"Hyung lütfen.Lütfen lütfen lütfen."Taehyung Hoseok'un kolunu tutarak onu ikna etmeye çabalasada Hoseok sadece gözlerini devirmekle yetindi.
"Olmaz dedim Taehyung."diyerek kolunu çekmeye çalışsada başarılı olamadı.Taehyung ahtapot gibi koluna yapışmış ve bırakmamakta ısrarcı görünüyordu.Dudaklarını büzerek son kez duygu sömürüsü yapmaya karar verdi Tae.
"Hyung lütfen.Bak söz veriyorum çok uslu bir öğrenci olacağım.Çıtım çıkmayacak.Sen ne dersen onu yapacağım.Söz veriyorum."
"Peki sen buna inandın mı?"dedi bıkmış bir şekilde Hoseok.Ardından bakışlarını onun yüzünde gezdirmeyi bırakıp gökyüzüne baktı.Biraz daha onun yüzüne bakarsa kararından döneceğine adı gibi emindi.Taehyung ona bu kadar yakınken ve o dayanamadığı köpek bakışlarından atarken Hoseok gerçekten kendisini zor tutuyordu.Derin bir nefes alarak kendisini sakinleştirmeye çalıştı.Bir yandan da Tae'yi itekleyerek uzaklaşmasını sağlamaya çalışıyordu.
"Yah!Jungkook-ah!Biraz yardım etsene şu güzel arkadaşına."diyerek biraz ilerilerinde ilerleyen arkadaşına seslendiğinde Jungkook dalgınca ona baktı.Ardından umursamazca omuz silkti.Taehyung onun bu hareketine sinirlenirken kendi işini kendisinin halletmesi gerektiğinin farkına vararak döndü Hoseok'a.
"Hyung bak lütfen.Zaten son sınavda çok düşük aldım.Bu sefer de düşük alırsam annem beni öldürür.Lütfeeeeen~~"
Ellerini yüzünün iki yanına koyup sevimli bir şekilde konuştuğunda istemsizce kıkırdadı Hoseok.Ama hızla kendisini toparlayıp bakışlarını başka bir yöne çevirdi.Taehyung ise sevinçle yerinde zıplamaya başlamıştı.
"Güldün!Güldün işte!Kabul ediyorsun değil mi?Benimle ders çalışacaksın değil mi?"
"Hayır dedim."dedi Hoseok yüzünü ifadesiz tutmaya çalışarak.Taehyung ise onu duymamazlıktan geldi ve koluna girdi hızla.
"Harika!Hadi gidelim hyung.Ne kadar çabuk başlarsak o kadar iyi olur bizim için."yüzündeki kocaman gülümsemeyle Hoseok'a bakarken Hoseok cevap veremedi.Onun gülümsemesi yüzünün ışıl ışıl parlamasını sağlamıştı ve Hoseok...gözlerini ondan alamamıştı.