mposine ✿ liskook

65

"Bu kim Lisa?" Tina konuşmuştu. Bahçede oturmuş telefonuyla oynayan Jungkook'tan bahsediyordu.

Lisa derin bir nefes verdi. "Erkek arkadaşım."

Uzun bir sessizlik oldu. Çünkü arkadaşları Tina ve Nina anlama güçlüğü çekmişti. "Pardon?"

"NİYE KİMSE ONUN ERKEK ARKADAŞIM OLDUĞUNA İNANMIYOR?"

"Lisa, bu çocuk ne böyle?" Nina kafasını çevirip çocuğa dikti gözlerini. Korkunç gözlerini üstünde hisseden Jungkook kafasını kaldırdı.

Dehşetler içinde ona bakan kızı fark ettiğin yüz ifadesi korkuya büründü.

"Sus kız! Kocan duymasın!" Tina mırıldanmıştı. Gözlerini devirdi. "Öyle bakmayı keser misin? Bir sorun var sanacak?"

"Kesinlikle bir sorun var. Bu çocukta bir sorun var." Hepsi onlara şaşkınca bakan çocuğa baktı.

"Kusursuz yüz hatlarına sahip bu çocuk."

"Yeter! Gerçekten yeter!" Bıkkınlığı yüzünden okunuyordu. Yorgundu, ve ayakları onu öldürüyordu.

"Bütün akrabalarım çocuğa yükseldi! Böyle olacağını bilsem gerçekten gelmezdim!"

"Lisa! Çok şanslısın! Tanrım! Hayır. Hayır o çocuk daha şanslı. SENİN KADAR GÜZELİNİ NERDE BULACAK!"

"Gerçekten kanser olacağım." Onu heyecanla çekiştirmeye başlayan arkadaşları üzerine Jungkook sırıttı. Onun hakkında bir şey söylediklerinde emindi, Lisa kızarmıştı.

"Lisa!" Babasının sesini duyduğunda Jungkook önüne dönüp orada yokmuş gibi davranmaya başladı.

"Bir dakika konuşabilir miyiz?"

Ne gerek var, demek çok isterdi.

Lisa babasının yanına giderken, kafasını telefona gömmek üzere olan Jungkook'un yanına uçtu Bambam. Pek sakin görünmediğini anlamak o kadar zor değildi.

"Şşt, bak sana bir şey söylemem gerekiyor." Diye mırıldandı yanına otururken. Söylemekte kararsızdı ama, Lisa'nın onu çok sevdiğini ve çok iyi bir insan olduğunu fark etmesinden sonra bunu bilmeye hakkı olduğunu düşünüyordu.

"Dün kısacık boyuyla sana diklenen çocuk var ya." Kafasını salladı Jungkook. Bambam'in çenesiyle işaret ettiği yere çevirdi sonra kafasını. Oğlan arkadaşıyla birlikte onlara doğru bakıyordu.

"Ee?" Dedi gözlerini çocuğa dikerken.

"Yaklaşık Lisa'nın çocukluk arkadaşı, ondan hoşlanıyor."

Duyduğu cümleyle Jungkook sinirle gülmeye başladı. Saatlerdir ona bakmasının sebebi bu muydu yani?

Yüzünü sıvazladı.

"Ee?" Dedi gülerken. Bambam gülümsedi. Çocuğun bu gülüşünün sinirden olduğunu bilmesi onda oha kıskandı etkisi yaratıyordu.

Bambam'e kalsa onu gaza getirip dövdürürdü, çünkü o çocuğun içinde bulunan hala Lisa'yla olabileceğine olan inancı sevgiden çok hırsa dönmüştü.

"Baba Bey'den düzenli olarak her yıl dayak yer." Kaşların çattı.

Dayak yer?

Korkuyla derin bir nefes verdi. Hissettiği ve düşündüğü şey artık tam anlamıyla farklı şeylerdi. Dayağımı yiyeyim de kurtulayım, hatta eğer izin verecekse karşılığında dövebilir kafasındaydı.

Önlerinde iki gün vardı, birinci günü tamamlamışlar ve Baba Bey hala onun hakkında bir konuşma yapmamıştı.

Anlaşılan onu Seokjin'in arkadaşı sanmaya devam ediyordu.