten güçlenmişti ki bu küçük evde mahsur kalabileyim.

" I still wonder wonder beautiful story.."

" Still wonder wonder best part.."

" I still wonder wonder next story.."

" I want to make you mine.."

Hayat garipti.

Yaşamaya değer miydi peki?

Kimine göre değmezdi.

Eli rahata alışanlar için ayakları küçücük kaydığında bile, bu hayat çekilmez olurdu.

Kimine göre değerdi.

Ruhu acılarla güçlenmiş, ağladığı tutkun gecelerde bir bedene değil kendi kollarına sarılanlar için acı çekmek bile hoş birşeydi.

Insan yaşamak içindir.

Yaşamak, sadece mutlu yaşam demek değil ki.

O dipteyken bile, yukarıyı gördüğün için mutlu olmalısın.

O yukarıyı görebilecek gözlerin olduğu için mutlu olmalısın.

Ayakkabıların yoksa bile ayakların olduğu için mutlu olmalısın.

inner child | taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin