18

136 21 2
                                    

Rüyalarınızı gerçekleştirmeniz için uyanmanız gerekir."
~~~

" Şunun hareketine bak! " kalkıp koltuğun önünde paytak paytak yürümeye başladım. " Bu yürüyüş de ne? Maksimum bir top attın yani, edalara bak sen. Bok. "

" Bok mu? "

Yanımda gülmekten koltuğa yapışmış Taehyunga baktım ve istemsizce gülmemi engelleyemedim.

" Tamam gel hadi, yarışı kaçırıyorsun. "

Geçip tekrardan yanında yerimi tuttuğumda, başımı televizyonda izlediğimiz basketbol maçına çevirdim.

Hayır, bizim izlediğimiz bir film olamazdı, yahut romantik akşam yemeğine gidemezdik, bizimki böyle bir yarış olurdu işte. Bu daha keyifliydi.

" Taehyung? "

" Efendim yağmurum. "

Kıkırdadım. " Ne? Şimdi de yağmur mu oldum? "

" Daha neler duyacaksın, neler söyleyeceğim. Sen benim herşeyimsin, galaksideki güzel olan herşeyin adını sana söylemek istiyorum, söyleyeceğim. Ne soracaktın sen? "

" Şey..ımm..Unuttum. "

Karşılıklı gülüşlerimiz salonunu kaplarken gözlerim sıkıca tuttuğu ellerimiz üzerinde birleşti.

" Ne güzel tutuyorsun elimi. "

" Güzel olan senin elin. "

Utangaç bir halde parmaklarımla saçlarımı geriye attım.

Böyle şeyler söylemek Kim Taehyung'a yasaklanmalıydı.

Yani benim sevgilime.

Sevgili?

Ciddi ciddi Kim Taehyung benim sevgilimdi..

Hayır, mevzu onun Kim Taehyung olmasında değildi.

Mevzu benim sevgilim olmasıydı.

" BASKET! ATTI! YEMİN EDERİM ATTI! "

Diye çığlık attım istemsizce, içimdeki yarış ruhunu çocukluğumdan, babamla izlediğim ister basketbol, ister futbol ister voleybol olsun her maçtan beri tutmuştum.

Şimdi Taehyung'un da burada benimle birlikte bağırıyor olması, içimi garip mutluluk tohumlarıyla dolduruyordu.

Yıllar geçecekti, bu tohumlar yeşerip büyük büyük ağaçlar olacaktı, kökleri güçlenecekti ve asla kırılmayacaktı. Ben artık hep mutlu olacaktım.

" Muhteşem atıştı gördün mü? Gördün mü Taehyung? Resmen salonun diğer başından attı ve hop! Basket! Inanamıyorum nasıl atıştı o! "

" Tamam sevgilim sakin, anladım. "

Ve tam şuan, dengemi kaybettim ve arkası üste kanapeye düştüm.
Rezillik...

" Se-sevgili mi? "

" Aynen, se-sevgili. " önümde güldüğünde gözlerimi devirdim. Eğleniyordu resmen.

" Gel se-sevgilim, yanıma otur. " dedim alayla, evet bu bir gerçekti ki kendinizle dalga geçtiğinizde kimse sizinle dalga geçmek istemezdi.

" Resmen aldık oyunu ya! " dedim, tutamadım kendimi.

" Şuan cinayet işlediğinin farkında mısın? "

" Hı? "

" Beni öldürüyorsun. "

Ne yapmıştım ki?

" Ne yaptım ki? "

Sustu ve gözlerime baktı.

Aman Tanrım...

" Sussana Taehyung! " dedikten sonra yanımdaki yastığı alıp tepesine geçirdim.

" Lütfen öldürme beni Jennie hazretleri lütfen yalvarırım. "

" Hmm, yalvarman hoşuma gitti, bir daha yap. "

" Başka şeyler yapmayı tercih ederim. "

" Aptal. " derken hâlâ yastığı beline beline vurmakla meşguldüm.

" Son saatlerimizi beni döverek mi geçireceksin? "

Yastığı yavaşça kenara bıraktım ve kendimden bile beklemediğim bir şekilde kollarımı boynuna sardm.

" Daha yeni buluştuk, gitmesen olmaz mı? "

" İşleri biliyorsun Jennie.. Bu son konserim, daha sonrasında geri dönüş şarkım yayımlanacak ve birkaç ay ülke değiştirmeyeceğim. Ben kontrol edebilsem inan senin yanından ayrılmamayı denerdim ama.."

" Anladım. " dedim burnumu saçlarına gömdüğümde.

" Beni öldürüyorsun.." dedi tekrardan. " Ben yaşamaktan bıkmış biriyim ve sen yanımda olunca ölüyorum, birtek senin cennetinde buluyorum kendimi. Ama şayet cennetine gelmek için ölmem gerekiyorsa binlerce kez ölebilirim sevgilim. "

" Benim karanlık cennetime.. "

" Senin karanlık cennetine. " diye mırıldandı yüzlerimiz yakınken, dudaklarımızı hafifçe birleştirdi ve ardından başımı göğsüne birleştirip fısıltıyı andıran sesiyle çok sevdiğim bir şarkıyı söylemeye başladı.

" Every time I close my eyes,

Ne zaman gözlerimi kapatsam

It's like a dark paradise.

Karanlık bir cennette gibiyim.

No one compares to you

Kimse seninle kıyaslanamaz.

I'm scared that you won't be waiting on the other side.

Öteki tarafta beni beklemeyeceğinden korkuyorum.. "

Lana Del Rey'den bir parçayı ancak Kim Taehyung bu kadar mükemmel söyleyebilirdi.

Sesinden mayışıp kokusu arasında kaybolmuşken tek istediğim gitmemesiydi.

Çünkü o geldiğinde benim karanlık cennetim alev-alev yanıyordu cehennem misali.

Lâkin yansa bile karanlık olmuyordu, cennetimin her köşesine alevler ışık saçıyordu..

Kar tanesi olsaydım bu karanlık içindeki alevler arasında, belki daha çabuk ulaşabilirdim ona.

Erimeden, eriyene değmeden..

~~~
MV''nin içinden çıkabilen var mı? Başlarda duygulandım sonra gaza geldim duygu karışımı gibi birşey yaşadım, hâlâ neye uğradığımı şaşırmış durumdayım.

Sevgileer.

inner child | taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin