mposine ✿ liskook

46

"Yine çalışıyor." Dedi Lisa sinirle arkasına yaslanırken. Jennie kafasını salladı. "Okula gelmeyi mi bıraktı?"

Kafasını salladı hayır anlamında. "Bu sıralar yoğunlarmış."

Oluşan ufak sessizlikte herkes Lisa'nın üzgün suratına baktı. "Hey!" Dedi Jisoo. "Ondan hoşlanıyorsun değil mi?" 

"Ha?" Gözlerini korkuyla Jennie'ye çevirdi ilk önce. Jennie'de arkasına yaslanmış bir şey söylemesini bekliyordu.

"Lisa, ondan hoşlanıyorsan söyle. Ben Jennie'ye tasma takacağım. Üstüne atlamaz." Diye mırıldandı Jisoo tekrar. Jennie gözlerini devirdi. "Siktir git Jisoo."

"Bir kaç gündür Taehyung onu psikoloğa götürüp duruyor." Jennie ellerini göğsünde birleştirdi. "Artık o kadar da agresif değil. Ne dersiniz? Psikolog mu işe yaradı yoksa Taehyung etkisi mi?"

"Chaeyoung!" Utançla bağırdı kıza. "Salak salak konuşma!"

"Akşam geliyor mu?" Diye sordu Jisoo. Kafasını salladı Lisa. "Geç geliyor."

"Yüzünü unuttum, Jungkook kimdi ya?" Lisa dudağını kıvırdı Chaeyoung'a. "Onu özlüyorum."

"Ooo..." Chaeyoung kızın omzuna vurdu gülerken. Jennie gözlerini devirdi. "İnanamıyorum size."

"Ya, Lisa." Dedi Jisoo gülümserken. "Namjoon bana bir şey söyledi." Kafasını salladı. "Jennie'yi tut Chaeyoung." Chaeyoung kızın üstüne oturduğunda Jennie sinirle ittirmeye çalıştı. "Ya saçmaladınız iyice!"

"Jungkook'la öpüşmüşsün."

Lisa gözlerini irileştirip kızarmaya başladığında Jennie tok bir sesle konuştu. "Ne dedin sen?"

"Hadi canım!" Jisoo heyecanla ayağa kalktı. "Ne zaman!"

"O nerden biliyor?" Dedi Lisa utançla. Chaeyoung kız ayağa kalkamasın diye kafasına sarıldı. Jennie çırpınırken kahkaha attı heyecanla. "O da senden hoşlanıyor yani?"

"Öyle oluyor sanırım."

"Jungkook'u görüyor musunuz?" Dedi Jisoo şaşkınlıkla. "Çocuğu yola getirdin, bu başarını belgeye döküp duvara falan asmalısın!"

"Çık üstümden!"

"Evli gibisinizdir evde..." dedi Jisoo sesini inceltirken. Jisoo ile birbirlerine baktılar. "Ya..." Aynı anda mırıldandıklarında Lisa yüzünü sıvazladı.

"Kızlar, sakin olun. Jennie ölüyor." Chaeyoung kızın üstünden kalktı.

Jennie dağılan saçlarını düzeltip üfledi önündekileri. Sinirle Lisa'ya baktı. "Sana takıldığı kızla gibi davranırsan onlardan bir farkın kalmaz demiştim."

"Ama bana onu düzelttiğimi de söylemiştin." Yutkundu. "Taehyung'a olan nefretin yüzünden herkesi aynı kefeye koyuyorsun. Yeter Jennie."

"İyi," dedi Jen arkasına yaslanırken. "Bir akşam başka bir kızın yanından gelirse, sakın bana sarılıp ağlama."

"Sakin olur musunuz?"

Sinirle söylemişti Jisoo bunu. Derin bir nefes verdi Lisa. "Okuldan erken çıkacağım bu gün. Restoran sahibi çalışanlara kutlama veriyormuş."

"Yemin et?" Lisa kafasını salladı. "Hoseok bu işi nerden buldu bilmiyorum ama aşırı iyi bir yer. Daha güvenilirini bulamazdım." Sonra heyecanla doğruldu. "Bayan Seon beni çok seviyor. Sanırım ilk defa kuralcı ve planlı olmam birisi tarafından takdir edildi."

"Garsonluk mu yapıyorsun?" Kafasını salladı hayır anlamında. "Yönetiyorum."

"Vay... İyi para kazanıyorsundur." Lisa kafasını salladı. "Amerika için gerekli." Arkasına yaslanıp keyifle gülümsedi.