Her şey boka sarıyor.Lisa sinirle sırasında oturup tahtaya gözlerini dikmişti. İnsanların bu kadar ahmak olması çok sinir bozucu değil miydi?
"Lalisa Manoban?" İsmini söylemeye çalışan Koreli gence baktı donuk bakışlarla. "Müdür seni çağırıyor."
Harika.
Ayağa kalkıp yürümeye başladı.
Müdürün odasına geldiğinde derin bir nefes verdi. Düşündü. Sessiz kızın tekiydi. Korece derslerine girmiyordu bazen, fazla sıkıcı geliyordu. O yüzden mi çağırmıştı? Yok, farklı bir şey de olabilirdi. Başı belaya girmese iyi olurdu. Ailesi ile arası zaten limoniydi, tekrar Tayland'a dönüp evlendirilmeye karar verilirse bu sefer gerçekten kendini camdan atardı.
Odanın kapısını açtı korkuyla.
Adam kızı gördüğünde gülümsedi.
"Otur, Manoban." Kız gülümsemeye çalıştı. Ne gudubet bir adamdı. Saçma biriydi, oksijene yazıktı.
"Ne istemiştiniz Bay Yie?" Müdür kızın önüne bir belge koydu gülümserken.
"Bu Amerika'da okuman için bir şans."
Siktir.
Bir kaç dakika durumu idrak edemedi. Amerika mı? Bu mükemmel bir haberdi.
"B-ben ne diyeceğimi... ne diyeceğimi bilemiyorum."
"Çok başarılısın, bu yüzünden seni taktir ediyorum evladım." Kız gülümsedi. "Teşekkürler efendim."
"Tabi," dedi adam ciddi bir şekilde konuşmaya başlarken. "Bunun bir bütçesi var."
Veee her şey biter.
Bütçe demek hayır demekti. Onun için paralı olan her şey imkansızdı.
Yüzünü buruşturdu. "Anladım." Dedi burkuk kalbiyle. "Ben düşüneceğim."
"Evladım," dedi adam bir şans ile. "Elinden ne geliyorsa çabala." Sonra adam tereddütle sustu. Fakat konuşmasına engel olmadı. "Bence ilk önce bazı şeyleri kısıtla, daha az maliyetli yaşa."
Tayland'ın küçük bir sokağında bir sürü kadının arasında doğan bu kızın Amerika'da üniversite okuyacağı gerçeği mi? Bu inanılmazdı.
Etrafında kimse okumamıştı, ama o başarmıştı.
Kısmen.
Hatta hiç.
Oflayarak derin bir nefes verdi. "Deneyeceğim." Deneyemezdi. Bir Taylandlı olarak zaten iş imkanları kısıtlıydı. Nerede çalışsa o kadar para kazanırdı ki?
Yurduna çok fazla para veriyordu, üstelik oda arkadaşları sürtüğün tekilerdi. Sonuç olarak, para biriktirmek istiyorsa, ilk oradan başlamalıydı.
Derin bir nefes verip dopdolu koridorun sonundaki ilan panosuna baktı.
Yemekten kesmeliydi. Bir öğrenci ile aynı evde kalsa ve kirayı bölüşseler daha iyi olurdu. Kıyafet alışverişi yapmazdı, daha az kitap alırdı. Daha sıkı çalışırdı.
Yutkunup panoya yaklaştı. Burada bunun gibi bir şeyler kesin olmalıydı.
Derin bir nefes verdi.
Ev arkadaşı aranıyor, irtibata geçmek için şu numarayı arayın. - Jeon Jungkook.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mposine ✿ liskook
FanficTayland'dan Kore'ye gelen Lalisa için üniversiteye para biriktirmek ve daha rahat bir yaşam sürebilmek için bir öğrenci evinde kirayı bölüşmek, bir öğrenci yurdundan daha uygundu. Jeon Jungkook ise çoktan kirayı bölüşmek için ev arkadaşı ilanını asm...