NEKROMANSİ § Seongsang

Jedanaest

Yüzüme üflenen derin nefesler yüzümü gıdıklarken huylanıp başımı yan tarafa çevirdim.

Üstümdeki ağırlık zamanla rahatsız edici bir hâl almaya başladı. Derin uykumdan bakmak için uyandığım sırada, ilk kez kendimi yatağımda bulmanın şaşkınlığı ile etrafıma bakmaya başladım.

Batan gözlerimi ovuşturup görüşümü netleştirmeye çalışsam da bir yandan da uyanmama rağmen üstümdeki ağırlığın gitmeyişi beni biraz olsun korkutmaya yetmişti.

Kırpıştırıp tavana öylece bakarken bir anda tavanda olamayacak bir karanlık gözüme ilişti. Şekilsiz karanlık zamanla tavanda netleşip insan siluetine dönerken yutkundum.

Üstümdeki beden, karanlıktan çıkıp bana hafif eğilmesi ile yüzünün bir kısmı ayırt edebilecek şekilde aydınlandı. Çenesini keskinleştirip gözlerinin karanlığını ortaya çıkaran dolunayın ışığı altında bana baktı.

Seonghwa.

Ağzımı bir şey demek için açmaya yeltendim. Anında Seonghwa'nın eli ağzımda yer bulurken basınçla kapandı ve bir şey diyemeden ona öylece bakakaldım.

Üstümdeki ağırlık zamanla rahatsız edici bir hâl almaya başlamıştı ve artık bacaklarım heyecandan mıdır kan dolaşımım kesildiği için midir bilinmez uyuşmaya başladı. Bacaklarımı altında oynatmaya çalışırken başım yastığa gömülmüş şekilde ne yapacağına odaklandım.

"Sakın sesini çıkarma. Bir şey istersen aklından geçir."

Ona boş boş gözlerle bakarken beni tartar gibi bir hâli vardı. Kapıyı sonuna kadar kilitlemiş ve pencereleri de kapatmıştım. Buna rağmen evime nasıl girdiğini düşünmekten kendimi alamasam da dediğini onaylarken buldum kendimi.

Seonghwa elini ağzımdan çekti. Dudaklarımda nemli ve tuzlu bir tat kalırken üstümden kalkması ile bacaklarım kendine gelmişti.

Seonghwa bana bakarken kısa süreli dışarda parlayan dolunaya döndü. Üstündeki her şey baştan aşağı bu sefer vahşi bir çekiciliği olan kırmızı rengindeydi.

"Kısa keseceğim. Rüyadasın. İnsan olduğun için boyutlar arası varlıklara açık bir hedefsin. Ağzından tek bir anlamsız ses çıkarsa dahi seni bulurlar ve suçlusu ben olmam." Parmağını bana salladı. "Anladın mı? Sakın."