47

12.7K 1.2K 447
                                    


"Bana neden söylemedin!" Kız sinirle çekiştirdiği çocuğa baktı. Arka çıkışa geldiklerinde Jungkook'un kolunu bıraktı.

"Ordan beni çekiştirerek çıktın. Basına haber verdin."

"Siktir git." Sinirle üstünü düzeltti. "Çok güzel olmuşsun." Dedi laf arasında. Lisa kaşlarını çattı. "Bayan Seon senin annen miydi?"

"Üzgünüm, tamam mı? Söyleyecek ya da açıklayacak bir şeyim yok. Fikrimi istiyorsan işten ayrıl." Yüzünü sıvazladı.

"Kook."

"Efendim?" Sinirle kıza baktı. "Annen tanıştığımızı biliyor mu?"

"Evet, sayende herkes biliyor." Gözlerini devirdi. Kaldırıma oturup derin bir nefes verdi. Ellerini takım elbisesinin cebine koydu oğlan da.

"Lisa." Diye seslendi.

Kafasını kaldırdı kız. "Sence çalışmak zorunda mıyız?"

Omzunu silkti. "Cevabının ne olduğunu biliyorsun."

Kısa bir sessizlik oldu.

"Restoran'a gelecek misin?" Jungkook kaşlarını çattı. "Nasıl yani?"

"Yani..." sinirle saçlarına attı elini. "Seni görebilecek miyim?"

Çocuğun kalbi hızlanırken dudağını kıvırdı. "Geleyim mi?"

"Jungkook."

"Ne? İstiyorsan gelirim." Güldü utançla. Kızın yanına oturdu o da.

"Ne düşünüyorsan söyle Liz." Ellerini arkaya koyup yaslanırken destek aldı.

"Günlerdir sesini duyamıyorum bile."

"Dürüst olayım mı?" Dedi sinirle. Derin bir nefes verdi. "Seni özledim."

Çocuk kafasını eğip bıkkınlıkla gözlerini kapattı. Şu sözü duymak onu ne kadar mutlu etmişti tahmin bile edemezdi.

"Babamı öldürüp mirası üzerime almaya karar verdim." Dedi gülerken. "Böylece ayrılmamıza gerek kalmayacak." Çocuğun omzuna vurdu gülerken. "Salak."

"Sahi..." dedi sonra. "Anneme bir açıklama yapmam gerek." Ona döndü. "Arkadaşın mı diye sorduğunda aptal gibi suratına bakıyorum."

"Ne demek istiyorsun?" Jungkook şaka mısın dercesine kıza baktığında Lisa güldü. "Vazgeçtim. Bu kadar salak biriyle sevgili olmak istemiyorum." Sinirle çantasını çocuğun kafasına geçirdiğinde Jungkook acıyla gülmeye başladı.

"Seni öldürürüm."

"O kadar mı sevgilim olmak istiyorsun?"

"Aynen gerizekalı. Geceleri ağlıyorum." Ayağa kalktı çocuk gülümserken. "Ben bunu evet olarak algılıyorum."

"Siktir git olarak algıla."

"Kamp mutfağının parkesinde uzanırken öyle demiyordun ama." Öpüştüğü günlerden bahsettiğini anladığında sinirle derin bir nefes verdi.

"Boş yapmaya devam edersen bir daha olmayacak." Dudaklarını birbirine bastırıp kaşlarını kaldırdı Jungkook. "Büyük tehdit."

Telefonu çalmaya başladı Jungkook'un. Cebine elini atıp bir çırpıda telefonunu çıkardı.

"Efendim anne?" Kaşlarını çattı.

"Ne?"

Lisa korkuyla çocuğa baktı. Babasına mı bir şey olmuştu? Düzinelerce senaryo aklından geçerken Jungkook telefonu kapattı.

mposine  ✿ liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin